12. Hukuk Dairesi2023 YılıHacizHaczedilmezlik

Belediye mallarının, belediyenin beyan edeceği mallar dışında da haczinin mümkün kılınmış olduğu, haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi için, mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmadığı

T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

Esas No : 2022/13157
Karar No : 2023/5075

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 29.09.2022
SAYISI : 2022/1464 E., 2022/1301 K.
DAVACI/BORÇLU : Belediye Başkanlığı
DAVA TARİHİ : 09.12.2016
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
TEMYİZ EDEN : Davacı/Borçlu
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16.06.2022
SAYISI : 2022/264 E., 2022/664 K.

Taraflar arasındaki haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayeti sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin tümden reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi borçlu Belediye Başkanlığı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi borçlu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili isteminde; belediyeye ait olan Ankara İli, İlçesi, Mah. 9470 ada, 4 parsel, Mah. 64306 ada, 2 parsel ve Mah. 27465 ada 1 parsel 63, 84, 94 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazlar üzerine şikayete konu icra dairesinden haciz şerhi işlendiğini, icra takibinde haciz işleminden önce yasa gereği haczedilebilecek malların borçlu idarece gösterilebileceğini, alacak miktarını aşacak şekilde haczin yapılamayacağını, icra dosyasından yapılan hacizlerin usulsüz olduğunu, dilekçelerinde haciz konulanlar dışında belirtilen taşınmazların toplam değerinin 166.520.380,00 TL olduğunu, bu taşınmazların değerinin borcu karşılamaya yetecek miktarda olduğunu, şikayete konu taşınmazlardan 27465 ada 1 parseldeki taşınmazın kentsel dönüşüm alanı kapsamında kaldığını, 64306 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kentsel dönüşüm alanı ile Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında kaldığını, bu nedenle haczedilemez mahiyette olduklarını belirterek şikayete konu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Şikayet olunan alacaklı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayete konu icra dosyasından haciz konulan taşınmazlardan Ankara İli, İlçesi, Mah. 7492 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2009/179 E sayılı dosyasından kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi nedeni ile tazminat davası açıldığını, mahkemece 02.02.2010 tarih ve 2009/179 E. 2010/8 K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, ilamın kesinleştiğini, ilam hükmünün belediyece yerine getirilmemesi üzerine şikayete konu icra takibinin başladığını, şikayet eden- borçlu belediyenin haczedilen taşınmazların belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri ile kentsel dönüşüm içerisinde olan taşınmazların haczedilemeyeceğini beyan ettiğini, bu beyanın usule ve hukuka aykırı olduğunu, belediyenin kötü niyetli olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Somut olayda; takip tarihi 22.11.2011 olup 6552 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce olduğundan 6552 sayılı Kanun ile 5393 sayılı Kanunun 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümleri uygulanamayacağından bu yöne ilişkin şikayetin reddedildiği, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 28.11.2019 tarihli raporda özetle; şikayete konu taşınmazların toplam değerlerinin 13.000.000,00 TL olduğunun tespit edildiği ve taşınmazların 6306 Sayılı Kanun kapsamında kalmadığının bildirildiği, şikayete konu taşınmazların 5393 Sayılı Kanunun 73/7 maddesi kapsamında kalıp kalmadıklarının tespiti için ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, sunulan 11.02.2020 tarihli ek raporda şikayete konu taşınmazların 5393 Sayılı Kanunun 73/7. maddesi kapsamında kalmadıklarının bildirildiği görülmekle şikayet edenin bu yöndeki şikayetlerinin de reddedildiği, talep tarihi itibariyle konulan hacizlerin aşkın haciz niteliğinde olduğunun belirlenmesi bu aşamada mümkün olmadığından taşkın haciz şikayetinin bu aşamada dinlenemeyeceği kanaatiyle şikayet edenin buna ilişkin iddiasının yerinde olmadığı anlaşıldığından şikayet edenin hacizlerin kaldırılması ve taşkın haciz şikayeti ile diğer şikayetlerinin tümden reddine karar vermek gerektiği gerekçeleriyle şikayetin tümden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Dava dilekçesindeki ileri sürülen hususlarla birlikte Ankara İli, Çankaya İlçesi, Karakusunlar Mah. 27465/1 Ada Parseldeki taşınmazların İdare Belediye Meclisinin 16.03.2007 Tarih 797 Sayılı Meclis Kararı gereğince Çukurambar Kentsel Dönüşüm Alanı kapsamında kalmakta olup aynı zamanda 08.08.2016 tarih 1473 sayılı meclis kararı ile Kamu Hizmetine özgülendiği, yapılan hacizlerin kamu hizmetini aksatmamak adına mal beyanında belirtilen ekli listeden yapılması gerekmekte iken yapılmadığı ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İncelenmesi istenen taşkın haciz şikayetine dair karar İİK md. 363 gereği kesin nitelikte bulunduğundan taşkın haciz yönünden istinaf başvuru dilekçesinin reddine, 5393 sayılı Kanuna eklenen geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Kanun hükümlerinin sadece yasanın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerektiği, iptal kararı ile birlikte, haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanması zorunluluğunun ortadan kalktığı, 5393 sayılı kanunun 15/son maddesinde yer alan “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez.” hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının, belediyenin beyan edeceği mallar dışında da haczinin mümkün kılınmış olduğu, haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi için, mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmadığı, 5393 sayılı Kanunun 15. maddesine göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli olup kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmadığı, inceleme konusu olayda, taşınmazların 6306 sayılı Kanun kapsamında yer alıp almadığına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 02.07.2018 tarihli ve E.116473 sayılı yazısında kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde, söz konusu taşınmazlara dair 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında yapılmış ve/veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bildirilmiş herhangi bir “riskli yapı” tespiti bulunmadığı gibi, söz konusu taşınmazlara ilişkin olarak mülga Bakanlar Kurulunca alınmış bir “riskli alan” kararı, Bakanlık tarafından belirlenmiş bir “rezerv yapı alanı” da bulunmadığının belirtildiği, şikayete konu taşınmazların 6306 sayılı kanun kapsamında kalmadığının görüldüğü gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Dosya kapsamındaki önceki itirazları, dava dilekçesi ve istinaf dilekçesindeki itiraz sebepleri tekrar edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK md. 82/1 gereği devlet mallarının haczedilmezliği şikayeti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, …

2., 2004 sayılı İcra İflas Kanunu md.16/2, md. 85, md. 363,

3., 5393 sayılı Kanun md. 15, md. 15/son,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi borçlu Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 269,85 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu