Tasarrufun İptaliYargıtay Kararları

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun’un uygulamasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-

Mahkemece konusunda uzman bilirkişiden, tasarruf tarihi itibari ile doğmuş vergi borcunun tespiti yapılarak, tasarruf tarihi itibari ile doğmuş olan vergi aslı ve fer’ileri üzerinden iptal kararı verilmesi gerekirken, uzman bilirkişiden rapor alınmaksızın, takip konusu alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere denilerek karar verilmesinin doğru olmadığı- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun’un uygulamasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı E. Akarsu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Hükmüne uyulan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23.01.2019 gün, 2016/7332 E- 2019/562 K sayılı ilamında “…… dava konusu gayrımenkulün davadan önce davalı E. Akarsu tarafından davalı borçluya verilen vekaletnameye istinaden dava dışı Ümmühan Ertürk’e satıldığı,bu durumda davacı vekiline seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı, 4.kişi Ümmühan Ertürk’e, yöneltmesi halinde dava dışı şirkete dahili dava dilekçesi ve duruşma gününün belirtir davetiye çıkarılarak taraf teşkilinin sağlanması, davacının 4.kişi yönünden bildireceği deliller ile dahili davalı 4.kişinin bildireceği delillerin toplanması, tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi; davanın 4.kişiye yöneltilmemesi halinde davalı 3.kişi yönünden davanın bedele dönüşmesi nedeniyle aynı Yasanın 31.maddesi gereğince davalı 3.kişinin davacının tasarruf tarihine kadar olan alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak taşınmazı elden çıkardığı tarihteki değeri nispetinde nakden tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi, 6183 sayılı Kanun’un 38. maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168.maddesinde 16.06.2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanunun 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanunun uygulamasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerektiği” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacının davanın 4. Kişi Ümmühan ERTÜRK’e yöneltilmesi taleplerinin bulunmadığı, 6183 Sayılı AATUHK’nın 31. Maddesi gereğince davanın bedele dönüştürülmesini talep ettikleri, davalı A. C.baz hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı E. Akarsu’nun taşınmazı elinden çıkardığı 01.11.2007 tarihinde taşınmazın gerçek değeri olan 301.300,00 TL nispetinde (takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere) tazminatın davalı E. Aksu’dan alınarak davacıya verilmesine, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 29.541,00 TL ücreti vekaletin davalılardan E. AKARSU’dan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı E. Akarsu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı E. Akarsu vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.

2- Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.

Mahkeme bozma ilamına uyduğunu belirtmesine rağmen bozmaya uygun karar vermemiştir.

Mahkemece konusunda uzman bilirkişiden, tasarruf tarihi itibari ile(dava dışı Ümmühan’a devredildiği tarih olan 01.11.2007 tarihinde) doğmuş vergi borcunun tespiti yapılarak, tasarruf tarihi itibari ile doğmuş olan vergi aslı ve fer’ileri üzerinden iptal kararı verilmesi gerekirken, uzman bilirkişiden rapor alınmaksızın, takip konusu alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere denilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3- Ayrıca bozma ilamında da belirtildiği üzere 6183 sayılı Kanun’un 38. maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16.06.2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanunun 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanunun uygulamasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir hükmüne rağmen davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bette açıklanan nedenlerle davalı E. Akarsu vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı E. Akarsu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı E. Akarsu’ya geri verilmesine20/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

4. HD. 20.10.2021 T. E: 1853, K: 7228

Related Articles

Back to top button