12. Hukuk Dairesi2023 Yılı2024 YılıBAM İzmir 12. Hukuk DairesiHacizHaczedilmezlik

Çevre temizlik vergisi ve katı atık bedelinin vergi, harç, resim niteliğinde olduğuna ilişkin herhangi bir yasal düzenleme mevcut olmayıp, 5393 sayılı Kanunun 15/son maddesi kapsamında belediyelerce sunulan hizmet karşılığında tarifeye göre vatandaşlardan alınan ücret niteliğinde olduğundan haczedilmesi mümkündür.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
  12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1615 Esas
KARAR NO : 2023/1169 Karar
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
İ S T İ N A F   K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2022
NUMARASI : 2021/801 Esas, 2022/154 Karar
DAVA : Şikayet
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023
İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle;  İcra Müdürlüğünce haciz işlemlerine başlanmadan önce müvekkili Belediyeden mal bildiriminde bulunmasının talep edilmediğini, İcra Müdürlüğünce başlatılan haciz işlemlerinde ve gönderilen 89/1 ihbarnamelerinde alacak miktarı kısmında, müvekkili Belediyenin takibe itiraz ettiği kısım dosya borcundan düşülmeden haciz işlemi yapıldığını, icra dosyası üzerinden müvekkili Belediyeye 08/12/2021 tarihinde tebliğ edilen 103 davetiyesi ile müvekkili Belediyenin İZSU nezdindeki katı atık payının haczedildiğinin ve paranın dosyaya yattığının öğrenildiğini, İZSU nezdindeki katı atık bedellerinin tamamının Buca Belediyesinin 02/10/2018 tarih, 2018/207 sayılı meclis kararı ile kamuya tahsisli olduğunu, ayrıca niteliği itibarı ile de haczinin kabil olmadığını, İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün 2021/10636 E. sayılı dosyasına konu alacak iddiasının, 2020/626513 nolu ihaleden kaynaklandığını, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/52000 Sor. No’lu dosyası üzerinden bu ihale dosyası hakkında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde; alacaklı tarafa 2.660.263,25.-TL tutarında haksız ödeme yapıldığının ve kamu zararı bulunduğunun tespit edildiğini belirterek, İzmir Cumhuriyet Savcılığı’nın 2020/52000 Sor. Nolu dosyası üzerinden bu icra dosyasına konu hak ediş ödemeleri ile ilgili olarak tespit edilen 2.660.263,25.-TL kamu zararı ve izah edilen diğer usulsüz işlemler dikkate alınarak, telafisi imkansız kamu zararı doğmaması ve kamu hizmetinin aksamaması için, Müvekkil belediyenin kamu kurumu olduğu dikkate alınarak takibin teminatsız şekilde tedbiren durdurulmasına, dosyaya yatan ve bundan sonra yatacak katı atık bedellerinin ise alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine, şikayetin kabulü ile, İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün usulsüz haciz işlemlerinin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının borcu ödememek, icra dosyasını daha da sürüncemede bırakmak için işbu davayı açtığını, İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olanın alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğunu, kural olarak borçluların tüm mallarının haczinin mümkün olduğunu, haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerektiğini, Yargıtay Kararlarının  da bu yönde olduğunu, davacı tarafça ya da Belediyelerce kamuya tahsis kararı alınmasının bir etkisi bulunmadığını, İZSU katı atık bedellerinin haczedilebileceğine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararları olduğunu, itiraz edilen faiz kısmının haciz taleplerinde yer almadığını ve taşkın haciz iddialarının yerinde olmadığını belirterek  açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; şikayetin reddine karar verilmiştir.
Davacı borçlu  vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca tahsil edilen ücretlerin katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamayacağının düzenlendiğini, yine Yönetmelikle bu hususun teyit edildiğini, 5779 sayılı 1. maddesinin 4. fıkrasında aktarılan ödeneklerin katı atık projeleri dışında kullanılamayacağının düzenlendiğini, katı atık bedelinin çevre temizlik vergisi hesabına yatırıldığını, bu hesabın da Buca Belediyesi encümen kararı uyarınca kamuya tahsis kararına bağlandığını, belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca 5393 Sayılı Yasanın 15/son fıkrası gereğince katı atık bedelinin haczinin mümkün olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
 İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün 2021/10636 E. Sayılı takip dosyasının Uyap sisteminden incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu belediyeye karşı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 05.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun borca kısmen itiraz ettiği ve itiraz edilmeyen kısım yönüyle takibin kesinleştiği, alacaklının talebi üzerine İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’ne katı atık bedelinin haczi için müzekkeri yazıldığı görülmüştür.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7. maddesine göre “Büyükşehir katı atık yönetim plânını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek” görevi büyükşehir belediyesine ait iken, “Büyükşehir katı atık yönetim plânına uygun olarak, katı atıkları toplamak ve aktarma istasyonuna taşımak” görevi ilçe belediyelerine aittir.
Görüldüğü üzere çevre temizlik vergisi ve katı atık bedelinin vergi, harç, resim niteliğinde olduğuna ilişkin herhangi bir yasal düzenleme mevcut olmayıp, 5393 sayılı Kanunun 15/son maddesi kapsamında belediyelerce sunulan hizmet karşılığında tarifeye göre vatandaşlardan alınan ücret niteliğinde olduğundan haczedilmesi mümkündür.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 15/03/2022  tarihli,  2021/801  Esas ve 2022/154 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b. 1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20- TL harcın  istinaf edenden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- İstinaf kanun yolu yargılama giderlerinin, istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
4- HMK 333. madde gereğince kararın kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
5- Kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nun 361 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/05/2023
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2023/5478
KARAR NO: 2024/3329
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 03/05/2023
NUMARASI : 2022/1615-2023/1169
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nın  370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu