12. Hukuk Dairesi2019 Yılıİcranın Geri Bırakılması (İİK 33)İlamların İcrası

Alacaklının itirazı yedi günlük itiraz süresinde olmadığından mahkemece reddedildiğinden, alacaklının tevdi mahalli tayininden ve yapılan ödemeden haberdar olduğunun kabulü ile, takibin brüt miktarlar üzerinden başlatıldığı dikkate alınarak, bilirkişiye borç miktarının hesaplattırılması, buna göre takip öncesi yapılan ödemenin borcu karşılaması halinde İİK’nin 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına, aksi halde yapılan ödeme kadar icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-

Alacaklının itirazı yedi günlük itiraz süresinde olmadığından mahkemece reddedildiğinden, alacaklının tevdi mahalli tayininden ve yapılan ödemeden haberdar olduğunun kabulü ile, takibin brüt miktarlar üzerinden başlatıldığı dikkate alınarak, bilirkişiye borç miktarının hesaplattırılması, buna göre takip öncesi yapılan ödemenin borcu karşılaması halinde İİK’nin 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına, aksi halde yapılan ödeme kadar icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi B. Dölek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; alacağın brüt miktarlar üzerinden talep edildiğini, ayrıca takibe konu borcun bir kısmını, takipten önce Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/14 D. İş sayılı kararı ile vermiş olduğu merci tayini kararı gereğince 06.05.2015 tarihinde, bakiye kalan miktar ve bu miktar üzerinden hesaplanan icra masraflarını da ayrıca takip dosyasına yatırdığını ileri sürerek takibin bu miktar ve faizi yönünden iptalini istediği, mahkemece, yatırılan paraların dosya borcundan mahsubuna, net alacak tutarlarının ve faizlerinin tespitine, diğer kalemler yönünden takibin devamına karar verilmiş, borçlu vekilince; yapılan ödemeler sonucunda borcun kalmadığı, takipten önce alacaklının kısmi ödemeden haberdar olduğu, kalan kısım üzerinden takip başlatılabileceği nedeniyle karar temyiz edilmiştir.

Başvuru bu hali ile İİK’nun 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır.

6098 sayılı T.B.K’nun 100. maddesinde, ”Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.” hükmü yer almaktadır.

Somut olayda; borçluların 06.05.2015 tarihinde tevdi mahalli tayin ettirerek 49.700 TL’yi, aynı tarihte hesaba yatırdığı, alacaklının bilahare 23.06.2015 tarihinde takip başlatması üzerine alacaklının 29.06.2015 tarihinde takibin iptali istemiyle mahkemeye başvurduğu, aynı tarihte bakiye borç olarak borçlu tarafından hesaplanan miktar ile icra vekalet ücreti ve harç miktarı olarak 3.370 TL’nin icra dosyasına yatırıldığı, borçlular hakkında düzenlenen icra emrinin 01.07.2015 tarihinde ayrı ayrı borçlulara tebliğ edildiği, görülmüştür.

Her ne kadar mahkemece dayanak ilamda brüt tutarlar üzerinden hükmedilen alacak kalemlerinin net olarak hesaplandığı bilirkişi raporu esas alınarak tespit hükmü kurulmuş ve borçlu tarafından yatırılan miktarların mahsubuna hükmedilmiş ise de, Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin tevdi mahalli tayinine ilişkin 2015/14 D. İş sayılı kararı takip alacaklısına 13.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, alacaklının itirazı yedi günlük itiraz süresinde olmadığından mahkemece reddedilmiştir. Bu durumda alacaklının tevdi mahalli tayininden ve yapılan ödemeden haberdar olduğunun kabulü ile, takibin brüt miktarlar üzerinden başlatıldığı dikkate alınarak, bilirkişiye borç miktarının hesaplattırılması, buna göre takip öncesi yapılan ödemenin borcu karşılaması halinde İİK’nin 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına, aksi halde yapılan ödeme kadar icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

12. HD. 08.04.2019 T. E: 2018/6688, K: 5711

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu