Yıl: 2024
-
Nis- 2024 -1 Nisan
-
1 Nisan
-
Mar- 2024 -31 Mart
İhale edilen mal muhammen bedelin üstünde bir bedelle satılmış olmakla beraber yapılan usulsüzlük, malın daha yüksek bedelle satılmasını önlemiş ise (yani ihalenin feshi sebebi olarak dayanılan yolsuzluk yapılmamış olsa idi mal daha yüksek bedelle satılabilecek idi ise) malın daha yüksek bir bedelle satılamamış olmasından zarar görmüş olan ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Devamını Oku » -
31 Mart
-
31 Mart
İcra Mahkemesine başvuru yaparak finansal kiralama konusu mal üzerinde icra müdürlüğünce uygulanan haczin kaldırılmasını isteyen 3. kişinin şikayet tarihi itibariyle finansal kiralama konusu malların kiracısı durumunda olduğunun belirlendiği, kiracı 3. kişinin, yargılama aşamasında mülkiyete de hak kazandığı değerlendirildiğinde ve bu durumda artık mülkiyeti kaybeden finansal kiralama şirketinin de istihkak davası açamayacağı düşünüldüğünde 3. kişinin şikayette hukuki yararı (korunmaya değer hakkı) bulunduğunun kabulü gerekeceği,
Devamını Oku » -
31 Mart
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına dair şikayetin hak düşürücü süreden reddine dair kararın kesin olduğuna iliskin 2004 sayılı Icra ve Iflas Kanunu’nda herhangi bir hüküm olmadığından esasa iliskin kararın İİK’nın 365. maddesi gözetildiğinde temyizi kabil olduğunun anlaşıldığı-
Devamını Oku » -
31 Mart
-
31 Mart
Şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipoteğin mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından ilk derece mahkemesince şikayetin bu nedenle reddi gerekeceği-
Devamını Oku » -
31 Mart
-
29 Mart
-
29 Mart
-
29 Mart
-
29 Mart
-
29 Mart
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmaz hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.
Devamını Oku » -
29 Mart
-İİK’nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK’nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. -Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için İcra Müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. -İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.
Devamını Oku » -
29 Mart
-
28 Mart
-
28 Mart
Alacaklı vekili tarafından sunulan talep dilekçesi ile borçlunun çalışmakta olduğu iş yerine almakta olduğu maaş, ikramiye ve tazminatlarının üzerine haciz şerhi konulması için maaş haczi müzekkeresi gönderilmesinin talep edildiği- alacaklının talebi dışında müzekkereye fazla mesai, nema ve vergi iadesi ve priminin de haczedildiğinin belirtildiği- alacaklı tarafça talep edilmemesine rağmen ek ders ücretinin haczedilmesinin ve ilgili kurum tarafından ek ders ücretinin kesilerek icra dairesine gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu
Devamını Oku » -
28 Mart
Borçlunun muvafakati gereğince maaşı üzerine haciz konulup kesinti yapılabilmesi için öncelikle takibin kesinleşmiş olması gerektiği, henüz borçlu hakkında kesinleşmiş bir takip bulunmadan borçlunun maaşının haczedilmesine yönelik vermiş olduğu muvafakatin bir geçerliliğinin bulunmadığı,
Devamını Oku » -
28 Mart
-
28 Mart
İcra İflas Kanunun 8. ve Yönetmeliğin 22/2. maddeleri uyarınca, icra ve iflas dairelerinin yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında tutanak tutması gerektiği, sözlü itiraz ile talep ve beyanların altlarının ilgililer ve icra müdürü, icra müdür yardımcısı veya icra katibi tarafından imzalanacağı, dosyaya yapılan itirazda, itiraz tarihinin dosyaya sunulduğu tarih değil, dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu
Devamını Oku » -
28 Mart
Takibe dayanak ilamın bozulduğu ve bozma ilamının icra dosyasına 19.02.2018 tarihinde girdiği, maaş haczinin konulduğu tarih itibariyle yerinde durduğu, ilamın bozulması nedeniyle bu hacizlerin kaldırılamayacağı ancak İİK’nın 40/1 maddesi uyarınca maaş haczi kesintilerinin resen durdurulması gerektiği,
Devamını Oku » -
28 Mart
-
28 Mart
-
28 Mart
İcra müdürlüğünce alacaklının “emekli ikramiyesinin haczine” ilişkin talebinin kabulüne karar verildikten sonra, alacaklının, “borçlunun emekli ikramiyesinin haczine yönelik bir talebinin bulunmadığı” belirtilerek “yeni” bir kararın verilmesinin, “icra müdürlüğünün kendi kararından kendiliğinden dönemeyeceği” ilkesine aykırı olacağı-
Devamını Oku » -
28 Mart
Maden ruhsatına haciz konulduktan sonra aynı dosyadan maden işletmesi ile bütünlük arz eden mahcuzların haczedildiği- Maden işletmesiyle bütünlük arz eden menkullerin haczinin aynı alacak için icra dosyasında yapılan tamamlama haczi niteliğinde olduğu, Maden Kanunu’nun 40. maddesinin hacze engel olmadığı- “Maden ruhsatından ayrı haczedildiği gerekçesiyle haczedilen menkul mallar yönünden haczin kaldırılmasına” karar verilmesinin hatalı olduğu-
Devamını Oku » -
27 Mart
İcra müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK. mad. 355 uyarınca bildirilmesi üzerine, yine bu maddeye uygun düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK. mad. 140/1 maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği-
Devamını Oku » -
27 Mart
Zorunlu Arabuluculukta Arabulucuya Başvuru Mahkemeler Nezdinde Dava Açılmadan Önce Kanuni Bir Ön Koşul Olarak Aranan Dava Şartıdır… Kanuni Düzenlemeler Gereği Eksik Olan Arabulucuya Başvuru Dava Şartının Sonradan Tamamlanması da Mümkün Olmadığından Arabulucuya Başvuru Olmadna Dava Açıldığı Tespit Ediliği Takdirde Herhangi Bir İşlem Yapılmaksızın Dava Şartı Yokluğu Nedeniyle Dava Usulden Reddedilmelidir.
Devamını Oku » -
27 Mart
-
26 Mart
-
26 Mart
-
26 Mart
-
25 Mart
-
25 Mart
Bir avukatın vekaletnamesiz işlem yapması olanaklı olmadığından, mahkemece, borçlular ………. ve ………….’e itirazı yapan vekile verilmiş bir vekaletname bulunup bulunmadığının tespiti, vekaletname yok ise, borçlulara vekaletname vermesi veya takibe yapılan itirazı kabul muvafakat verip-vermediğini beyan etmesi için kesin mehil verilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Devamını Oku » -
25 Mart
-
25 Mart
Süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi- İcra mahkemesince dava yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedilmişse de, davalı tarafça İİK. 275/2 uyarınca kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belge dosyaya ibraz edilmediğinden, davacı alacaklının, İİK 272 uyarınca, dönem sonunda takip yaparak tahliye istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Devamını Oku » -
25 Mart
-
25 Mart
-
25 Mart
Alacaklının doğrudan müteselsil kefile başvurabilmesi için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerektiği ve alacaklının asıl borçluyu takip etmeden müteselsil kefil olan davalı şirket hakkında takip yapabilmesine ilişkin asıl borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması yasal koşullarının somut olayda oluşmadığı, aynı zamanda alacak muaccel olmadan takibe girişildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği-
Devamını Oku » -
23 Mart
-
23 Mart
-
23 Mart
-
23 Mart
Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi veya kiraya vermesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz.
Devamını Oku » -
22 Mart
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğuna göre, zamanaşımı süresi BK.nun 125.maddesi (yeni TBK 146.maddesi) gereğince 10 yıl olup, davacı tarafın, takip tarihinden itibaren geriye doğru 10 yıllık süre içindeki alacaklarını isteyebileceği, bundan öncekileri isteyemeyeceğ
Devamını Oku » -
22 Mart
Satım akdine dayalı alacaklarda zamanaşımı süresi 818 Sayılı BK.nun 125. maddesi uyarınca 10 yıl olduğundan, zamanaşımı süresinin davacının alacağına dayanak olarak sunduğu her bir fatura yönünden fatura içeriği emtianın teslim tarihinden itibaren başlayacağı gözetilerek dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı tartışılarak davalının süresi içerisinde yaptığı zamanaşımı itirazı hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Devamını Oku » -
22 Mart
-
22 Mart
-
22 Mart
-
21 Mart
-
21 Mart