Ay: Temmuz 2024
-
Tem- 2024 -13 Temmuz
Başvuru; icra dairesince gerçekleştirilen açık artırma ihalesinde satın alınan taş kırma ocağı makinelerinin ihale kesinleşmediği için teslim edilmeden önce çalınması ve bu suretle ortaya çıkan zararın giderilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının, uzun süren yargılama nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
Devamını Oku » -
13 Temmuz
Başvuru; icra dairesince gerçekleştirilen açık artırma ihalesinde satın alınan taş kırma ocağı makinelerinin ihale kesinleşmediği için teslim edilmeden önce çalınması ve bu suretle ortaya çıkan zararın giderilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının, uzun süren yargılama nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
Devamını Oku » -
12 Temmuz
şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunun, hukuken geçerli bir borcu bulunmadığı iddiası ile birlikte hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden bahisle takibin iptali istemine yönelik şikayet olup, bu kararın istinafı üzerine verilecek karar beklenmeden ihale yapılması, İİK’nın 363/4. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, dosya kapsamından anlaşılan bu durumun, mahkemece gerek istem üzerine gerek re’sen dikkate alınması gerekmektedir.
Devamını Oku » -
12 Temmuz
4721 Sayılı TMK’nun 873/3. maddesine göre “Aynı alacak için birden fazla gayrimenkul üzerinde rehin tesis edilmiş ise alacaklı bunların aynı zamanda satılmasını talep etmeye mecburdur. Bununla beraber icra memuru ancak gerektiği kadarını satar.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısı alacağı gününde ödenmemişse açıklanan yasa hükmü gereği üzerinde toplu (birlikte) rehin kurulmuş olan taşınmazların her birinin aynı zamanda satılmasını talep etmek zorundadır. Bu zorunluluk alacaklının istediği taşınmazı sattırarak keyfi davranmayı önlemeye yöneliktir.
Devamını Oku » -
12 Temmuz
İİK’nın 363/4. maddesi uyarınca, istinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz, yine İİK’nın 364/3. maddesi uyarınca, temyiz yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. Bu husus mahkemece de re’sen dikkate alınmalıdır.
Devamını Oku » -
12 Temmuz
Borçlunun tüzel kişi olduğu göz önüne alınarak Tebligat Kanunu ve ilgili yönetmelikte ayrıntılı olarak düzenlenen, tüzel kişilere uygulanacak tebligat usulüne ilişkin hükümler çerçevesinde inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlu şirket ile üçüncü kişi arasında sanal ofis nedeniyle imzalanan “Tebligat Adresi Sözleşmesi”nin yasal mevzuat hükümleri karşısında sonuç doğurmayacağı
Devamını Oku » -
11 Temmuz
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 150/g maddesinin ” satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112’den 137 nci maddeye kadar olan hükümler kıyas yolu ile uygulanır” hükmünü içerdiği, buna göre İİK’nın 106. maddesinin kıyasen uygulanacak maddeler arasında bulunmadığı, satış masraflarının peşin yatırılmasına ilişkin düzenlemenin sadece hacizli malları kapsadığı, ipotekli taşınmazlara ilişkin olmadığı görülmektedir.
Devamını Oku » -
11 Temmuz
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 150/g maddesinin ” satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112’den 137 nci maddeye kadar olan hükümler kıyas yolu ile uygulanır” hükmünü içerdiği, buna göre İİK’nın 106. maddesinin kıyasen uygulanacak maddeler arasında bulunmadığı, satış masraflarının peşin yatırılmasına ilişkin düzenlemenin sadece hacizli malları kapsadığı, ipotekli taşınmazlara ilişkin olmadığı görülmektedir.
Devamını Oku » -
11 Temmuz
-
11 Temmuz
Hakkında mirasçı sıfatıyla takip yapılan H.K.Ş.’in 18.03.2003 doğumlu olduğu, takip tarihi olan 12.10.2020 günü itibariyle 18 yaşından küçük olduğu ve fiil ehliyetinin (takip ehliyetinin) bulunmadığı anlaşıldığından, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebileceğinden icra müdürünün ve icra mahkemesinin bu işlemlerin geçersizliğini kendiliğinden gözetilmesi gerekli
Devamını Oku » -
10 Temmuz
Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.”
Devamını Oku » -
10 Temmuz
Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.”
Devamını Oku » -
10 Temmuz
-
9 Temmuz
-
9 Temmuz
ilamların aynen infaz edileceği, İcra Mahkemesi’nin ilamın hüküm fıkrasını yorum yoluyla değiştiremeyeceği,ilamın hüküm kısmında müşterek çocuk için aylık 1400,00 TL nafakaya hükmedildiği, protoldeki artış hükmünün ilama bağlanmadığı, protokolün hüküm fıkrasına göre sınırlandırıldığı, hüküm bölümüyle sınırlı olarak infaz yapılacağından %10 artış oranı uygulanarak bulunan aylık nafaka miktarının talep edilemeyeceğinin kabulü gerekir.
Devamını Oku » -
9 Temmuz
-
9 Temmuz
HUMK’nun 443/4. maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının “eklentisi” olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tâbi olup, anılan alacakların icra takibine konulabilmeleri için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için, eklentiler yönünden ayrıca kararın kesinleşmesi gerekmez.
Devamını Oku » -
9 Temmuz
HUMK’nin 443/4. (HMK’nin 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının “eklentisi” olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için kararın, eklentiler yönünden de kesinleşmesi gerekmez.
Devamını Oku » -
9 Temmuz
Salt bir ibraname olmayan itfa ve imhal anlamına gelmeyen belgeye itibar edilerek kesinleşmiş mahkeme ilamının hüküm fıkrasının değiştirip işlevsiz kılacak şekilde tahakkuk edecek nafaka miktarının belirlenmesi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi ve buna bağlı olarak haczin kaldırılması isabetsizdir
Devamını Oku » -
5 Temmuz
-
5 Temmuz
-
5 Temmuz
İİK’nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle ve mahkemece re’sen İİK’nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşüp düşmediğinin belirlenmesi gerekir.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
Takibe konu senetler incelendiğinde “iş bu nama yazılı senedim” ibaresini ihtiva eden senedin nama yazılı düzenlendiği, bedelin malen alındığı kaydının bulunduğu, borçlunun keşideci, alacaklının lehtardan sonraki ciranta olduğu anlaşılmıştır. Takip dayanağı senet nama yazılı olarak düzenlenmiştir. Buna rağmen lehtar tarafından kaşe basılıp imzalanmak suretiyle yapılan ciro beyaz ciro olup bu devir alacağın temliki niteliği taşımamaktadır.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
İİK’nın 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği, yine aynı Kanun’un 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde ise; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmektedir.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
T.C. Anayasası’nın 4709 sayılı Yasa ile değişik 46/son maddesi hükmüne göre; kesin hükme bağlanan (kesinleşmiş) kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin uygulanması talep edilebilir. Bu oran, kararın kesinleşme tarihinden sonrası için yapılacak hesaplamada dikkate alınacaktır
Devamını Oku » -
5 Temmuz
İİK’nın 89. maddesinde, takip borçlusunun “üçüncü şahıs” nezdinde bulunan hak ve alacakları ile menkul mallarının haczedilebileceği düzenlenmiştir. Yasanın söz konusu emredici kuralına aykırı olarak yapılan işlemler, İİK’nın 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olup, 3. kişilerin haciz ihbarnamesine karşı icra dairesine itirazlarını bildirmiş olmaları, anılan konuda icra mahkemesine şikayette bulunmalarını engellemez.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
Asıl borçlu ve/veya ipotekli taşınmaz malikine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekmekle birlikte İİK’nın 16/2. maddesi gereğince kat ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise süreli; hiç gönderilmemiş veya tebligat yapılmamış ise süresiz şikayete tabi olduğu yönünde uygulama yapılmakta iken İİK 150/ı maddesinde yapılması belirtilen tebligat ilamlı takipte takip şartı kabul edilip, usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu şikayetinin İİK 16/2 kapsamında süresiz olarak incelenmesi kanaatine varılarak görüş değişikliğine gidilmiştir. Alacaklı bankanın İİK’nın 150/ı maddesi gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapabilmesi kat ihtarının tebliğine bağlı olup bu husus takip şartıdır.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
İİK’nun 89/4 Maddesinde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
(Görüş Değişikliği) Aynı alacak için değişik takip yollarına başvurulmasında yasal engel bulunmadığından yola çıkılarak, mevcut bir icra takibi devam ederken, alacaklının “tahsilde tekerrür etmeme kaydıyla” aynı alacak için, aynı borçluya, yeni bir icra takibi başlatmasında mükerrerliğin oluşmadığı görüşünün, söz konusu içtihadı birleştirme kararı karşısında uygulama kabiliyeti de kalmamıştır. Bu cümleden olmak üzere; icra takibinde derdestlik için takip türlerinin aynı olmasının gerekmediğinin de kabulü gerekir.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
-
5 Temmuz
Tebligat Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu’nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f maddeleri gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
İİK’nun 63. maddesi uyarınca, nasıl ki itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez ise, alacaklının da takip konusu yapmadığı ve takip dosyasına sunmadığı bir belgeyi itirazın kaldırılması aşamasında ileri süremeyeceğinin kabulü gerekir.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
-
5 Temmuz
Medeni Kanunun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre yerleşim yeri (ikametgâhı), “bir kimsenin sürekli kalma niyeti ile oturduğu yerdir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa dayanılarak çıkartılan ve 15.08.2007 tarihinde yürürlüğe giren Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği’nin 1. maddesine göre, ” Türk vatandaşlarının ve Türkiye’de herhangi bir amaçla en az 6 ay süreli ikamet tezkeresi ile bulunan yabancıların yerleşim yeri adresleri Merkezi Adres Kayıt Sistemi olarak Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü tarafından elektronik ortamda tutulur.”
Devamını Oku » -
5 Temmuz
İpotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan da, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK’nun 153. maddesinde yazılı “kanunen makbul” sebep niteliğindedir.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
İİK’nın 115.maddesinin üçüncü fıkrası gereği, İLK İHALEYE KATILAN ihale alıcısının en yüksek teklifi verip de ihale bedelini yatırmaması halinde, İKİNCİ İHALE DE TAŞINMAZ SATIŞI YAPILIP KESİNLEŞSE DAHİ, ilk ihale için alınan teminatın iade edilmeyip öncelikle satış masraflarından düşülmek üzere hak sahiplerine alacaklarına mahsuben ödenmesi gerekir.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
Alacaklının takibine dayanak yaptığı dekontta vade mevcut olmadığına ve borçlunun, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesine göre temerrüde düşürüldüğüne dair dosya içerisinde herhangi bir belge de bulunmadığına göre, bu durumda borçlu ancak takip tarihi itibariyle temerrüde düşmüş sayılacağından takip tarihinden önceki dönem için alacaklının dayanak faturadan dolayı işlemiş faiz talep etmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde; kural olarak limitin aşıldığı yönündeki şikayetler dışında tüm şikayetler, İİK’nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. İpotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayetler ise; İİK’nun 16. maddesinin 2. fıkrası uyarınca süreye tâbi değildir.
Devamını Oku » -
5 Temmuz
-
4 Temmuz
-
3 Temmuz
-
3 Temmuz
-
3 Temmuz
-
2 Temmuz