İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra TakibiYargıtay Kararları

Gemi ipoteğinin paraya çevrilmesi yoluyla takip- Rehin sözleşmesi-

Alacaklı tarafından başlatılan gemi ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte, şikayet konusu husus Bağlama Kütüğü’nün TTK kapsamında bir gemi sicili olup olmadığı ve Kütüğe kayıtlı gemi ve su araçları üzerinde gemi ipoteğinin kurulup kurulamayacağı noktasında toplanmakta olup, adı anılan dubanın ilgili Bağlama Kütüğü’ne kayıtlı olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı- Taraflar arasında resmi yazılı şekilde düzenlenmiş rehin sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşmenin de Bağlama Kütüğü’ne kaydedildiği, ancak rehin sözleşmesinin ve Kütüğe kaydın TTK kapsamında düzenlenen gemi ipoteği niteliğinde kabul edilemeyeceği, sonuç olarak takip yolunun doğru olmadığı, bu husus kamu düzeninden olup resen inceleneceği ve süresiz şikayete tabi olduğu anlaşılmakla, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından başlatılan gemi ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, rehin konusu Ç. 16 adlı dubanın taşınır mal niteliğinde olduğunu, dubanın gemi siciline kayıtlı olmadığı, Bağlama Kütüğü’ne kayıtlı olduğu ileri sürülerek takibin iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, takip konusu dubanın TTK kapsamında gemi sayıldığı ve Bağlama Kütüğü’ne kayıtlı olduğu ve İİK’nin 153/a-2 maddesi gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasının mümkün olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği görülmüştür.

6102 sayılı TTK’nin 936. maddesine göre gemiler sicile kayıtlı olsun veya olmasın taşınır eşya hükmündedir. Yine, TTK’nin 996. maddesinde belirtildiği üzere TTK’nin 1014 vd. maddelerinde düzenlenen akdi gemi ipoteği TTK’da aksine hüküm bulunmadıkça, yalnız Türk Gemi Siciline kayıtlı gemiler hakkında kurulabilir.

Şikayet konusu husus Bağlama Kütüğü’nün TTK kapsamında bir gemi sicili olup olmadığı ve Kütüğe kayıtlı gemi ve su araçları üzerinde gemi ipoteğinin kurulup kurulamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Türk Hukukunda gemi sicilleri, TTK’nin 954 ila 985. maddelerinde düzenlenen Türk (Milli) Gemi Sicili, TTK’nin 986 ila 992. maddelerinde düzenlenen Yapı Halindeki Gemilere Özgü Sicil, 4490 sayılı Kanun ile düzenlenen Türk Uluslararası Gemi Sicili ve TTK’nin 941/3. maddesinde bahsedilen sicildir.

655 sayılı KHK’nin “Bağlama kütüğü” başlıklı 43. maddesinde ise; “Türk Uluslararası Gemi Siciline tescilli olanlar ve Milli Gemi Siciline tescili zorunlu olanlar dışındaki ticari veya özel kullanıma mahsus gemi, deniz ve içsu araçlarının malikleri veya işletenleri; söz konusu gemi, deniz ve içsu araçlarını bağlama kütüğüne kaydettirmek zorundadırlar. Bağlama kütüğüne kayda ilişkin usul ve esaslar ile yapılacak iş ve işlemlerin nasıl ve kimler tarafından yürütüleceği yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.

Sadece bir madde ile düzenlenmiş olan Bağlama Kütüğü’nün oluşturulma amacı, kayıt dışı gemilerin ve araçların idare hukuku, çevre hukuku ve vergi hukuku açısından izlenmesini sağlamaktır (Doç. Dr. Hacı Kara, Deniz Ticareti Hukuku, 2020, s. 85). Öte yandan, kanun koyucunun “sicil” kelimesini kullanmayarak ve sadece bir madde şeklinde düzenleme yaparak yeni bir sicil ihdas etmeme amacının olduğu aşikardır.

Diğer taraftan, …. Kütüğü Uygulama Yönetmeliği’nin 10. maddesinde rehnin Kütüğe kaydedilebileceği belirtilmiş ise de rehnin kurulma şartlarından veya gemi ipoteği teriminden bahsedilmediğinden, kaydedilecek rehinlerin taşınır rehni olduğu açıktır. Bu nedenle Bağlama Kütüğü’ne kayıtlı gemi ve su araçlarının rehni TTK’nin 997/1. maddesi atfı ile Türk Medeni Kanunu hükümlerine tabidir. Her ne kadar, Yönetmeliğin 14. maddesinde Bağlama Kütüğü’ne kayıtlı gemi ve su araçlarının mülkiyetinin devrine ilişkin özel şartlar düzenlenmiş ise de; taşınır niteliğinde olan ve herhangi bir sicile kayıtlı olmayan gemilerin mülkiyetinin devri TMK hükümlerince düzenlenmiş iken, TMK’daki hükmün Yönetmelik ile ilga edilmesi mümkün değildir (Doç. Dr. İsmail Demir, Yeni Bağlama Kütüğü Rejimi Üzerine Değerlendirmeler, AÜHFD, 64(1)2015, s. 119,149). Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere kanun koyucunun sicil düzenleme amacı olsa idi mülkiyetin devrine ilişkin hususları kanun ile düzenlemesi gerektiği ortadadır. Öte yandan, gemi ipoteğinin Bağlama Kütüğü’nde kurulabimesi için TTK’nin 996. maddesine istisna getiren herhangi bir düzenlenme ne 655 sayılı KHK’da ne de Yönetmelikte bulunmamaktadır.

Somut olayda,…. 16 adlı dubanın……Kütüğü’ne kayıtlı olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamakta olup, taraflar arasında 28.05.2013 tarihli resmi yazılı şekilde düzenlenmiş rehin sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmenin de Bağlama Kütüğü’ne kaydedildiği, ancak yukarıdaki açıklamalar ışığında rehin sözleşmesinin ve Kütüğe kaydın TTK kapsamında düzenlenen gemi ipoteği niteliğinde kabul edilemeyeceği, sonuç olarak takip yolunun doğru olmadığı, bu husus kamu düzeninden olup resen inceleneceği ve süresiz şikayete tabi olduğu anlaşılmakla, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 05.10.2020 tarih ve 2018/3599 E. – 2020/1740 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), … 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23.05.2018 tarih ve 2018/306 E. – 2018/428 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 02/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

12. HD. 02.02.2021 T. E: 2020/9457, K: 954

Related Articles

Back to top button