Dava açılmadan veya icra takibine başlamadan evvel ihtiyati haciz yapmış olan alacaklının, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde haciz veya iflas takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecbur olduğu, yasada öngörülen tebliğ şartı gerçekleşmediğinden ve alacaklının takip dosyasında sonradan işlem yapması kanunda yazılı olduğu üzere tebliğ şartını kaldırmadığından, alacaklının başlatmış olduğu icra takibinin yasal sürede olduğunun kabulünün zorunlu olduğu-
İİK.nun 264. maddesinde “dava açılmadan veya icra takibine başlamadan evvel ihtiyati haciz yapmış olan alacaklı, haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kedisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde haciz veya iflas takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecburdur.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda ihtiyati haciz kararının 10.12.2010 tarihinde verildiği, alacaklının ise 15.12.2010 tarihinde İİK.nun 261/1. maddesinde öngörülen yasal süre içerisinde icra dairesinden ihtiyati haciz uygulanmasını talep ettiği, haczin gıyabında yapıldığı ve kendisine tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda yasada öngörülen tebliğ şartı gerçekleşmediğinden ve alacaklının takip dosyasında sonradan işlem yapması kanunda yazılı olduğu üzere tebliğ şartını kaldırmadığından, alacaklının başlatmış olduğu icra takibinin yasal sürede olduğunun kabulü zorunludur.
O halde mahkemece yukarıda anılan yasa maddeleri uyarınca şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 26.04.2013 T. E: 6644, K: 15908