Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 10/10/2017 tarih, 2016/20452 Esas – 2017/12255 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından, borçluların murisi … tarafından cirolandığı iddia edilen bir adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlunun takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine mirasçılara ödeme emri tebliğ edildiği, mirasçı borçluların, imzaya itiraz ettikleri, mahkemece; imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, alacaklı aleyhine %20 oranında tazminat ve % 10 oranında para cezasına hükmedildiği görülmüştür.
İİK’nun 53. maddesine göre terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı, mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta Kanunu Medenide muayyen müddetler geçinceye kadar takip geri kalır. TMK’nun 606/1. maddesine göre ise, mirası ret süresi üç aydır. Buna göre murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamaz.
Somut olayda; muteriz borçluların murisi …’in 24.10.2014 tarihinde vefat ettiği, 3 gün ve 3 aylık süre dolmadan 27.10.2014 tarihinde muris borçlu aleyhine başlatılan takipte, borçlunun öldüğünün anlaşılması üzerine, mirasçılarına ödeme emri tebliğ edildiği, yapılan takibin İİK’nun 53. maddesine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 53. maddesine aykırılık ise, kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca şikayet süresizdir.
O halde, mahkemece, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu husus re’sen dikkate alınarak İİK’nun 53. maddesine aykırı olarak takip yapıldığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak, başvurunun dayanağı İİK’nun 53 maddesi olacağından ve bu maddede tazminat öngörülmediğinden, alacaklının %20 tazminat ve %10 para cezası ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Dairemizce, kararın düzeltilerek onanması gerekirken, doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 10/10/2017 tarih ve 2016/20452 E. – 2017/12255 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, … … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 07.04.2016 tarih ve 2015/297 E. – 2016/382 K. sayılı kararının hüküm bölümünün tazminata ilişkin (2) nolu bendinde yer alan; ” Asıl alacak olan 24.880 TL’nin % 20’si oranında hesaplanacak tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklindeki cümle ile para cezasına ilişkin (3) nolu bendinde yer alan; “Davalının 24.880 TL asıl alacağa %10 oranında para cezası ile cezalandırılmasına” şeklindeki cümlenin karar metninden tamamen çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 28.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
12 HD 28.05.2018 T. E.294,K.5254