12. Hukuk Dairesi2022 Yılı2023 YılıBAM Konya 7. Hukuk DairesiTakip Açılış

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94, 61, 103 ve 104. maddeleri gereğince, ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin, ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğu borçlu işverene aittir. Bir başka deyişle alacaklı, ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabilir. Ancak ilamda açıkça net olduğu belirtilmemiş ise bunun da brüt miktar olduğunun kabulü gerekmektedir.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
  7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1171
KARAR NO : 2022/1301
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
İ S T İ N A F   K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 4. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/05/2022
NUMARASI : 2022/114 ESAS  2022/275 KARAR
DAVANIN KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022
Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK’nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan  inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜDÜ:
İSTEM: Davacılar vekili dava dilekçesinde; alacaklılar tarafından müvekkilleri aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde, icra emrine konu işçilik alacakları kalemlerinin net olması gerekirken brüt olarak takibe konulduğunu, yine icra emrinde işlemiş faiz adı altında 51.182,39 TL alacak kaleminin ise hiçbir açıklama girilmeksizin (hangi alacak kalemine, hangi oranda, hangi türde, hangi tarihten itibaren, hangi tarihe kadar faiz işletildiği belirtilmeden) yani açık ve net olmaksızın, anlaşılamayacak şekilde icra emrine konu edildiğini belirterek,  23/02/2022 tarihli icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; her ne kadar Konya BAM 8 HD nin  2021/2674 E. 2021/1686 K. sayılı kararına istinaden davalı borçlulara yeniden icra emri gönderilmiş ve anılan icra emrinde takibe konu alacak kalemlerinin net’e çevrilmeden icra işlemine konu edildiğinden eldeki şikayet yoluna gidilmiş ise de, borçluların  kendilerine gönderilen ilk icra emrine itiraz etmediklerinden müktesep hakkın oluştuğunu, Kıdem tazminatı, ölüm maaşı, fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil ile aile ve çocuk yardımı alacağın için en yüksek banka mevduat faiz oranı, yıllık izin, ikramiye ve tediye alacağı ve vekalet ücreti için yasal faiz oranı talep edildiği (ve faiz oranlarının cevap dilekçesinde gösterildiği) belirtilerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
26/04/2022 tarihli dilekçesinde ise davacı tarafın davasını (04.04.2022 tarihli Bilirkişi Raporundaki tespitlere göre) kabul ettiğini belirtmiş
, Bilirkişi raporunda anılan bir kısım alacak kalemleri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
 Davalı alacaklının talep etmesi mümkün asıl alacak oranı hususunda resen seçilen hesap uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, Bilirkişinin, takip konusu alacak kalemlerinin net miktarını hesaplayarak bu miktarlara göre işlemiş faiz hesabı hususunda hazırlanan ve dosya kapsamına uygun bulunan raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulüne icra emrindeki alacak kalemlerinin bilirkişi raporu doğrultusunda düzeltilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili dilekçesinde özetle: Söz konusu icra emrinde kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı, hafta tatili ve resmi tatil alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, ikramiye ve ilave tediye ücreti alacağı kalemlerinin brüt olacak şekilde düzenlenmiş olmasının, Faizin de bu minvalde yani brüt tutarlar üzerinden işletilmiş olmasının, Davalılar lehine hükmedilmeyen karar ve ilam harcının takibe konu edilmesinin, İcra emrinde işlemiş faiz adı altında 51.182,39 TL alacak kaleminin ise hiçbir açıklama girilmeksizin (hangi alacak kalemine, hangi oranda, hangi türde, hangi tarihten itibaren, hangi tarihe kadar faiz işletildiği belirtilmeden) yani açık ve net olmaksızın, anlaşılamayacak şekilde icra emrine konu edilmiş olmasının bilirkişi marifetiyle ve yerel mahkemece de tespit edildiği haklılıklarının sübuta erdiği halde davanın tam kabulüne karar verildiğini, Mahkemece hiçbir gerekçe gösterilmeksizin kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, icra emrinin bölünemezliği ilkesi gereği icra emrinde tek bir kalemde hatanın varlığı halinde dahi davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekmekte iken gerekçesiz bir şekilde kısmen red hükmüne anlamadıklarını belirterek, aleyhine olan kısmen reddedilen kısmı yönünden kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalılar vekili dilekçesinde özetle: Ön inceleme duruşması öncesinde 26.04.2022 tarihli davayı kabul beyanımız dosyaya UYAP’tan gönderildiğini, dolayısıyla, tarife gereği vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, Yerel mahkeme kararının anılan gerekçeyle düzeltilmesine, mümkün olmaması halinde istinaf sebebi gibi karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER : Konya 10. İcra Dairesinin 2019/2719 E. sayılı takip dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE:
I-Davalı Alacaklılar Vekilinin İstinaf Başvurusunun İncelenmesinde:
İstinaf konusu; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, ilama aykırılık iddiası iddiası ile şikayet davasının yargılaması sırasında alacaklı tarafın öninceleme aşamasında davayı kabul beyanınında bulunması nedeni ile tarife gereği vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin olup, somut olayda davalı taraf aleyhine hükmedilen vekalet ücretine göre, istinaf konusunun toplam değeri 850,00-TL’dir.
Davalı alacaklı tarafça, istinaf başvurusuna konu edilen ve bölge adliye mahkemesince incelenmesi istenilen kısmın miktar itibariyle 2022 yılında yürürlükte olan istinaf sınırı 18.710,00-TL’nin altında kaldığından istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı kesin nitelikte bulunduğu görülmekle, İİK’nın 365/3. maddesi gereğince istinaf başvuru dilekçesinin  reddine karar vermek gerekmiştir.
II-Davacı Borçlular Vekilinin İstinaf Başvurusunun İncelenmesinde:
Uyuşmazlık; ilamlı icra takibine konu edilen işçilik alacaklarının brüt tutar üzerinden takibe konu edilmesi ve takipte talep edilen toplam faizin hangi alacak kalemine, hangi oranda, hangi türde, hangi tarihten itibaren, hangi tarihe kadar faiz işletildiğinin belirsiz olduğu iddiası ile şikayet niteliğinde olup; şikayetçi borçlular tarafından icra emrinin iptali talep edilmiştir.
Şikayete konu 23/02/2022 tarihli icra emrinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 23/12/2021 tarih ve 2021/2674 Esas, 2021/1686 Karar sayılı ilamında hükmedilen işçilik alacaklarının tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94, 61, 103 ve 104. maddeleri gereğince, ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin, ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğu borçlu işverene aittir. Bir başka deyişle alacaklı, ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabilir. Ancak ilamda açıkça net olduğu belirtilmemiş ise bunun da brüt miktar olduğunun kabulü gerekmektedir.
 Somut olayda; şikayetçi borçluların şikayet dilekçesinde takibin ve icra emrinin iptalini talep ettiklerine, takip dayanağı ilamda kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı, hafta tatili ve resmi tatil alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, ikramiye ve ilave tediye ücreti alacağı kalemleri brüt olarak hükmedildiği görülmekle, mahkemece yapılan yargılamada bilirkişi raporu aldırılarak alacak kalemleri nete dönüştürülüp, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, icra emrinde düzeltilecek alacak kalemlerini belirlendiğine ve icra emrinin iptalinin gerekmediğinin anlaşılmasına göre, şikayetçi borçluların şikayetinin kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Diğer yandan, icra emrinde alacak kalemlerine işletilen faiz miktarları ayrı ayrı icra emrinde belirtilmemiş ise de, alacaklının her bir alacak kalemine hangi türde faiz talep ettiğinin asıl alacak kalemleri yanında belirttiği, her bir asıl alacak kalemine işlemiş faiz miktarlarının ve asıl alacağa hangi tarihten itibaren faiz işletildiği hususlarının, dosya hesabına veya faiz miktarına yönelik ihtilaf vukunda alacaklıya açıklattırılabileceği gibi, takibe dayanak ilamdan da belirlenebileceği, şikayetçi borçluların şikayete konu icra emrinde karar ve ilam harcı asıl alacak kalemi yönünden ilama aykırılık iddiasında bulunmadıkları da birlikte değerlendirildiğinde, icra mahkemesinin taleple bağlı kalarak, şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinde brüt olarak talep edilen alacak kalemlerini net olarak belirlenen miktarlara ve nete dönüştürülen alacak kalemleri ile birlikte asıl alacak kalemlerine göre hesaplanan faiz miktarı üzerinden icra emrinin düzeltilmesine dair verdiği karar yerindedir.
Netice olarak, yukarıda açıklanan gerekçe ile şikayetçi borçluların istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
 HÜKÜM     : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafın  istinaf başvuru dilekçesinin İİK’nun 363. ve 365. maddeleri gereğince REDDİNE,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle alınan 80,70-TL istinaf karar harcının ilk derece mahkemesinden talep edilmesi halinde istinaf edene  iadesine,
4-Davacı tarafça Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-İstinaf giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
6-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın, taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, İİK’nun 364. ve HMK’nın 361. maddeleri uyarınca kararın  tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde dairemize veya bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.  04/07/2022

YARGITAY KARARI
T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 .    H U K U K    D A İ R E S İ 
T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A
Y A R G I T A Y   İ L Â M I
Esas    No : 2022/9149
Karar No : 2023/1980
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 04.07.2022
SAYISI : 2022/1171 E., 2022/1301 K.
DAVA TARİHİ : 04.03.2022
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
TEMYİZ EDEN : Davacılar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12.05.2022
SAYISI : 2022/114 E., 2022/275 K.
Taraflar arasındaki  icra emrinin iptali talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince  şikayetin kısmen kabul kısmen reddine  karar verilmiştir.
Kararın davacılar/borçlular vekili ve davalı alacaklı vekili   tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun  esastan reddine  karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar/borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki  belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Borçlular vekili  dilekçesinde; 23.02.2022 tarihli icra emrinde işçi alacak kalemlerinin brüt değer üzerinden talep edildiğini ve hangi alacak üzerinden hangi oranda hesaplandığı anlaşılamayan 51.182,39 TL işlemiş faiz miktarının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek  23.02.2022 tarihli icra emrinin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; hukuka uygun alacak talebinde bulunduğunu beyan ederek talebin reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen  kararı ile; borçlular vekilinin şikayeti üzerine alınan bilirkişi raporunda işçi alacaklarının brüt değer üzerinden nete çevrilerek faiz hesabı yapıldığı, alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabulü ile; icra emrinde talep edilen yıllık ücretli izin alacağının 4.764,88 TL olarak düzeltilmesine, icra emrinde talep edilen yıllık ücretli izin alacağının 71,49 TL olarak düzeltilmesine, icra emrinde talep edilen kıdem tazminatı alacağının 23.164,62 TL olarak düzeltilmesine, icra emrinde talep edilen İkramiye alacağının 71,49 TL olarak düzeltilmesine, icra emrinde talep edilen ikramiye ve tediye alacağının 2.680,19 TL olarak düzeltilmesine, icra emrinde talep edilen hafta tatil ücret alacağının 71,49 TL olarak düzeltilmesine, icra emrinde talep edilen hafta tatil ücret alacağının 1.694,53 TL olarak düzeltilmesine, icra emrinde talep edilen fazla mesai ücret alacağının 71,49 TL olarak düzeltilmesine, icra emrinde talep edilen fazla mesai ücret alacağının 5.886,28 TL olarak düzeltilmesine, icra emrinde tüm kalemler yönünden talep edilen işlemiş faiz alacağının 49.593,98 TL olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine  karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde  davacılar/borçlular vekili ve davalı alacaklı vekili  istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar/borçlular vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek icra emrinin hukuka aykırı olduğunun bilirkişi raporu ile ispatlandığı, Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; ön inceleme duruşmasından önce davayı kabul ettiğini, tarifeye göre vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken tam vekalet ücretine hükmedildiğini beyan ederek  mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;  takibe dayanak ilamda  brüt olarak hüküm altına alınan işçi alacakları  bilirkişi raporunda yapılan hesaplama ile  net değere çevrilip ilama uygun olarak faiz hesabı yapılmakla, alınan rapora göre mahkemece icra emrindeki alacak kalemlerinin düzeltilmesi şeklinde verilen kararın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davalı tarafın  istinaf başvuru dilekçesinin İİK’nun 363. ve 365. maddeleri gereğince reddine   karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde  davacılar/borçlular vekili  temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayet dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek taleple bağlı kalınarak Mahkemece icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken icra emrinin düzeltilmesi şeklinde hukuka aykırı karar verilemeyeceğini beyan edip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hukuka aykırı olarak talep edilen icra emrindeki alacak miktarını şikayete  ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK’nın 16. maddesi,  İİK’nın 41. maddesi
3. Değerlendirme
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 103 ve 104. maddeleri hükümleri gereğince, işveren nakten veya hesaplama yaptığı sırada ödenecek miktar üzerinden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben kesinti yapmaya mecburdur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 8. maddesine göre borçlu işveren, vergi sorumlusu, alacaklı, işçi de vergi mükellefidir. Takip konusu olan alacakların dayanak ilamda net olarak hesaplandığı belirtilmediğinden verginin ödenmesi bakımından vergi dairesine karşı yükümlü olan borçlunun ilamda yazılı alacaklarda “vergi sorumlusu” sıfatı ile gelir vergisine mahsuben vergi dairesine ödemekle zorunlu olduğu miktarları kesinti yapmak ve kalan kısmı da icra dosyasına yatırmak suretiyle borçtan kurtulması mümkün olacaktır (HGK’nun 27.06.1984 tarih ve 12-280/752 sayılı Kararı).
Somut olayda, takip dayanağı ilamda alacaklara brüt miktar üzerinden hükmedildiği ve yine bu brüt miktarlar üzerinden takip yapıldığı, İlk Derece Mahkemesi’nce aldırılan 04.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda net alacak miktarlarının belirlendiği, işlemiş faiz miktarlarının da bu net miktarlar üzerinden hesap edildiği anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun olup davacılar/borçlular   vekilince   temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler  kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
 Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
 Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu