Yıl: 2024
-
May- 2024 -10 Mayıs
-
10 Mayıs
Birden fazla alacaklı bulunması nedeniyle, İİK’nun 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak alacaklının ihale bedelini yatırmasının gerekip gerekmediği belirlendikten sonra, alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise alacaklıya ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Devamını Oku » -
10 Mayıs
Alacağa mahsuben ihaleyi alan alacaklıların, ihale bedelinin tamamını yatırıp yatırmayacakları, ancak İİK’nun 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce sıra cetvelinin tanziminden sonra anlaşılacağından, mahkemece, icra müdürlüğünce, öncelikle sıra cetvelinin yapılması, alacaklıların ihale bedelinin tamamını yatırmalarının gerekip gerekmediği belirlendikten sonra, alacaklılara ihale bedelini tamamen veya kısmen yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Devamını Oku » -
10 Mayıs
-
10 Mayıs
Birden fazla alacaklı bulunması nedeniyle İİK.nun 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak ihale alıcısının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediği belirlendikten sonra ihale alıcısı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
Devamını Oku » -
10 Mayıs
Alacaklıya düşecek ihale bedeli, sıra cetvelinden sonra tespit edileceğinden, şikayetin kabulü ile alacağa mahsuben alınan taşınmazlarda sıra cetveli kesinleşip, alacaklıya düşecek bedel belirlendikten sonra ve satış için yapılan masraflar düşülerek (taşınmazın 3. kişi tarafından alınması halinde olduğu gibi alacaklıya ne kadar ödeme yapılması gerekiyorsa), bu miktar üzerinden tahsil ve cezaevi harcı alınması gerektiğinden şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Devamını Oku » -
10 Mayıs
İpotek alacaklısı üçüncü kişinin alacaklılar arasındaki sırası, alacağının miktarı icra müdürlüğünce yapılacak sıra cetveline itiraz edilmesi halinde tartışılacak bir husus olup itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmekte olup, bu aşamada tartışılamaz.
Devamını Oku » -
10 Mayıs
Takip alacaklısının taşınmazı ihale ile satın alması ve kendisinden önce gelen başka alacaklı bulunmaması halinde, alacağı oranında satış bedelini ödemekten kaçınabileceği, “satış bedelini, alacağına mahsup edebileceği”, satışa çıkarılan taşınmazın takip alacaklısı tarafından alacağına mahsuben alınmak istemesi ve taşınmaz üzerinde alıcının yaptığı takip nedeniyle koydurduğu hacizden önce konulmuş, başkaca haciz bulunması halinde ileride sıra cetveli yapılması gerekeceğinden ve henüz sıra cetveli yapılmamış olduğundan, takip alacaklısının alacağının ihale bedelini karşılayıp karşılamadığı saptanıp ve dolayısıyla takip alacaklısı aleyhine fark doğduğu tespit edilmeden takip alacaklısı olan ihale alıcısına ihale bedelini yatırması için süre verilmesi yönündeki icra müdürlüğü kararı doğru değildir.
Devamını Oku » -
10 Mayıs
Her ne kadar İİK’nın 134. maddesi hükmüne göre, alacaklı ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmesi hâlinde satış bedelini derhal veya verilen süre içinde nakden ödemek zorunda değil ise de icra takibine konu ipotek alacağının üst sınır ipoteği olup davacının talep edebileceği miktarın üst sınırını göstermesi ve alacaklının her durumda 80.000TL ihale bedel farkını yatırmak zorunda olmasının yanında, taşınmaz üzerinde ipotek alacaklısının alacağından önce gelen bir haciz ve ipotek alacağının bulunmaması dolayısıyla icra müdürü tarafından sıra cetveli yapılmasının gerekmemesi ve icra müdürünün ihale tutanağında alacaklıya ihale bedelini yatırması için bir süre vermediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, İİK’nın 130. maddesi uyarınca ihale alıcısının ihale bedelini derhal yatırması gerektiği kabul edilmelidir.
Devamını Oku » -
9 Mayıs
-
8 Mayıs
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.
Devamını Oku » -
8 Mayıs
Sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmelerden olan uzun süreli kira sözleşmesinin süresinden önce feshi halinde, peşin ödenen yabancı para cinsinden olan kira bedelinin fesihten sonraki süreye ilişkin olan kısmının kiraya veren tarafından kiracıya iadesi gerekir. Yabancı para cinsinden olan kira bedelinden kullanımın olmadığı fesihten sonraki süreye isabet eden kısmının iadesinde döviz cinsinden veya Türk Lirası üzerinden talepte bulunulabilir.
Devamını Oku » -
7 Mayıs
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 35. maddesine göre işçinin almakta olduğu aylık ücretinin ancak 1/4’ü haczedilebilir. İİK’nun 83/2. maddesi uyarınca aylığın üzerinde haciz bulunması halinde, sonraki haciz sıraya konulur ve önceki haczin kesintisi bittikten sonra kesintiye başlanır. Yine 4857 Sayılı Yasa’nın 32. maddesi uyarınca ikramiye, toplu sözleşme farkı ve nemada ücretten sayılacağından onlarında aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur.
Devamını Oku » -
7 Mayıs
Borçlunun sıra beklenmeksizin kesinti yapılmasına, bir diğer anlatımla 1/4’ü aşar şekilde maaşına haciz uygulanmasına muvafakati, şikayete konu takip dosyasındaki hacizden (kesinti yapılmasından) önce olup geçerli değildir. İİK’nun 83/2 fıkrasına göre borçlunun maaşında birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haciz kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez. Mahkeme bu kurallar uyarınca hacizlerin sıraya alınması yönünde işlem yapması için icra müdürlüğüne emir verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
Devamını Oku » -
7 Mayıs
4857 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre; işçinin almakta olduğu ücretin 1/4’ünden fazlası haczedilemez. İ.iye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur. 6772 sayılı Kanun’un 4. maddesinde ise; “Fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyelerin haczedilemeyeceği” belirtilmiştir.
Devamını Oku » -
7 Mayıs
4857 sayılı İş Kanunu’nun 35. maddesine göre; işçinin almakta olduğu aylık ücretinin ancak 1/4’ü haczedilebilir. İİK’nun 83/2. maddesi uyarınca; aylığın üzerinde haciz bulunması halinde, sonraki haciz sıraya konulur ve önceki haczin kesintisi bittikten sonra kesintiye başlanır. Yine 4857 sayılı Yasa’nın 32. maddesi uyarınca; ikramiye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur. 6772 sayılı Kanun’un 4. maddesinde ise; “fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyelerin” haczedilemeyeceği belirlenmiştir.
Devamını Oku » -
7 Mayıs
-
7 Mayıs
Memurlar hakkında uygulanan İİK’nun 83. maddesi gereğince; kısmen haczi mümkün olan maaş ve ücretten borçlu ve ailesinin geçinmesi için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar indirildikten sonra kalan kısmın haczi mümkündür. Ancak aynı maddenin 2. fıkrasında; haczedilecek miktarın, maaş ve ücretin 1/4’ünden az olamayacağı belirtilmiştir.
Devamını Oku » -
7 Mayıs
-
7 Mayıs
-Kira bedelinin ödendiğine yönündeki ispat yükünün davalı kiracıda olduğu, -Kiracının tacir olduğu, davanın sebebini oluşturan taşınmazın da davalının ticari faaliyetinde kullanılmak üzere kiralandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin ticari iş niteliğinde olup alacağa ticari işlerde geçerli avans faiz oranlarının uygulanmasının yerinde olduğu
Devamını Oku » -
7 Mayıs
-
6 Mayıs
Taraflar Suriye vatandaşı olup, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu hükümlerine göre geçici koruma statüsünde yer almaktadır. Buna göre dava, tarafları bakımından “yabancılık” unsuru taşımaktadır. Bu durumda davada uygulanacak hukuk, 5718 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi hükümlerine göre tespit edilecektir. Bu Kanuna göre, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta bulunmaları halinde müşterek mutat mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır Hakim, Türk Kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re’sen uygular.
Devamını Oku » -
4 Mayıs
-
3 Mayıs
-
Nis- 2024 -30 Nisan
-
30 Nisan
-
30 Nisan
-
30 Nisan
Dava dışı borçlu şirkete izafeten davalı şirkete karşı icra takibi başlatılıp başlatılmayacağı, dava dışı borçlu şirket ile davalı şirket arasında acentelik ilişkisi gibi bir bağın olup olmadığı ile davalı şirketin sorumluluğuna gidilip gidilmeyeceği ancak icra takibine itiraz edilmesi ya da takibe karşı icra mahkemesi nezdinde şikayette bulunulması durumunda yapılacak yargılama sonunda mahkemece tespit edilip karar verilebilecek hususlardan olup icra müdürlüğünün borçluya izafeten takip talebi ve ödeme emrinde yer alan davalı şirkete ödeme emri tebligatı çıkarılması hususunda bir takdir hakkı bulunmamaktadır.
Devamını Oku » -
30 Nisan
-
30 Nisan
İcra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde mirasın reddedilmiş olduğu hususu maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebidir. Nitekim bu husus Hukuk Genel Kurulunun 19.11.2014 tarihli ve 2013/12-2240 E., 2014/929 K. sayılı kararında da benimsenmiştir. Somut olayda borçlunun takibin kesinleşmesinden önce TMK’nın 606. maddesine göre alınan mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğine ilişkin sulh hukuk mahkemesi kararını, ödeme emri tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddine ilişkin mahkeme kararı icra dairesine sunularak hacizlerin kaldırılması istenemez.
Devamını Oku » -
30 Nisan
İcra emri ve takip talebinde toplam alacak miktarının farklı olduğu dolayısıyla icra emri ve takip talebinin birbiriyle uyumlu olmadığı görülmüştür. Bu durumda, ödeme emrinin takip talebine aykırı olarak düzenlenmesi söz konusu olup, borçlu yönünden geçerli bir ödeme emrinin varlığından sözedilemez.
Devamını Oku » -
29 Nisan
HGK kararına uygun olarak tahsil harcının alacaklıdan tahsil edilebileceği görüşü benimsenmiştir. Ancak Harçlar Kanunun 32. maddesinin söz konusu olmadığı hallerde dosya hesabı kapatılırken İİK.nun 12. maddesi gereğince borçlunun borcu, alacaklının ödediği tahsil harcı kadar devam edeceğinden alacaklının ödediği harç miktarı kadar takibe devam hakkı vardır.
Devamını Oku » -
29 Nisan
-
26 Nisan
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı malik olmayan eş tarafından 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesine dayalı olarak açılan ipoteğin kaldırılması istemli eldeki davanın yargılama aşamasında, davacının ölümü nedeniyle dava konusu taşınmazın aile konutu olma özelliğini kaybettiği gözetildiğinde, taşınmazın zaten maliki durumunda olan davalı eş tarafından tesis edilmiş bulunan ipotek işleminin “aile konutuna tanınan hukuki koruma” gereğince kaldırılmasına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Devamını Oku » -
26 Nisan
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 6102 sayılı Kanun’un Geçici 7 nci maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası için alacaklı tarafından açılan eldeki davada şirketin ihyasına karar verilmesi durumunda anılan şirkete tasfiye memuru atanmasının gerekli olup olmadığı ve ayrıca talep konusu dosya ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilip verilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Devamını Oku » -
26 Nisan
-
26 Nisan
İİK’nın 8. maddesi kapsamında itiraza ilişkin bir tutanak düzenlenip düzenlenmediği noktasında itiraz dilekçeleri şikayetçi tarafından adi posta yolu ile değil iadeli-taahhütlü olarak icra dairesine gönderilmiştir. İcra memurunca teslim alındığına ilişkin alındı belgeleri üzerinde icra memur ad-soyad, sicil numarası ve elle yazılmış 28.06.2021 tarihi bulunmaktadır. Bu husus yalnızca PTT Müdürlüğü yazı cevabı ile değil icra memurluğu tarafından verilen yazı cevabı ile de teyit edilmiştir. İtiraz dilekçelerinin muhataba teslimine ilişkin alındı makbuzları üzerinde bulunan icra katibi ad-soyad, sicil numarası ve tarih dikkate alındığında bunun bir nevi havale/tutanak niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. Aksinin kabulü aşırı şekilcilik olup hak kaybına yol açacaktır.
Devamını Oku » -
25 Nisan
-
24 Nisan
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20/a. maddesi hükmüne göre kat maliklerinden her biri, kapıcı giderlerinden (ücret, sigorta pirimi, kıdem tazminatı vs.) yönetim planında veya kat malikleri kurulunca verilmiş bir kararda başka türlü bir hüküm bulunmadıkça diğer kat malikleri ile birlikte eşit olarak sorumludur.
Devamını Oku » -
24 Nisan
Apartman yönetiminin taraf olarak gösterildiği ve kat malikleri aleyhine verilen dayanak karar nedeniyle başlatılan ilamlı takipte, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca; alacaklının kat malikleri ya da yönetici aleyhine takip başlatmak konusunda seçimlik hakkı bulunduğu ve iş kazası tarihindeki maliklerin, yönetim planında veya kat malikleri kurulunca aksi kararlaştırılmadıkça, eşit sorumlu olduklarının kabulü ile, mahkemece iş kazasının yaşandığı 13.02.2008 tarihi itibarıyla, malik listesinin getirtilmesi ve o tarihteki maliklerin tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Devamını Oku » -
24 Nisan
Sonuç olarak; yerel mahkemenin davalısı apartman yönetimi olan iş mahkemesinin ilamına dayalı olarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20, 35, 38 ve 40. maddeleri uyarınca ilama konu borcun yasal sorumlusu konumundaki kat malikleri olan borçluların ilamda taraf olmadıklarına ilişkin şikâyetinin reddine dair direnme kararı usul ve yasaya uygundur.
Devamını Oku » -
24 Nisan
Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesine göre, gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat malikinin ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş (14.11.2007-5711/9. madde ile değişiklikten önce %10) hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlü olduğundan, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıcının açıkça saptanmış olması gerekir.
Devamını Oku » -
24 Nisan
Borçluya, aynı takip dosyasında itirazın iptali/kaldırılması ilamı ile hükmedilen icra inkar tazminatı, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ek takip talebi ile icra emri gönderilmesinde yasaya aykırılık yok ise de, 14.11.2017 tarihli takip talebinde yer alan asıl alacak miktarı ve güncellenmiş faiz alacağı yönünden mükerrer olacak şekilde icra emri gönderilmesi ve ilama aykırı şekilde itirazın iptali ilamında yer almayan yeni borçlular ilave edilmek sureti ile icra emri düzenlenmesi yasaya aykırıdır.
Devamını Oku » -
24 Nisan
Çevre temizlik vergisi ve katı atık bedelinin vergi, harç, resim niteliğinde olduğuna ilişkin herhangi bir yasal düzenleme mevcut olmayıp, 5393 sayılı Kanunun 15/son maddesi kapsamında belediyelerce sunulan hizmet karşılığında tarifeye göre vatandaşlardan alınan ücret niteliğinde olduğundan haczedilmesi mümkündür.
Devamını Oku » -
24 Nisan
İİK’nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak böyle bir durumda borçlu, ihtarnamede kesinleşen borç miktarına takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebilir.
Devamını Oku » -
24 Nisan
-
24 Nisan
Mirası reddetmiş borçluların (mirasın reddi kararı olmadığının varsayılması halinde) muristen kendilerine intikal edecek taşınmazlardaki miras paylarına haciz konulup konulamayacağı ile (takip dışı) diğer mirasçıların takip borçlularının mirasın reddi kararına dayalı olarak (taşınmazlardaki) haciz şerhlerinin kaldırılması için şikayette bulunmalarında hukuki yararlarının olup olmadığına
Devamını Oku » -
24 Nisan
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği
Devamını Oku » -
24 Nisan
-
24 Nisan