T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/22235
KARAR NO : 2011/2194
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/10/2009
NUMARASI : 2009/1043-2009/848
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 21.04.2010 tarih, 28045-9890 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
TTK’nun 1235.maddesinde açıklanan nitelikteki alacaklara tanınan hakka gemi alacağı hakkı, bu hakkın sağladığı rehin hakkına da kanuni rehin hakkı denir. Olayın meydana gelmesi ile gemi alacaklısının kanuni rehin hakkı kendiliğinden doğar ve TTK’nun 1257.maddesi gereğince de bütün alacaklara takaddüm eder. Geminin işletilmesinden doğan ve rehin hakkı veren bu alacaklar, zilyedine bakılmaksızın gemi ve navlunu takip eder.
TTK’nun 1242.maddesi uyarınca gemi alacaklarının tahsilinde İİK hükümleri uygulanır ise de, rehin hakkının tanınması ve tesisi için karar verilebilmesinin ilk koşulu, hasımlı olarak açılan dava sonucunda verilen kararın kesinleşmesi ile alınan ilama dayanılarak icra takibi yapılabilmesidir. Ancak sicile kayıtlı olmayan Türk gemileri ile yabancı bandralı gemiler yönünden alınan ilamın kesinleşmesi koşulu aranmaksızın takip yapılabilir. Zira bu gemiler İİK’nun 23/son maddesi uyarınca menkul hükmündedir. İİK’nun 23/3.maddesi uyarınca rehin tabiri, (ipotek) ve (taşınır rehni) tabirlerine giren bütün taşınır ve taşınmaz rehinlerini ihtiva eder. Aynı Kanun’un 150/h maddesinde ise rehin hakkının ilamla tespiti halinde, ilamların icrasına ilişkin hükümlerin uygulanacağı öngörülmüştür.
Somut olayda alacaklı tarafından, yabancı bandıralı gemi donatanı aleyhinde Mersin 1.Ticaret Mahkemesi’nin 2008/633 Değişik iş sayılı ve 07.01.2009 tarihli kararı dayanak yapılarak ilamlı icra takibi başlatılmış ve borçluya 44 örnek icra emri gönderilmiştir. Anılan karar, HUMK’nun 101.maddesi uyarınca geminin seferden men edilmesi konusunda ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin olup, İİK’nun 150/h maddesinde öngörüldüğü biçimde bir ilam veya ilam niteliğinde belge değildir.
Açıklanan nedenlerle şikayetçi gemi donatanı vekilinin şikayetinin kabulü ile takibin iptaline ilişkin mahkeme kararı yukarıda yazılı ilkelere uygun olup, onanması gerekirken, sehven bozulduğu anlaşılmakla borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.04.2010 tarih ve 2009/28045 E., 2010/9890 K. sayılı bozma kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 01.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.