2015 ve Öncesi YıllarHGKKira Alacağının Ödenmemesine Dayalı İcra Takibi (Örnek 13)

Borçlunun 30 günlük ödeme süresi içinde takibe konu ana parayı ödemesi, tahliyeyi engelleyici bir faktör olup faiz, icra giderleri ve vekalet ücreti gibi kira borcundan sayılmayan kalemleri ödememiş olması nedeniyle de icra mahkemesinden tahliye istenemez

Hukuk Genel Kurulu         2013/1759 E.  ,  2015/1249 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Ankara 1.İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27.06.2013
NUMARASI : 2013/253 E-2013/563 K.

Taraflar arasındaki “tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1.İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 09.10.2012 gün ve 2012/567 E.-2012/772 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 05.02.2013 gün ve 2012/18021 E.-2013/1584 K. sayılı ilamı ile;
(…Dava, kesinleşmiş icra takibinden kaynaklanan temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı alacaklı vekili 22.03.0212 tarihinde başlattığı tahliye istemli icra takibinde Ocak/2011’den Kasım/2011’e kadar aylık 325 TL üzerinden 3.575 TL kira alacağı ve 256,28 TL işlemiş faizin davalıdan tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalı borçluya 26.03.2011 tarihinde tebliğ edilmiş davalı tarafından borca itiraz edilmemiştir. Davalı borçlu tarafından takip dosyasına değişik tarihlerde (30.03.2012 tarihinde 500 TL, 05.04.2012 tarihinde 700 TL, 20.04.2012 tarihinde 900 TL, 25.04.2012 tarihinde 1.750 TL, 30.04.2012 tarihinde 652 TL olmak üzere ) toplam 4.475 TL ödeme yapılmıştır. Ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe göre ihtar süresi içinde yapılan ödeme tutarı 3.850 TL olmaktadır. İhtar süresi içinde kira alacağının aslının ödenmesi halinde ferilerin ödenmemesi temerrüde neden olmayacağından mahkemece temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilemez. Borçlu tarafından 30 günlük temerrüt süresi içinde yapılan ödeme tutarı kira aslını karşıladığına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece ödeme emrinin 20.03.2011 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü ile yazılı şekilde karar vermesi hatalı olmuştur…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ  EDEN  : Davalı

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece; davanın kabulü ile davalının mecurdan tahliyesine dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Özel Dairece; yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, takip dosyasında, davalı borçluya ödeme emrinin 20.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 30 gün içerisinde 1.200 TL ödendiği, davalının kısmi temerrüdünün sabit olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihinin ne olduğu, burada varılacak sonuca göre davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığa uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)nun 260. maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre kiracı, kira müddetinin hitamından önce muacceliyet kesbeden kiraları tediye etmemiş bulunursa, kiralayan, altı ay ve daha fazla müddetli kiralarda otuz günlük ve daha az müddetli kiralarda altı günlük bir mehil tayin ederek birikmiş olan kira bu müddet zarfında verilmediği takdirde mehilin hitamında akdi feshedeceğini kiracıya ihtar edebilir.
Öte yandan, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK)nun 269.maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre takip adi kiraya müteallik olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, BK.nun 260.maddesinde yazılı ihtarı ve kanuni müddeti geçtikten sonra tetkik merciinden kiralanan şeyden çıkarılmasının istenebileceği tebliğini ihtiva eder.
Somut olayda; taraflar arasında düzenlenmiş 03.11.2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunmakta olup, davacı kira sözleşmesine dayanarak, 22.03.2012 tarihinde davalı hakkında başlattığı icra takibi ile Ocak 2011-Kasım 2011 tarihleri arasında 11 aylık kira bedelinin tahsilini istemiş, tahliye istemli ödeme emri davalıya 26.03.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Borçlu tarafından takibe itiraz edilmemiş ve takip dosyasına; 30.03.2012 tarihinde 500,00 TL, 05.04.2012 tarihinde 700,00 TL, 20.04.2012 tarihinde 900,00 TL, 25.04.2012 tarihinde 1.750,00 TL, 30.04.2012 tarihinde 652,00 TL olmak üzere 4.502 TL ödeme yapılmıştır.
Ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe göre 30 günlük ihtar süresi içinde borçlu tarafından yapılan ödeme tutarı 3.850 TL olup, yapılan ödeme tutarının kira borcunun aslını karşılamakta olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, yerel mahkemece; borçlu tarafından 30 günlük temerrüt süresi içinde yapılan ödeme tutarı kira aslını karşıladığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki bozma ilamına uyulması gerekirken, 22.03.2012 tarihinde başlatılan takipte 20.03.2012 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup; kararın bozulması gerekir.
S O N U Ç : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 22.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu