12. Hukuk Dairesi2023 YılıTebligat

Ayrıca muhatabın, tebliğ adresinde ikamet edip etmediği ile birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceğinin tahkikinin eksiksiz yerine getirilmediği ve tevsike yönelik olarak yapılan tahkikatın sonucu Tebligat Kanunu’nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f maddeleri gereğince tebliğ evrakına yazılmadığından Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu

ÖZET : Ayrıca muhatabın, tebliğ adresinde ikamet edip etmediği ile birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceğinin tahkikinin eksiksiz yerine getirilmediği ve tevsike yönelik olarak yapılan tahkikatın sonucu Tebligat Kanunu’nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f maddeleri gereğince tebliğ evrakına yazılmadığından Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu

T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

Esas No : 2022/11934
Karar No : 2023/3765

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 07.09.2022
SAYISI : 2022/414 E., 2022/1826 K.
DAVA TARİHİ : 02.10.2019
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
TEMYİZ EDEN : Davalı/Alacaklı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07.12.2021
SAYISI : 2019/339 E., 2021/798 K.

Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2017/10500 esas sayılı dosyasında ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, ödeme emrinin şikayetçi İ…. H…… Köran’a tebliğ tarihinin 02.10.2019 tarihi olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin borçluya 02.10.2019 tarihinde tebliği kabul edilerek, davacının takibin durdurulması talebinin ödeme emrinin düzeltilen 02.10.2019 tarihindeki tebliğ dikkate alınarak İcra Müdürlüğünce değerlendirilmesi gerektiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı-alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Ayşe Karakoç Karaibrahim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi-borçlu vekili dava dilekçesinde; örnek 7 ödeme emrinin müvekkilinin Şanlıurfa Haliliye ilçesi Yenişehir mahallesindeki mernis adresine tebliğ edilmeyip, Şanlıurfa Hilvan İlçesi Gölebakan köyünde A.. Akbaş’a tebliğ edilerek takip kesinleştirilip müvekkilinin mallarına haciz işlemleri uygulandığını, müvekkilinin e-devletten dava dilekçesi tarihi itibari ile haciz işlemlerinden haberdar olduğunu, bu bağlamda İcra Müdürlüğünden dosya ayrıntıları öğrenilerek icra müdürlüğü dosyasına itiraz dilekçesi sunduklarını, ödeme emrinde borçlu olarak İ…. Köran yazdığını ancak müvekkilinin isminin İ.. H.. Köran olduğunu ve ödeme emrinde T.C kimlik numarasının bulunmadığını belirterek ödeme emri tebligatı tarihinin öğrenme tarihi olan 02.10.2019 olarak düzeltilmesini İcra Müdürlüğüne yapılan borca itirazlarının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek İcra Müdürlüğünün itirazının reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasını, icra takibinin itirazı nedeniyle durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde; yapılan tebligat ve işlemlerin usule uygun olduğunu belirterek şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı İ. H. Köran’ın, Uyap üzerinden alınan mernis adresi kaydına göre mernis adresinin “Yenişehir Mah. 238 Sok. Kapı No:16/22 Haliliye/Şanlıurfa” olduğu ancak icra dosyasında “Gölebakan Köyü Hilvan Merkez Şanlıurfa” adresine tebligat çıkarıldığı, ayrıca muhatabın, tebliğ adresinde ikamet edip etmediği ile birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceğinin tahkikinin eksiksiz yerine getirilmediği ve tevsike yönelik olarak yapılan tahkikatın sonucu Tebligat Kanunu’nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f maddeleri gereğince tebliğ evrakına yazılmadığından Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2017/10500 esas sayılı dosyasında ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, ödeme emrinin şikayetçi İ. H. Köran’a tebliğ tarihinin 02.10.2019 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının takibin durdurulması talebinin ödeme emrinin düzeltilen 02.10.2019 tarihindeki tebliğ dikkate alınarak icra müdürlüğünce değerlendirilmesi gerektiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı-alacaklı vekili süresinde sunduğu süre tutum dilekçesinde, gerekçeli kararın taraflarına tebliğinden sonra ayrıntılı istinaf gerekçelerini içerir dilekçeyi sunacaklarını belirtmesine karşın tebliğ üzerine süresinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmamıştır.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, borçlunun ikamet adresi “Şanlıurfa ili Haliliye ilçesi Yenişehir mahallesi, 238. Sokak, No:16/22” olmasına karşın borçluya yapılan örnek 7 ödeme emrinin “Şanlıurfa ili, Hilvan ilçesi, Gölebakan köyünde” tebliğ edildiği ve tebligat mazbatasında; “muhatabın o anda hazır olmaması sebebiyle muhatap yerine muhatap ile birlikte aynı konutta ve sürekli oturduğunu beyan eden ehil ortağı A… Akbaş’a tebliğ edilmiştir” açıklamasına yer verildiğinin görüldüğü, tebligatın düzenlendiği adresin muhatabın bilinen adresi olduğuna ilişkin iddianın bulunmaması karşısında tebligatın muhatabın resmi adresine yapılmadığı gibi dosyada mevcut kolluk araştırma raporundan da anlaşılacağı üzere muhatabın tebliğ yapılan “A..” isimli kişi ile birlikte oturmadığının da görüleceğini, bu nedenle TK’nu ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerektiği, takip dosyası içerisinde, borçlunun TK’nın 32. maddesi uyarınca usulsüz tebligattan belirttiği tarihten daha önce haberdar olduğunu gösteren herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-alacaklı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tebligat işleminin usulüne uygun olarak tamamlanıp, dosyanın kesinleştirildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, davacı tarafın icra takibini ve tebligatı öğrenme tarihinin tespitinde tebligat mazbatasındaki tarih dikkate alınmayacaksa bile davacının Uyap vatandaş portalı üzerinden icra dosyasını açıp açmadığı ve tebligattan haberdar olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TK’nın 10, 21/1, 23. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 30 ve 35. maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu