12. Hukuk Dairesi2022 YılıVekaletname

Bir avukatın vekaletnamesiz işlem yapması olanaklı olmadığından, mahkemece, borçlular ………. ve ………….’e itirazı yapan vekile verilmiş bir vekaletname bulunup bulunmadığının tespiti, vekaletname yok ise, borçlulara vekaletname vermesi veya takibe yapılan itirazı kabul muvafakat verip-vermediğini beyan etmesi için kesin mehil verilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-

Bir avukatın vekaletnamesiz işlem yapması olanaklı olmadığından, mahkemece, borçlular ………. ve ………….’e itirazı yapan vekile verilmiş bir vekaletname bulunup bulunmadığının tespiti, vekaletname yok ise, borçlulara vekaletname vermesi veya takibe yapılan itirazı kabul muvafakat verip-vermediğini beyan etmesi için kesin mehil verilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Duyan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emri tebligatını alan borçlulardan Ö. D.baş ve Y. Kök vekilinin icra dairesine itirazda bulunduğu, alacaklının ise icra mahkemesine başvurarak itirazda bulunan adı geçen borçlular vekilinin vekaletnamesinin usulsüz olduğunu, takibe itirazın yetkisiz kimseler tarafından yapılması nedeniyle itirazın reddine ve takibin devamına karar verilmesini icra müdürlüğünden talep ettiğini, icra müdürlüğünün taleplerini reddettiğini, taleplerinin reddeden icra müdürlüğü işleminin iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince şikâyetim kabulü ile, Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2018/35909 ve 2020/5190 esas sayılı takip dosyalarında icra müdürlüğünce takibin durdurulması yönündeki kararın borçlular Ö. D.baş ve Y. Kök yönünden iptaline, icra müdürlüğünün bu kararın aksine verdiği diğer kararların da iptaline karar verildiği borçlular tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Şikayete konu takip dosyalarının incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından borçlular Ö. D.baş ve Y. Kök ile diğer borçlular aleyhlerine örnek 7 ilâmsız icra takipleri başlatıldığı, Av. Y. Subaşı tarafından vasi Hanifi Kök’ten temin edilen vekâletname ile 04/02/2020 tarihinde diğer bir kısım borçlular ve Y. ile Ö. yönünden borca itiraz dilekçesi sunulduğu, icra müdürlüğünce bu itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının Ö. D.baş ve Y. Kök’un reşit olduğunu ve bu nedenle vasinin vekâletnamesi ile bu borçlular yönünden borca itiraz edilemeyeceğini belirterek bu borçlular yönünden takibin devamına karar verilmesi için icra müdürlüğüne başvurduğu, müdürlükçe talebin reddedildiği görülmüştür.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun “Vekaletnamenin İbrazı” başlıklı 76/1. maddesinde; “Avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekâletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır” hükmü düzenlemiş olup, “Vekâletnamesiz Dava Açılması Ve İşlem Yapılması” başlıklı 77/1. maddesine göre ise, “vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat dava  açamaz  ve  yargılamayla  ilgili  hiçbir  işlem  yapamaz. Şu  kadar ki,  gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf, yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü üzere, bir avukatın vekaletnamesiz işlem yapması olanaklı değildir (YHGK. 2011/11-779 Esas, 2011/786 Karar, 14.12.2011 Tarih).

O halde mahkemece, borçlular Ö. D.baş ve Y. Kök’e itirazı yapan vekile verilmiş bir vekaletname bulunup bulunmadığının tespiti, vekaletname yok ise, borçlulara vekaletname vermesi veya takibe yapılan itirazı kabul muvafakat verip-vermediğini beyan etmesi için kesin mehil verilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir inceleme yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 06.04.2022 tarih ve 2021/2106 E. – 2022/808 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 16.07.2021 tarih ve 2021/313 E – 2021/422 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 29.12.2022 T. E: 6927, K: 14265

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu