12. Hukuk Dairesi2023 YılıKira Taahhütnamesine Dayalı İcra Takibi (Örnek 14)

Boşanma Davası Devam Ederken Taahhüde Dayalı Tahliye Takibinde Aile Konutu Şerhi

T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

Esas No : 2022/7951
Karar No : 2023/1285

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 14.04.2022
SAYISI : 2022/574 E., 2022/534 K.
DAVA TARİHİ : 27.12.2019
HÜKÜM/KARAR : İlk Derece Mahkemesi Kararının Kaldırılması
TEMYİZ EDEN : Davacı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31.12.2019
SAYISI : 2019/1035 E., 2019/1027 K.

Taraflar arasındaki tahliye emrinin iptaline ilişkin şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tahliyenin gerçekleştirilmemesine karar verilmiştir.

Kararın davalı kiralayan tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi 3. kişi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi  tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi 3. kişi vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile takip dosyasında borçlu olan A. P.’ın 1991 yılından beri evli olduğunu, A.P.’ın 3 ay önce hiç bir açıklama yapmadan evi terk ettiğini, evi terk etmeden önce emekli olmak üzere olduğunu, okuma yazması olmayan müvekkilinin tahliye belgesini emeklilik belgesi zannederek bir kenara bıraktığını, eşini arayıp haber vermek istemesi üzerine eşinin telefona çıkmadığını, dava konusu taşınmazın 2014 yılından beri müvekkili ve borçlu A. P.’ın aile konutu olduğunu, borçlu A.P.’ın 3 ay öncesine kadar, müvekkilinin ise kesintisiz olarak bu evde ikamet ettiğini belirterek tahliyenin durdurulmasına, tahliye emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kiralayan cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İİK’nın 276. maddenin kiralanan taşınmazda 3. şahıs bulunursa başlığı altında “Tahliyesi istenen yerde kiracı dan başka birisi bulunur ve işgalde haklı olduğuna dair resmi bir vesika gösteremezse derhal tahliye olunur … borçlunun neset ve sebepten usul ve füru, karı veya kocası …. bu madde hükmünün tatbikinde 3. kişi sayılmazlar.” hükmünü içerdiği, madde kapsamında kiracı A.P. eşi davacı A. P. 3. kişi sayılmadığından takip kesinleşmiş olmakla A..P.’ın takibe yönelik şikayetinin kabulü mümkün olmadığı, ancak kural bu olmasına karşın tahliyeye konu konutun aile konutu olarak kullanıldığı, şikayetçi eş ve halen onunla evli olan A. P.’ın tahliye taahhüdü verdiği tarihe kadar bu yerde çocukları ile birlikte oturmaya devam etmesi hadiseyi sadece tahliye tahhüdüne dayalı takip olarak görmekten uzaklaştırıldığı, A. P. kiracı sıfatıyla oturmakta olduğu evi 25.11.2019 tarihinde tahliye edeceği taahhüdünü 01.11.2019 tarihinde verdiği, 01.11.2019’a kadar evin aile konutu olduğu noktasında tereddüt olmadığı, tahliye taahhüdü veren A.P 1991 yılında evlendiği eşi A.P. ve çocukları ile 28.01.2015 tarihine kadar maliki olduğu evi aile konutu olarak kullandığı, 28.01.2015’ten sonra yine bu yer kiracı sıfatıyla aile konutu olarak kullanılmaya devam ettiği, bu noktada TMK’nın 194. maddesi gündeme geldiği, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceği, aile konutunu devredemeyecek, aile konutu üzerindeki hakları sınırlamayacağı, A.P.’ın aile konutunu tek başına eşinin rızasını almaksızın tahliye taahhüdüne konu yapamayacağı, davacı eş sözlü kira sözleşmesinin madde uyarınca dolayısıyla tarafı sayıldığı, eşin tek taraflı verdiği aile konutu üzerindeki tahliye taahhüdünün sonucundan hukuken etkilenen kişi olduğu, TMK bu madde ile eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, anılarla dolu alanı hukuken tek bir kişiye ait olsa da artık ailenin konutudur ruhuyla korumaya çalışmakta olduğu, bu nedenle eşin tek taraflı olarak verdiği tahliye taahhüdüne dayalı takiple davacı eş ve çocukları evden tahliye edilemeyeceği, eşin bu hakkını ve mağduriyetini takibin tarafı olmasa da kanun açıkça korumakta olduğu gerekçesiyle Ankara 15.İcra Müdürlüğünün 2019/16132 esas sayılı takip dosyasında TMK’nın 194. maddesine göre aile konutu sayılan evde yaşayan eşin rızasını içermeyen tahliye taahhütnamesine dayalı olarak tahliyenin gerçekleştirilmeyeceğine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kiralayan istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Kiralayan, İcra Hukuk Mahkemelerinin dar yetkili olup şikayete konu esasa ilişkin böyle bir karar vermeye yetkisi olmadığını, mahkemece tahliye taahhütnamesi ve tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, şikayetin reddinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tahliyesi istenen Ankara Yenimahalle …. Mah. 6137 ada 1 parsel 1. Kat 1 nolu bağımsız bölümün tapu kaydı incelendiğinde taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olmadığı gibi taşınmazın alacaklı O.S. adına kayıtlı olduğu görülmüş olup yine şikayetçi A.P. tarafından O.S. ve A.P. hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında da Ankara 9. Aile Mahkemesi’nin 2019/782 E-2022/138 K. sayılı dava dosyasında 10.03.2022 tarihinde ret kararı verildiği anlaşıldığından şikayetçinin tahliye emrinin iptaline yönelik başvurusunun reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gerekçesi ile kiralayanın istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi 3. kişi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Tapu iptal tescil kararının kesinleşmediği, bu dava dosyasının bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tahliye emrinin iptaline ilişkin şikayettir.

2. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi 3. kişi temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu