T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No : 2022/2438
Karar No : 2022/2512
Tebliğname No : KYB – 2022/14765
Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık Hüseyin Akgül’ün, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Kdz. Ereğli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 12/10/2021 tarihli ve 2021/124 esas, 2021/250 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Kdz. Ereğli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/11/2021 tarihli ve 2021/31 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığı’nın 25/01/2022 gün ve 94660652-105-67-27588-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/02/2022 gün ve KYB- 2022/14765 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 06/06/2018 tarihli ve 2018/3315 esas, 2018/7246 karar sayılı ilamında; “…tebligat gideri, tahsil harcı ve peşin harcın ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmediği, takip öncesi ve sonrası faiz ile ödeme taahhüdünden son taksit tarihine kadar işleyecek faizin taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmediği gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı, bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında usulüne uygun olarak gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu dolayısıyla sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediği...” şeklinde yer alan açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği halde, Kdz. Ereğli 1. İcra Dairesinin 2019/3879 esas sayılı takip dosyasında mevcut 06/10/2020 tarihli ödeme taahhüdünde başvuru harcı, tebligat gideri ve peşin harcın ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu, anılan nedenlerle taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden KDZ. Ereğli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/11/2021 tarihli ve 2021/31 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine; 01/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.