12. Hukuk Dairesi2023 YılıMeskeniyet Şikayeti

Davacının mahcuzu kiraya vermesi halinde de şikayeti yapabileceği, davacının eşi adına başkaca taşınmazların bulunması da meskeniyet şikayeti yönünden bir engel olmadığı

T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

Esas No : 2022/9625
Karar No : 2023/2243

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 28.04.2022
SAYISI : 2021/2455 E., 2022/1366 K.

DAVA TARİHİ : 25.11.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
TEMYİZ EDEN : Davalı/Alacaklı
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09.06.2021
SAYISI : 2020/1096 E., 2021/844 K.

Taraflar arasındaki meskeniyet şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile taşınmazın satış bedelinden 400.000,00 TL’nin tenzili ile borçluya bırakılmak suretiyle satışının yapılabileceğine karar verilmiştir.

Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Ayşe Kürtün tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Borçlu dava dilekçesinde; taşınmazına haciz konulduğunu, taşınmazın mesken olarak kullanılması nedeniyle haczin kaldırılmasına, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacı/borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla bu davayı açtığını, davacının üniversitedeki görevini kötüye kullanmak suretiyle müvekkili üniversitenin mal varlıklarını zimmetine geçirdiğinin mahkeme kararı ile tespit edildiğini, haksız ve kötü niyetli davacının taleplerinin ve davasının reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın değerinin keşif tarihi (29.11.2020) itibariyle 1.150.000,00 TL, dava tarihi (24.02.2020) itibariyle 1.050.000,00 TL olarak değerinin tespit edildiği, dava tarihi itibariyle borçlunun haline münasip ev alabilmesi için gerekli olan tutarın ise 400.000,00 TL olduğu tespit edildiği belirtilerek şikayetin kabulü ile İstanbul ili, ………Mahallesi, 10605 ada, 1 parselde bulunan 32. blok 2. kat 6 bağımsız bölüm numaralı 110,00 m² taşınmazın davacı/borçlu için 400.000,00 TL’nin satış bedelinden tenzili ile davacıya bırakılmak suretiyle satışının yapılabileceğine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davanın usulden ret edilmesi gerektiğini, davacının eşi adına kayıtlı taşınmazların sorgulanmadığını, farklı bir adreste oturduğunu, mahcuz taşınmazda kiracı bulunduğunu, taşınmazda oturmayan davacının hakkını kötüye kullandığını, davanın aslen memur muamelesini şikayet mahiyetinde olup aleyhlerine de ücreti vekalete hükmedilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının her bir dosya yönünden şikayet hakkını kullandığı, dolayısıyla somut olayda HMK 114/h veya ı fıkrasının uygulama alanı bulunmadığı, davalının İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/339 Esas sayılı dosyasından yaptırılan raporun esas alınmasını istediği, söz konusu rapor davalının kabulünde olup keşif tarihi dikkate alındığında mahkemenin söz konusu raporu dikkate almasında da bir usulsüzlük olmadığı, davacının mahcuzu kiraya vermesi halinde de şikayeti yapabileceği, davacının eşi adına başkaca taşınmazların bulunması da meskeniyet şikayeti yönünden bir engel olmadığı, somut olayda mahkeme dava dilekçesini tebliğ ederek davalıyı yargılamanın subjektif sınırlarına dahil ettiği, HMK’nın 326. maddesi gereği kabul edilen davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti takdirinde yasaya aykırılık bulunmadığı, belirtilerek hükme yönelik davalı istinaflarının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık meskeniyet şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK 82/1

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Harç alınmasına yer olmadığına

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Related Articles

Back to top button