2023 Yılı9. Hukuk DairesiArabuluculuk Başvurusu

Arabuluculuk faaliyetinin tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan ve son tutanak tarihi ile hesaplamaya esas alınan dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-

Arabuluculuk faaliyetinin tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan ve son tutanak tarihi ile hesaplamaya esas alınan dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Enerji, Su ve … İşçileri Sendikasının (… Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler nezdinde çalıştığını, Yüksek Hakem Kurulunun 17.10.2019 tarihli ve 2019/369 Esas, 2019/492 Karar sayılı kararı ile 15.05.2017-15…..2020 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin işyerinde uygulanmaya başlandığını, ancak davacının bu toplu … sözleşmelerinden yararlandırılmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu, öncelikle davacı işçinin ihale sözleşmesine göre alması gereken ücretinin tespit edilmesini talep ettiklerini, davacı işçinin unvanına göre alması gereken ücret belirlendikten sonra toplu … sözleşmesinden kaynaklanan zam oranları uygulanarak zamlı ücretin hesaplanması gerektiğini belirterek toplu … sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardım alacakları ile fark ücret ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle … bölümü, tahkim, yetki, derdestlik, görev, husumet, zamanaşımı, hak düşürücü süre, kesin hüküm, dava ve taraf ehliyeti yokluğu, dava dilekçesinde kanuni noksanlıklar bulunduğuna yönelik itirazlarının olduğunu, müvekkilinin ihale makamı olduğunu, davacı ile aralarında ne bir … sözleşmesi ne toplu … sözleşmesi ne de hukuki bir bağlantı bulunduğunu, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan yüklenici Şirketlerin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli kararıyla; davacının, dava dışı yüklenici Şirket işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından doğan alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu … sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunduğu, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği, dosyada bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.12.2021 tarihli kararı ile davacının, davalı …’a ait trafo merkezinde dava dışı alt işverenler yanında çalışmaya devam ettiği, davacının … Sendikasına üye olduğu, Sendika ile alt işveren arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesi uygulanarak davacıya yapılması gereken zamlar yapılmadığından davacının fark ücret alacağı bulunduğu, yine toplu … sözleşmesi uyarınca ikramiye ile sosyal yardım alacakları bulunduğu, davalı ile dava dışı Şirket arasında 4857 sayılı … Kanunu’nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan davalının toplu … sözleşmesi uyarınca davacıya ödenmesi gereken işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olduğu, hesaplamalarda hata bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.03.2022 tarihli bozma ilâmı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek dava açılmadan önce dava konusu işçilik alacaklarıyla ilgili arabulucuya başvurulduğu, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 03.03.2020 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 26.03.2020 tarihinde dava açıldığı, bununla birlikte hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporundaki dava konusu alacaklara ilişkin hesaplamaların 30.03.2020 tarihi nazara alınarak yapıldığı, arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan ve son tutanak tarihi ile hesaplamaya esas alınan dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki dönem dikkate alınmaksızın dava konusu dönem alacaklarının alınan bilirkişi ek raporu doğrultusunda kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının talep ettiği alacakların … Sendikası ile ihbar olunan Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının kararı ile imzalanan toplu … sözleşmesinden kaynaklandığını, davalı …’ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki fiyat farkından kaynaklı ödemelerin bu madde kapsamındaki işlere ilişkin olduğunu, kendilerinin ihale ettiği işlerin bu kapsamda yer almadığını, davalı Kuruma toplu … sözleşmesinden kaynaklı müteselsil sorumluluk yüklenemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurullarınını somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

9. HD 02.10.2023 T. E: 17001, K: 13496

Related Articles

Back to top button