ÖZET Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılır. İcra ve İflas Kanunu’nun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2023/9123
KARAR NO: 2024/1072
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 25/10/2023
NUMARASI : 2023/1405-2023/1285
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ile borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre alacaklının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Borçlunun temyiz isteminin incelenmesinde;
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin icra takibinde, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; örnek 13 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne yaptığı itirazın kaldırılması ile kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile borçlunun (310.885,00TL) asıl alacak ile (12.536,12 TL) işlemiş faiz olmak üzere toplam (323.421,12 TL) üzerinden kaldırılmasına, takibin bu miktar açısından devamına, icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesi ile borçlunun taşınmazdan tahliyesine karar verildiği, karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edildiği görülmektedir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 269/2. maddesi hükmü gereğince ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı yasanın 62. maddesi hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur.
Takip dayanağı olan, taraflar arasında düzenlenen ve imzası inkar edilmeyen 21/09/2020 tarihli kira sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin “Teminat” başlıklı 7. maddesinde “Kiracı, kiralayanın bilgisi dahilinde kiralananda yapacağı demirbaş malzeme alımlarının toplam tutarının yıllık kira bedeline kadar olan kısmını teminat olarak içeride bırakacak, teminat bedelini geçen kısmını ise devam eden 2 yılın başından itibaren aylık kiranın 1/2sinden mahsup edecektir. Yapılan demirbaş alımları kiracı ve kiralayan tarafından mutabakat tutanağı ile imza altına alınacaktır.” hükmünün yer aldığı, borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı itirazında anılan madde kapsamında ödemeler yapıldığı iddiasında bulunduğu görülmektedir.
O halde, mahkemece borçlunun demirbaş malzeme alımına ilişkin olarak yaptığı ödemelerin toplam tutarının, teminat bedeli ve kira miktarından mahsup edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 25/10/2023 tarih ve 2023/1405 E. – 2023/1285 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Sapanca İcra Hukuk Mahkemesinin 05/07/2023 tarih ve 2022/69 E. – 2023/52 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.