12. Hukuk Dairesi2024 YılıTakip KayıtTebligat

Borçlunun icra takibinin dayanağı olan bononun tanzim edeni olup, bononun tanzim yerinde de adresinin bulunduğu görülmektedir. Bonoda yazılı olan adrese herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın   doğrudan borçlunun  takip talebinde belirtilen adresine tebligatın yapılması 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine aykırıdır. 

ÖZET : Borçlunun icra takibinin dayanağı olan bononun tanzim edeni olup, bononun tanzim yerinde de adresinin bulunduğu görülmektedir. Bonoda yazılı olan adrese herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın   doğrudan borçlunun  takip talebinde belirtilen adresine tebligatın yapılması 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine aykırıdır.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2024/24
KARAR NO: 2024/6492
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 07/11/2023
NUMARASI : 2023/1404-2023/1394
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senedine özgü ilamsız takipte, borçlunun  ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi  olarak düzeltilmesini istediği ve ayrıca imzaya,borca ve ferilerine itiraz ettiği,İlk Derece Mahkemesince, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan  20/08/2022  olarak düzeltilmesine, süresinde yapılan imza itirazının kabulü ile icra takibinin borçlu yönünden durdurulmasına   karar verildiği,  alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince  ödeme emrinin usulüne uygun  tebliğ edildiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve usulsüz tebligat şikayetinin, imzaya ve borca itirazın süreden  reddine karar verildiği, kararın   borçlu tarafından  temyiz edildiği anlaşılmıştır.
  7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun “Bilinen Adreste Tebligat” başlığını taşıyan 10. maddesinde; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmüne yer verilmiş, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/1. maddesinde de; “Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır” düzenlemesi getirilmiştir.
  7201 Sayılı Yasa’nın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, ancak yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 Sayılı Kanun’a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
  Tüm bu açıklamalar doğrultusunda, kişiye önce bilinen son adresi esas alınarak tebligat yapılması zorunludur.
Somut olayda, borçlunun icra takibinin dayanağı olan bononun tanzim edeni olup, bononun tanzim yerinde de adresinin bulunduğu görülmektedir. Bonoda yazılı olan adrese herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın   doğrudan borçlunun  takip talebinde belirtilen adresine tebligatın yapılması 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine aykırıdır. Kaldı ki; Dairemizin dosya eksiklik talebi üzerine Melikgazi Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü’nden gelen 23.05.2024 tarihli cevabi yazıda, borçlu Ahmet Koç’un bilinen son adres kaydının 08.08.2018 tarihinde  Almanya olduğunun, tebliğ tarihinden itibaren günümüze kadar başka bir adresinin bulunmadığının bildirildiği, yine Dairemizin  dosya eksiklik talebi üzerine Erciyes Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen 07.06.2024 tarihli cevabi yazıdan, şikayete konu tebligatın çıkarıldığı  takip talebinde belirtilen “  Tacettin Veli Mah. Seten Önü Cad. No: 1 D:31 ” adresinin borçlunun iş yeri adresi olduğu ve 31.10.2020 tarihi itibariyle bu adreste faaliyetine son verdiği anlaşılmaktadır.
  O halde, Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca, borçlunun hakkındaki takibi öğrendiğini beyan ettiği tarihten daha önce öğrendiği hususu alacaklı tarafından yazılı delille ispat edilemediğine göre, tebliğ tarihinin borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının istinaf başvurusunun yasal süre içinde yapılan imzaya ve borca  itiraz yönünden incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz bulunmuş ve bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 07.11.2023 tarih ve 2023/1404 E. – 2023/1394 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.06.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Related Articles

Back to top button