Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 363/1 maddesi uyarınca, Adalet Bakanlığının 18.03.2022 gün ve 10571 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz isteğinde bulunmuş olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi B. K. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
2005/7 dönemine ait idari para cezası içerikli ödeme emrinin davacı şirket adına düzenlendikten sonra, el yazısı ile şirket müdürünün adı yazılmak suretiyle ilgili müdüre 15.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından menfi tespit istemli açılan işbu davada, mahkemece, şirkete yapılmış bir tebliğ bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; söz konusu hükmün yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı şirkete söz konusu idari para cezası içerikli ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de, bu idari para cezasının davacı şirket adına kesildiği belirgin olduğundan, mahkemece söz konusu talebin menfi tespit istemli olduğu gözetilerek, gerekli araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığının Kanun yararına temyiz isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığının Kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Ankara 41. İş Mahkemesinin anılan kararının sonuca etkili olmamak üzere HMK’nın 363/1 maddesi uyarınca Kanun yararına BOZULMASINA, HMK’nın 363/3.maddesi gereğince gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
10. HD. 14.09.2022 T. E: 3753, K: 10438