Haciz&MuhafazaSıra CetveliYargıtay Kararları

Doğması muhtemel alacakları için İİK. 89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilebileceği, bu alacakların haciz tezkeresi yazılması suretiyle haczinin mümkün olmadığı

Doğması muhtemel alacakları için İİK. 89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilebileceği, bu alacakların haciz tezkeresi yazılması suretiyle haczinin mümkün olmadığı- İİK. 89’a göre düzenlenen ihbarnameyi alan üçüncü kişi bakanlık ile borçlu arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu sabit olup, üçüncü kişi cevabında, “derdest alacak davası nedeniyle ileride alacak tahakkuk etmesi halinde şikayetçi haczinin de ilk haczi koyan icra müdürlüğüne bildirileceğini” belirttiğinden, şikayetçi tarafça paylaşıma konu bedel üzerine konulmuş geçerli bir haczin bulunduğunun kabulü ile sıra cetvelin ilişkin şikayetin incelenmesi gerektiği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki asıl dosyada şikayetçi E. Turizm Tic.San. Ltd. Şti. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Asıl dosyada şikayetçi vekili, … 29. İcra Müdürlüğünün 2005/6721 Esas sayılı takip dosyasından düzenlenen 31.05.2017 tarihli sıra cetvelinde şikayetçiye son sıra yer verilmesinin hatalı olduğunu, paylaşımda iştirak hükümlerinin uygulanması gerektiğini, temlik alacaklılarının alacaklarına dayanak temliknamelerin geçersiz olduğunu, şikayet olunanların haciz tarihleri itibariyle üçüncü kişi nezdinde alacak bulunmadığını ileri sürerek, 31.05.2017 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.

Birleşen dosyada şikayetçi vekili, cetvelde 2. sırada yer alan şikayetçiye işlemiş faiz alacağı hesaba katılmadan temlik tutarında pay ayrılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, 31.05.2017 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.

İlk derece mahkemesince, asıl dosyada şikayetçi takiplerinden gönderilen 1. haciz ihbarnameleri itiraza uğramış olduğundan şikayetçinin paylaşıma konu bedel üzerinde geçerli haczi bulunmadığı gerekçesiyle, asıl şikayetin hukuki yarar yokluğundan, birleşen şikayetin ise esastan reddine dair verilen karara karşı asıl dosyada şikayetçi vekilinin istinaf başvurusu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek, esastan reddedilmiştir.

Kararı, asıl dosyada şikayetçi vekili temyiz etmiştir.

Asıl dosyada şikayet sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.

Borçlunun üçüncü kişi ile arasındaki bir hukuki ilişkiye dayanan henüz doğmamış olmakla beraber, doğması muhtemel alacakları için İİK’nın 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilebilir. Üçüncü kişilerde hak ve alacakların ne şekilde haczedilebileceği İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 89. maddesinde gösterilmiştir. Bu yola tevessül etmeden sadece haciz tezkeresi ile konulan haciz aynı Yasa’nın 88. maddesi kapsamında menkul haczi olarak nitelendirilebilir ve ancak mevcut bir hak ve alacak üzerine konulabilir; bir diğer ifade ile üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların tezkere yazılması suretiyle haczi mümkün değildir. Öte yandan bu yöntemde üçüncü kişinin itirazına ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır. Haciz ihbarnameleri ile borçlunun borçlusu konumundaki üçüncü kişinin elinde o anda bulunan mal, alacak ve diğer hakların haczedilmesi mümkün olduğu gibi borcun tamamen ödenmesine kadar geçecek sürede üçüncü kişi nezdinde oluşacak alacakların da haczine olanak tanınmıştır.

Somut olayda, dava dışı borçlu ile İİK. md.89’a göre düzenlenen ihbarnameyi alan 3. Kişi (T.C. Sağlık Bakanlığı) arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu sabit olup, ayrıca 3. Kişi tarafından gönderilen cevabı yazıda, derdest alacak davası nedeniyle ileride alacak tahakkuk etmesi halinde şikayetçi  haczinin de ilk haczi koyan icra müdürlüğüne bildirileceği belirtilmiştir.

Bu durumda mahkemece, asıl dosyada şikayetçi tarafça paylaşıma konu bedel üzerine konulmuş geçerli bir haczin bulunduğunun kabulü ile asıl şikayetin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle hukuki yarar yokluğundan reddi doğru olmamış, başvurunun esastan reddine ilişkin istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 15.09.2021 tarih ve 2021/958 Esas, 2021/1219 Karar sayılı kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının asıl dosyada şikayetçi yararına BOZULMASINA, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

6. HD. 16.02.2022 T. E: 2021/5958, K: 804

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu