I.İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.02.2023 tarihli ve KYB-2022/161816 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 tarihli ve 2009/16.HD-188 esas, 2009/205 sayılı ilâmında yer alan, ”… Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine
getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır….. Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı halinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlâl kabahatini oluşturmayacaktır… Zira, her bir taksit için ayrı ayrı hapsen tazyik kararı verilmesi halinde, bu kararların her biri infaz yeteneğine sahip olup, usulüne uygun bir şekilde kaldırılmadığı sürece, yasanın aradığı en çok 3 aya kadar tazyik hapsi verilebileceği kuralını aşacak şekilde infaz edilmeleri söz konusu olabilecektir. Yerel Mahkemece yapılması gereken, borçlunun ilk taksiti ödememek suretiyle ödeme taahhüdüne aykırı davranması nedeniyle 3 aya kadar hapsen tazyikine ilişkin ilk hükmün infazını bekleyerek, eğer kabahatli, bu hapsen tazyik kararının yerine getirilmesinden sonra borcu öder ise, ödenmeyen diğer taksit yönünden kalan süre kadar hapsen tazyik kararı vermektir. Yerel Mahkemece, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle verilen hapsen tazyik kararının infaz edilip edilmediği araştırılmadan, son taksitin ödenmemesi nedeniyle yapılan şikâyet üzerine, borçlunun yeniden 3 aya kadar hapsen tazyik ile cezalandırılması yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle yasa yararına bozulması gerekirken, Özel Dairece yasa yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi isabetli değildir.” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında;
2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza” başlıklı 340. maddesinin “111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.” hükmü karşısında, aynı borç ilişkisi nedeniyle sanık hakkında bir defaya mahsus olmak üzere 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilebileceği,
Dosya kapsamına göre, borçlu sanığın; … İcra Müdürlüğünün 2018/5974 esas sayılı dosyasından vermiş olduğu, alacaklısının M.sa Elektrik Aydınlatma İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti, toplam borcun 94.000,00 Türk lirası ve 19 eşit taksit olan ödeme taahhüdüne ilişkin olarak, 25.07.2020, 25.08.2020 ve 25.09.2020 tarihli taksitli borçlarını ödemeyerek ödeme şartını ihlâl etmesi nedeniyle … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli kararıyla üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; iş bu karardan evvel 25.11.2019 vade tarihli borcunu ödemeyen sanık hakkında … 1. Asliye Hukuk (İcra Ceza) Mahkemesinin 27.02.2020 tarihli ve 2019/279 esas, 2020/50 sayılı kararı ile 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair karar verildiği ve bu kararın infaz edildiğinin anlaşılması karşısında, bahse konu Ceza Genel Kurulu kararında belirtilen şekilde Mahkemesince “önceden verilen hapsen tazyik kararının infaz edilip edilmediği araştırılmadan” borçlunun aynı alacak için tekrardan 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmediği cihetle, yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II.GEREKÇE
1.Sanığın, yargılama konusu eylemi için 2004 sayılı Kanun’un 340. Maddesinde “üç aya kadar tazyik hapsi” öngörüldüğü belirlenmiştir.
2.2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlâli halinde ceza” başlıklı 340. maddesi “111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
3.5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 2/l. Maddesinde disiplin hapsi; “Kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, önödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapsi” olarak tanımlanmıştır.
4.2004 sayılı Kanun’un da icra suçlarıyla ilgili hükümlerin 331 ilâ 345/b maddeleri arasında, muhakeme usulüne ilişkin hükümlerinin ise 346 ilâ 354 üncü maddelerinde düzenlendiği, icra suçlarının, suç olarak düzenlenmek suretiyle hapis ve adlî para cezası şeklinde yaptırımlara bağlananlar ile disiplin veya tazyik hapsi yaptırımına bağlananlar şeklinde ikili bir ayrıma tâbi tutulduğu, disiplin hapsi veya tazyik hapsinin, bir suç karşılığı olmayıp kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış bir fiil karşılığı olarak uygulanan seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen yaptırımlardır.
5.2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerekir.
6.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 tarihli ve 2009/16.HD-188 Esas, 2009/205 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere; ”… Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır….. Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı halinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlâl kabahatini oluşturmayacaktır.
7.Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; borçlu sanığın; … İcra Müdürlüğünün 2018/5974 esas sayılı dosyasından vermiş olduğu, alacaklısının M.sa Elektrik Aydınlatma İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti., toplam borcun 94.000,00 Türk Lirası ve 19 eşit taksit olan ödeme taahhüdüne ilişkin olarak, 25.07.2020, 25.08.2020 ve 25.09.2020 tarihli taksitli borçlarını ödemeyerek ödeme şartını ihlâl etmesi nedeniyle … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli kararıyla üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; iş bu karardan evvel 25.11.2019 vade tarihli borcunu ödemeyen sanık hakkında … 1. Asliye Hukuk (İcra Ceza) Mahkemesinin 27.02.2020 tarihli ve 2019/273 Esas, 2020/50 sayılı kararı ile 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair
karar verildiği ve tazyik hapsi cezasının tamamının infaz edilmiş olduğunun … Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Bürosu’nun 10.11.2021 tarihli, 2020/84 tazyik hapsi nolu yazı içeriğinden anlaşılması karşısında, sanık hakkında aynı taahhüt nedeniyle … 2. Asliye Hukuk (İcra Ceza) Mahkemesinin 04.02.2021 tarihli ve 2020/63 esas, 2021/11 sayılı dosyasında aynı icra dosyası kapsamındaki 13.11.2019 tarihli taahhüdün 25.07.2020-25.08.2020-25.09.2020 tarihli taksitlerine ilişkin borcunu ödemeyerek taahhüdü ihlâl etmesi eylemi nedeniyle yapılan yargılama neticesinde de, bahse konu Ceza Genel Kurulu kararında belirtilen şekilde borçlunun tekrar 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilmeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı olup, açıklanan gerekçe uyarınca kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III.KARAR
1.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE;
2…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli ve 2021/29 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlali eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine;
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE , 07.03.2023 tarihinde karar verildi.
12. HD. 07.03.2023 T. E: 1884, K: 1412