12. Hukuk Dairesi2020 YılıİtirazVekaletname

Avukatın vekaletnamesiz işlem yapmasının olanaklı olmadığı- Gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkemenin, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebileceği-

Avukatın vekaletnamesiz işlem yapmasının olanaklı olmadığı- Gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkemenin, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebileceği-

Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, borçluların icra mahkemesine yaptıkları başvuruda takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece davanın reddine karar verildiği, borçlular tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, … 9. İcra Müdürlüğünün 2016/9328 Esas sayılı takibin iptaline hükmedildiği görülmektedir.

Somut olayda, icra mahkemesine sunulan 04/07/2016 tarihli şikayet dilekçesinde, borçlular… İnş. Taah. İml. Mim. Müh. Mad. Nakl. İth. İhrc. Tic. Ltd. Şti. ve … D.’ın ayrı ayrı isimlerinin bulunduğu, dava dilekçesinin vekil tarafından imzalandığı, mahkemeye sunulan vekaletnamenin davacı şirket adına düzenlendiği, mahkemece sadece borçlu şirket yönünden inceleme yapılarak karar verildiği ve karar başlığında da sadece adı geçen borçlu şirketin yer aldığı, diğer borçlu … D. yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı ve hakkında hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır.

6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılmasını ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, kararda her bir borçlunun ayrı ayrı belirtilmesi ve her biri yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, borçlu … D. hakkında hiç bir değerlendirme yapılmaksızın ve karar başlığında da gösterilmeksizin HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olarak hüküm kurulduğu görülmekte olup eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun “Vekaletnamenin İbrazı” başlıklı 76/1. maddesinde; “Avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekâletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır” hükmü düzenlemiş olup, “Vekâletnamesiz Dava Açılması ve İşlem Yapılması” başlıklı 77/1. maddesine göre ise, “vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf, yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü üzere, bir avukatın vekaletnamesiz işlem yapması olanaklı değildir.

O halde, yukarıda açıklanan usul hükümleri gereğince, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı borçlu … D. yönünden HMK’nun 77. maddesi gereğince işlem yapması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.

SONUÇ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 15.04.2019 tarihli, 2018/1778 E.- 2019/610 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca re’sen BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.06.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.

12. HD. 18.06.2020 T. E: 2019/9002, K: 5106

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu