T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
Esas No : 2022/13210
Karar No : 2023/784
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 26.10.2022
SAYISI : 2022/547 E., 2022/2424 K.
DAVA TARİHİ : 10.09.2021
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
TEMYİZ EDEN : Davacı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11.11.2021
SAYISI : 2021/513 E., 2021/617 K.
Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayet eden-alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından, Balıkesir 4. İcra Dairesi’nin 2021/4404 esas sayılı dosyasında borçlular aleyhine takip başlatıldığını, icra müdürlüğünden borçlunun pasif taşınmaz sorgu ve ölü nüfus kayıt örneği sorgusu ile murislerin (anne-baba-eş) vefat olması halinde Uyap’a kayıtları yapılarak, taşınmazları var ise taşınmazlarına haciz konulmasını, ayrıca murislerden intikal eden araç var ise araç üzerine haciz konulması talebinde bulunduklarını, ancak icra müdürlüğünce taleplerinin reddine dair karar verildiğini, icra müdürlüğünce verilen red kararının usulsüz olduğunu zira alcaklı olarak Uyap üzerinden böyle bir sorgunun yapılamadığını, bu durumun İİK m. 121 gereği açılacak ortaklığın giderilmesi ve İİK m. 277 vd. uyarınca açılacak tasarrufun iptali davalarının açılmasını güçleştireceğini belirterek şikayetlerinin kabulü ile Balıkesir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2021/4404 E. sayılı dosyasında verilmiş olan 06.09.2021 tarihli kararın kaldırılması ile talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Tebligata rağmen cevap dilekçesi verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun pasif taşınmaz kaydının sorgulanmasında ulaşılacak bilgilerde halihazırdaki malike ait bilgiler de yer alacağından anayasal güvenceye bağlanan kişisel verilerin korunması düzenlemesine aykırılık teşkil edeceğini, icra müdürlüğünün gerekli araştırma ve sorgulama işlemlerinin alacağın tahsiline yönelik sınırlı işlemler için gerçekleştirebileceğini, takip alacaklısının ileride açabileceği muhtemel davaların malzemelerinin toplanması ödevinin icra müdürlüğüne ait olmadığını, vekilin avukatlık yasasından kaynaklanan yetkisi ile tapu dairesine müracaatla kayıtları kendilerinin incelemesinde sakınca bulunmadığını, tapu dairelerine müracaat edip etmemelerinin kendi takdirinde olduğunu, bu kapsamda; 06.09.2021 tarihli memur işleminin hukuken isabetli olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Müvekkilinin alacaklı olduğu binlerce dosyası bulunduğunu, her bir dosya için bilgilerin elde edilmesinin mümkün olmadığını, alacaklının haklarının dolaylı olarak engellendiğini, menfaat dengesinin sağlanamadığını, taraflarınca Uyap sistemi üzerinden borçlunun pasif taşınmaz sorgularının yapılamadığını, icra müdürlükleri tarafından yapılabildiğini, talebin, kanunen murisin ölümü ile zaten intikal eden ve borçlunun halihazırda sahip iken üçüncü kişilere devrettiği tapu bilgileri olup bir diğer 3. kişilerin bilgi ve belgeleri olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kişinin mal varlığı bilgilerinin ve nüfus bilgilerinin kişisel veri niteliğinde olduğunu, borçlunun pasif taşınmaz kayıtlarının ve ölü aile bireylerinin nüfus kayıtlarının sorgulanması ile borçlu dışındaki kişilerin de kimlik bilgilerine ulaşılacağından anayasal güvenceye bağlanan kişisel verilerin korunması düzenlemesine aykırılık teşkil edeceğini, kaldı ki icra müdürlüğünün gerekli araştırma ve sorgulama işlemlerinin alacağın tahsiline yönelik sınırlı işlemler için gerçekleştirebileceğini, takip alacaklılarının ileride açabilecekleri muhtemel davaların malzemelerinin toplanması ödevinin icra müdürlüğüne ait olmadığını, vekilin avukatlık yasasından kaynaklanan yetkisi ile bu işlemleri gerçekleştirerek borçlu veya 3. kişilere yasadan doğan dava hakkını kullanabileceğini, yasa ve mevzuata aykırı olarak icra müdürlüğüne böyle bir yükümlülüğün getirilmesinin de mümkün bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozularak şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, memur muamelesini şikayet olup, borçlunun murisine ait malvarlığı sorgusu yapılarak taşınır/taşınmaz malvarlığına haciz konulması, murise ait banka hesaplarının tespiti halinde m. 89 haciz ihbarnamesi gönderilmesi isteminin reddine dair memur işleminin kaldırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İcra İflas Kanunu’nun 8/a, 78 ile 94. maddesi, 6698 sayılı Kanun’un 3/1-d ve 28/1-d maddesi.
2. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.