12. Hukuk Dairesi2022 Yılı

Dava konusu eda hükmü içeren ilamın, dava kesinleşmeden takibe konulmasında bir sakınca olmayacağına-

Dava konusu eda hükmü içeren ilamın, dava kesinleşmeden takibe konulmasında bir sakınca olmayacağına-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı Sariye Aydınlıoğlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi İ. Akdeniz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklılar tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun takibe dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı şikayeti ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceğinden bahisle şikayetin reddine karar verildiği, borçlu şirketin istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, limited şirkette hisse bedelinin ödenmesi ve hissenin şirkete devrine dair ilamın kişiler hukukuna ilişkin, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratan ilam niteliğinde olduğu dolayısıyla kesinleşmeden takibe konu edilmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.

HMK’nın 367/1 maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.

Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.). Mahkûmiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 4.maddesi), Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK 72. madde). Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2 ), Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK28/1) kesinleşmeden takibe konu edilemezler.

Takip konusu ilamın incelenmesinde O.iye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/30 E. 2020/61 K. 11/02/2020 tarihli ilamında, davacıların Sariye Aydınlıoğlu, Y. Y. davalının ise Değişim Özel Eğitim Rehabilitasyon Gıda Tekstil İnşaat Taşımacılık Medikal Ürünler Basın Yayın Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, davacı Y. Y.’ın %3 hisse bedeli olan 118.684,64 TL ile diğer davacı Sariye Aydınoğlu’nun %7 hisse bedeli olan 276.930,82 TL’nin davalı şirketten alınarak davacılara ödenmesi ile davacılara ait olan davalı şirketin %10 luk hissesinin davalı şirkete devrine, ilişkin hüküm kurulmuştur. Uyuşmazlık ticari şirketlerde hissenin el değiştirmesi ve payda mülkiyet değişikliklerine ilişkin ilamların kesinleşmeden icra takibine konulup konulamayacağı hususunda toplanmaktadır. Gerek öğretide gerek Yargıtay uygulamalarında ilamların kesinleşmeden icraya konulması kural olup keşinleşmeden icra takibi yapılamaması ise istisnadır.

Yargıtay uygulamaları ve öğretide kabul edilen ticari şirketlere ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konu olmaması gerekçesi olarak HMK 367/2 fıkrası uyarınca kişiler hukukuna dayandırılmıştır. Bu uygulamada kişiler hukuku cümlesi geniş yorumlanarak tüzel kişilerin organlarına ilişkin verilen kararlar olup, bu sonuca da geniş yorum yapılarak ulaşılmıştır.

Dairemizin bazı kararlarında da ticari şirketlere ilişkin ilamlarda sicil değişikliği yaptığı gerekçesiyle kesinleşme aranmıştır. Takibe dayanak ilama konu şirket Türk Ticaret Kanununda sayılan ticaret şirketlerinden limited şirkettir.

Takibe konu ilam eda hükmü içermekte olup, mamelek hukukuna ilişkindir. Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesi sadece 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 16/son maddesi gereği aranmıştır. Bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamlarda kesinleşmeye ilişkin kanun hükmü bulunmamaktadır.

Yukarıda açıklanan gerekçelerde yer verildiği üzere, davaya konu ilamın kesinleşmeden takibe konulmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

O halde, yukarıda açıklanan gerekçeyle, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir .

SONUÇ :

Takip alacaklısı Sariye Aydınlıoğlu ‘nun temyiz itirazlarının kabulü ile, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10 Hukuk Dairesi’nin 08/12/2021 tarih ve 2020/1195 E. – 2021/2996 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 15.06.2022 T. E: 854, K: 7272

Related Articles

Back to top button