İcra Harç, Vergi ve GiderlerYargıtay Kararları

Damga vergisi- Borçlu tarafından yapılan kesinti- İcra dairesince yapılan kesinti

Borçlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce icra dosyasına yapılan ödemenin alacaklıya ödenmesi sırasında icra müdürlüğünce %07,59 oranında damga vergisi kesilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu- İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce icra dairesine yapılan ödeme sırasında alınan damga vergisinin, icra müdürlüğünün açık mevzuat hükmünü uygulamasına engel olmadığı- İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce icra dairesine ödeme sırasında yapılan damga vergisi kesintisi işleminin usul ve yasaya uygun olup olmadığının ise şikayet yoluyla bu aşamada değerlendirilemeyeceği-


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ve … tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

1) Borçlunun temyiz dilekçesinin incelenmesinde;

Şikayetin konusu ve aleyhine hüküm kurulmadığı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2) …’nın temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;

Alacaklı tarafından, borçlu … aleyhine başlatılan ilamlı takipte alacaklı vekilince icra müdürlüğüne müracaat edilerek, borçlu kurum tarafından icra müdürlüğüne yapılan ödeme sırasında 246.220,16-TL. tutarında damga vergisi kesintisi yapıldığı, bu kesintiden sonra icra müdürlüğünce de taraflarına ödeme yapılırken 194.873,28-TL. tutarında tekrar damga vergisi kesildiği böylelikle icra müdürlüğünce yapılan damga vergisi kesintisinin mükerrer olduğundan bahisle kesilen damga vergisinin iadesinin istenildiği, icra müdürlüğünün 10/04/2018 tarihli kararı ile alacaklı talebinin reddedildiği, işbu icra müdürlüğü kararının iptali amacıyla şikayet yoluna başvurulduğu icra mahkemesince; şikayetin reddine karar verildiği işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ise; aynı işlemden iki kez damga vergisi alınması anlamına geleceğinden, icra müdürlüğünce yapılan damga vergisi kesintisinin mükerrer olduğu gerekçesiyle kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığı ve şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablosunun “IV.Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümün 1-d maddesinde “İcra dairelerince resmî daireler namına şahıslara ödenen paralar için düzenlenen makbuzlardan” binde 7,59 oranında damga vergisi alınacağı yazılıdır.

… Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca hazırlanan İcra ve İflas Dairesi Öneriler Listesinin (61) nolu, “Resmi Daireler Namına Şahıslara Ödenen Paralar İçin Düzenlenen Makbuzlardan Alınan Damga Vergisinin Ödeme Miktarı Üzerinden Alınması Gerektiği” şeklindeki başlığı altında “………..İcra dairelerince resmi daireler namına şahıslara ödenen paralar için düzenlenen makbuzlardan, Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı Tablonun IV. Makbuzlar ve Diğer Kâğıtlar başlığı altındaki (1-d) bendi ile 29/12/2009 tarih, 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararname ekinin 2. maddesi uyarınca, (01/01/2010 tarihinden itibaren binde 6,6), 24/12/2012 tarihli ve 2012/4116 sayılı Bakanlar Kurulu Kararname ekinin 4. maddesi gereğince (01/01/2013 tarihinden itibaren binde 7,59) oranında damga vergisi alınacağının ve bunun matrahının makbuz bedeli olduğunun hatırdan çıkarılmaması,…” hususlarına yer verildiği görülmüştür.

Somut olayda; borçlu tarafından dosyaya yapılan 25.675.004,52-TL.’nin alacaklıya ödenmesi sırasında icra müdürlüğünce %07,59 oranında, 194.873,28-TL. damga vergisi kesilmiştir.

Yukarıda yer verilen açıklamalar ve mevzaut hükmü dikkate alındığında; icra müdürlüğünce yapılan işlem usul ve yasaya uygundur.

Kaldı ki Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce icra dairesine yapılan ödeme sırasında alınan damga vergisi, icra müdürlüğünün açık mevzuat hükmünü uygulamasının önünde engel oluşturmamalıdır. Bununla birlikte, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce icra dairesine ödeme sırasında yapılan damga vergisi kesintisi işleminin usul ve yasaya uygun olup olmadığının işbu şikayet yoluyla bu aşamada değerlendirilmesi de mümkün gözükmemektedir.

Buna göre; Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararına karşı alacaklı tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Davalı … Başkanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile, … Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 24/05/2019 tarih, 2018/2671 E. – 2019/1195 K. sayılı kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 28/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

12. HD. 28.09.2020 T. 6811/7630

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu