YARGITAY KARARI
Haciz mahalline gelindiğinde söz konusu mahal açık olup borçlunun hazır olduğu, ayrıca 3. kişi şirket vekilinin de istihkak iddiasında bulunduğu, ancak adresin kapalı olması nedeniyle çilingir marifetiyle adrese girilerek haciz işlemi yapılması halinde veya haciz mahallinde adresin borçluya ait olup olmadığı hususunda beyan verebilecek kimsenin bulunmadığı durumlarda gelinen adresin ve haczi talep edilen malların borçluya ait olup olmadığının tespiti amacıyla icra memuru tarafından mahalde evrak araştırması yapılabileceği- İİK 80’de icra memuruna tanınan yetkinin borçlu ile istihkak iddia eden 3. şahıs arasındaki organik bağın ispatı ve 3. kişinin istihkak iddiasının reddine yönelik ispat için evrak araştırması yapılmasını kapsamadığı, bu nedenle evrak araştırması talebinin Adalet Bakanlığı’nın konuya ilişkin görüş bildirim yazısı da nazara alındığında usulsüz olduğu-
I. DAVA
Şikayetçi vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla çıkılan hacizde kıymetli evrak araştırılmasını talep ettiklerini, icra memurunun bu talebi reddederek sadece yüzeysel olarak görünürdeki evrakları incelediğini, icra müdürlüğünün ayrıca bilgisayarda borçluya ait evrak araştırılması taleplerini de usul ve yasaya aykırı olarak reddettiğini iddia ederek 09.04.2021 tarihli hacizdeki kıymetli evrak araştırması, bilgisayarda evrak araştırması taleplerinin reddi kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda işlem yapılmasına karar verilmesini talep etti.
II. CEVAP
Şikayet hasımsız olarak dosya üzeri incelenerek karara bağlandı.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 09.04.2021 tarihli haciz tutanağının incelenmesinde; alacaklı vekilinin bildirdiği Birlik Un Fabrikasına hacze gidildiği, mahalde borçlulardan H. S.’ın hazır olduğu, borçlunun kimlik tespitinin yapıldığı, bu borçlunun borçtan haberi olduğunu ancak görüşmek istemediğini beyan ederek kimliğini alarak haciz mahallinden ayrıldığı, alacaklı vekilinin haciz mahallinde borçlular adına kıymetli evrak araştırması yapılmasını ve ayrıca mahalde bulunan bilgisayarların arama motoru kısmına yalnızca dosya borçlularının adının yazılarak e-kambiyo senedi, hisse senedi araştırması yapılmasını ve tespiti halinde tutanağa derc edilerek dosya kapsamına alınmasını talep etmesi üzerine icra memurunun evrak araştırması yapma yetkisi bulunmadığını, sadece istihkaklı hacizde muhatap olmaması durumunda adresin kime ait olduğunu tespit etmek amacıyla evrak araştırması yapılabileceğini ve borçlunun adreste hazır bulunması nedeniyle talebin reddine karar verdiği, bunun üzerine alacaklı vekilinin söz alarak icra memurunca sadece yüzeysel bir şekilde görünürde olan evraklara bakılmasının kanun maddeleri ve içtihata aykırılık teşkil ettiğini, gelinen adreste dosya borçlularının ticari faaliyetlerini alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler tesis ederek sürdürdüklerini beyanla İİK’nın 79, 85, 88 ve 96. maddelerine göre haciz ve muhafaza talep ettiği, alacaklı vekilinin bu talebi üzerine borçlulardan H. S.’ın “bütün menkulleri alıp götürün, iki bilgisayarı da alıp götürebilirsiniz” şeklinde beyanda bulunduğu, bu esnada diğer borçlu H. B. S.’ın haciz mahalline gelerek asıl borçlunun kendisi olduğunu ve mahalde haciz yapılamayacağını beyan ettiği, alacaklı vekilinin talebine istinaden mahalde bir kısım menkul malların İİK’nın 96 ve 97. maddelerine göre haczedildiği, 3. kişi şirket vekilinin haciz mahalline geldiği ve haczedilen malların borçluya ait olmadığını, borçlunun şirkette sigortalı çalışan olduğunu beyanla istihkak iddiasında bulunduğu, alacaklı vekilinin istihkak iddiasını kabul etmediği, haczedilen menkullerin işletme sahibi D. Bildik’e yediemin sıfatıyla teslim edildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçluların üst araması yapıldığı ve üzerlerinde bulunan bir miktar para ve cep telefonlarının haczedildiğinin anlaşıldığı, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün haciz mahallinde evrak araştırmasına ilişkin 29.03.2016 tarihli görüş bildirim yazısında; alacaklı tarafından borçluya ait menkullerin haczi talep edildiğinde icra memurunun haciz işlemi yapılması talep edilen adreste borçlunun borca yeter miktarda mallarının haczini gerçekleştirmek, haczedilen mala ilişkin olarak alacaklı, borçlu ve üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülen istihkak iddiasını tutanağa geçirmek ve bu işlemlerin ifası sırasında alacaklı ve borçlunun menfaatlerin gözetmekle görevli olduğu, icra memuruna bu görevini ifa edebilmesi için İİK’nın 80. maddesinde yer alan yetkilerin tanındığı, İİK’nın 80. maddesi gereğince kötü niyetli borçluların haciz sırasında haczi kabil mallarını gizlemeleri veya kaçırmaları ihtimaline binaen icra memurunun kapalı dolapları ve kilitli yerleri zorla açtırma yetkisi bulunduğu, gelinen adresin veya haczi talep edilen malın borçluya ait olduğu konusunda tereddüt yoksa veya mahalde bu hususlarda beyan verebilecek kimseler bulunup beyanları haciz tutanağına geçirilmişse mahaldeki haczi kabil malların tespitine yönelik araştırma dışında söz konusu yetkiye dayanılarak evrak ve belge araştırması yapılamayacağı, İİK’nın 80. maddesinde icra memuruna tanınan yetkinin haciz sırasında ileri sürülen istihkak iddiasının ispatına yarayacak belge ve evrak araştırmasını kapsamadığı, ancak adresin kapalı olması nedeniyle çilingir marifetiyle adrese girilerek haciz işlemi yapılması halinde veya haciz mahallinde adresin borçluya ait olup olmadığı hususunda beyan verebilecek kimsenin bulunmadığı durumlarda gelinen adresin ve haczi talep edilen malların borçluya ait olup olmadığının tespiti amacıyla icra memuru tarafından mahalde evrak araştırması yapılabileceği belirtildiği, icra memurunun, alacaklının haciz talebini yerine getirmek zorunda olduğu, adreste 3. kişi bulunsa dahi icra memurunun haciz yapmama konusunda takdir yetkisinin bulunmadığı, haciz mahallinde 3. kişi şirket adına beyanda bulunacak kimselerin bulunduğu, 3. kişinin muvafakatı dışında evrak araştırması/bilgisayarda evrak araştırması yapılması halinde Adalet Bakanlığı’nın konuya ilişkin görüş bildirim yazısı da dikkate alındığında bu işlemin usulsüz olacağı, kanunen haczi kabil mal aramak ve bulmaya ilişkin maddenin evrak aramayı kapsayacak şekilde genişletilemeyeceği, diğer yandan bilgisayar ortamında araştırma yapma yetkisinin ancak CMK’nun 134. maddesi gereğince mahkeme kararıyla hakimler tarafından verilebileceği, haciz mahallinde borçluların üst araması da dahil yapılmak suretiyle kanunen hacze kabil malların haciz işleminin icra memurunca yerine getirildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme kararındaki gerekçenin yeterli olmadığını, yerel mahkemece sadece Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün haciz mahallinde evrak araştırmasına ilişkin 29.03.2016 tarihli görüş bildirim yazısı dayanak gösterilerek talebin reddedildiğini, Personel Genel Müdürlüğü yazısının İnegöl C. Başsavcılığına hitaben yazıldığını, yazının muhatabının mahkeme olmadığını, anılan yazının İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.01.2016 tarihli yazısına hitaben yazılmış olup muhatabının Mahkeme olmadığını, Anayasa’nın 138/2 maddesi uyarınca herhangi bir kurumun mahkemelere genelge gönderemeyeceğini, tavsiyede bulunamayacağını, İİK.’nın hükümleri ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin uyuşmazlık konusu olaya benzer içtihatları varken mahkemenin gerekçede genelgeye yer vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki Personel Genel Müdürlüğünün yazısının da yanlış yorumlandığını, 09.04.2021 tarihli haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere haciz mahallinde hem takip dosya borçluları hem de istihkak iddia eden 3. kişi vekili bulunduğunu, haciz sırasında menkullerin haczedilip zapta geçirildiğini, istihkak iddiasında bulunan 3. kişiye de yediemin olarak bırakıldığını, haczin İİK.’nın 96 ve 97. maddesine göre mi yoksa İİK’nın 99 maddesine göre mi yapılacağının ancak evrak araştırması sonucunda netleşeceğini, kıymetli evrak araştırması yapılmasının istenmesindeki amacın da buna yönelik olup bilgisayarda borçlu adına kıymetli evrak araştırması yapılması talebinin hukuka olarak reddedildiğini iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etti.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile haciz mahalline gelindiğinde söz konusu mahal açık olup borçlunun hazır olduğu, ayrıca 3. kişi şirket vekilinin de istihkak iddiasında bulunduğu, ancak adresin kapalı olması nedeniyle çilingir marifetiyle adrese girilerek haciz işlemi yapılması halinde veya haciz mahallinde adresin borçluya ait olup olmadığı hususunda beyan verebilecek kimsenin bulunmadığı durumlarda gelinen adresin ve haczi talep edilen malların borçluya ait olup olmadığının tespiti amacıyla icra memuru tarafından mahalde evrak araştırması yapılabileceği, İİK ‘nın 80. maddesinde icra memuruna tanınan yetkinin borçlu ile istihkak iddia eden 3. şahıs arasındaki organik bağın ispatı ve 3. kişinin istihkak iddiasının reddine yönelik ispat için evrak araştırması yapılmasını kapsamadığı, bu nedenle evrak araştırması talebinin Adalet Bakanlığı’nın konuya ilişkin görüş bildirim yazısı da nazara alındığında usulsüz olduğu, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi vekili temyiz dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarlayarak kıymetli evrak araştırılması ile bilgisayarda borçluya ait evrak araştırılması taleplerinin müdürlükçe hukuka aykırı olarak reddedildiğini, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçenin yeterli olmadığını, sadece Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün haciz mahallinde evrak araştırmasına ilişkin 29.03.2016 tarihli görüş bildirim yazısının dayanak olarak alındığını, Personel Genel Müdürlüğü yazısının İnegöl C. Başsavcılığına hitaben yazıldığını, yazının muhatabının mahkeme olmadığını, anılan yazının İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.01.2016 tarihli yazısına hitaben yazılmış olup muhatabının Mahkeme olmadığını, Anayasa’nın 138/2 maddesi uyarınca herhangi bir kurumun mahkemelere genelge gönderemeyeceğini, tavsiyede bulunamayacağını, İİK’nın hükümleri ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin uyuşmazlık konusu olaya benzer içtihatları varken mahkemenin gerekçede genelgeye yer vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki Personel Genel Müdürlüğü’nün yazısının da yanlış yorumlandığını, somut olayda haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere haciz mahallinde hem takip dosya borçluları hem de istihkak iddia eden 3. kişi vekili bulunduğunu, haciz sırasında menkullerin haczedilip zapta geçirildiğini, istihkak iddiasında bulunan 3. kişiye de yediemin olarak bırakıldığını, icra memurunun zor kullanma yetkisini yasadan aldığını, haczin İİK’nın 96 ve 97.maddesine göre mi yoksa İİK’nın 99 maddesine göre mi yapılacağının ancak evrak araştırması sonucunda netleşeceğini, kıymetli evrak araştırması yapılmasının istenmesindeki amacın da buna yönelik olup bilgisayarda borçlu adına kıymetli evrak araştırması yapılması talebinin hukuka olarak reddedildiğini iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra müdürlüğü işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 17.01.2023 T. E: 2022/7981, K: 258
İSTİNAF KARARI
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1120
KARAR NO : 2022/1046
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KIRIKKALE İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2021
NUMARASI : 2021/128 E.- 2021/175 K.
İCRA DOSYA NUMARASI : Kırıkkale İcra Müdürlüğü 2019/486 Talimat
DAVANIN KONUSU : ŞİKAYET
KARAR TARİHİ : 28.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.05.2022
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde şikayetçi alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi alacaklı vekili mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde; haciz mahallinde borçlu adına kıymetli evrak araştırması yapılması, bilgisayarda dosya borçlularının adları yazılarak e-kambiyo senetleri, hisse senetleri araştırılması taleplerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini belirterek icra müdürlüğün 09.04.2021 tarihli ret kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; icra memurunun alacaklının haciz talebini yerine getirmek zorunda olduğu, adreste 3. kişi bulunsa dahi icra memurunun haciz yapmama konusunda takdir yetkisinin bulunmadığı, ancak haciz tutanağından anlaşılacağı üzere haciz mahallinin açık olduğu, haciz mahallinde 3. kişi şirket adına beyanda bulunacak kimselerin bulunduğu, 3. kişinin muvafakatı dışında evrak araştırması/bilgisayarda evrak araştırması yapılması halinde Adalet Bakanlığının konuya ilişkin görüş bildirim yazısı da dikkate alındığında bu işlemin usulsüz olacağı, ayrıca kanunen haczi kabil mal aramak ve bulmaya ilişkin maddenin evrak aramayı kapsayacak şekilde genişletilemeyeceği, diğer yandan bilgisayar ortamında araştırma yapma yetkisinin ancak CMK’nun 134. maddesi gereğince mahkeme kararıyla hakimler tarafından verilebileceği, haciz mahallinde borçluların üst araması da dahil yapılmak suretiyle kanunen haciz kabil malların haciz işleminin icra memurunca yerine getirildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde icra memurunca, haciz mahallinde evrak veya bilgisayarda evrak araştırması yapılmamasında usul, yasa ve somut olaya aykırı bir yön bulunmadığı yönündeki gerekçe ile “Şikayetin REDDİNE” karar verilmiştir.
Şikayetçi alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme kararındaki gerekçenin yeterli olmadığını, yerel mahkemece sadece Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün haciz mahallinde evrak araştırmasına ilişkin 29.03.2016 tarihli görüş bildirim yazısı dayanak gösterilerek talebin reddedildiğini, Personel Genel Müdürlüğü yazısının İnegöl C.Başsavcılığına hitaben yazıldığını, yazının muhatabının mahkeme olmadığını, aksi takdirde Anayasa’nın 138/2 maddesine aykırılığın söz konusu olacağını, İİK.’nın hükümleri ve Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin uyuşmazlık konusu olaya benzer içtihatları varken mahkemenin gerekçede genelgeye yer vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki Personel Genel Müdürlüğünün yazısının da yanlış yorumlandığını, 09.04.2021 tarihli haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere haciz mahallinde hem takip dosya borçluları hem de istihkak iddia eden 3.kişi vekili bulunduğunu, haciz sırasında menkullerin haczedilip zapta geçirildiğini, istihkak iddiasında bulunan 3.kişiye de yediemin olarak bırakıldığını, haczin İİK.’nın 96 ve 97.maddesine göre mi yoksa İİK.’nın 99 maddesine göre mi yapılacağının ancak evrak araştırması sonucunda netleşeceğini, kıymetli evrak araştırması yapılmasının istenmesindeki amaç da buna yönelik olup bilgisayarda borçlu adına kıymetli evrak araştırması yapılması talebinin hukuka aykırı olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık; icra müdürlüğü işleminin iptali istemine ilişkin şikayet niteliğindedir.
Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün haciz mahallinde evrak araştırılmasına ilişkin 29/03/2016 tarihli görüş bildirim yazısı ile alacaklı tarafından borçluya ait menkullerin haczi talep edildiğinde icra memurunun haciz işlemi yapılması talep edilen adreste borçlunun borca yeter miktarda mallarının haczini gerçekleştirmek, haczedilen mala ilişkin olarak alacaklı, borçlu ve üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülen istihkak iddialarını tutanağa geçirmek ve bu işlemlerin ifası sırasında alacaklı ve borçlunun menfaatlerini gözetmekle görevli olduğu, icra memuruna bu görevini ifa edebilmesi için İİK’nun 80. maddesinde yer alan yetkilerin tanındığı, İİK’nun 80.maddesi gereğince kötü niyetli borçluların haciz sırasında haczi kabil mallarını gizlemeleri veya kaçırmaları ihtimaline binaen icra memurunun kapalı dolapları ve kilitli yerleri zorla açtırma yetkisi bulunduğu, gelinen adresin veya haczi talep edilen malın borçluya ait olduğu konusunda tereddüt yoksa veya mahalde bu hususlarda beyan verebilecek kimseler bulunup beyanları haciz tutanağına geçirilmişse mahaldeki haczi kabil malların tespitine yönelik araştırma dışında söz konusu yetkiye dayanılarak evrak ve belge araştırması yapılamayacağı, İİK’nun 80. maddesinde icra memuruna tanınan yetkinin haciz sırasında ileri sürülen istihkak iddialarının ispatına yarayacak belge ve evrak araştırılmasını kapsamadığı, ancak adresin kapalı olması nedeniyle çilingir marifetiyle adrese girilerek haciz işlemi yapılması halinde veya haciz mahallinde adresin borçluya ait olup olmadığı hususunda beyan verebilecek kimsenin bulunmadığı durumlarda gelinen adresin ve haczi talep edilen malların borçluya ait olup olmadığının tespiti amacıyla icra memuru tarafından mahalde evrak araştırması yapılabileceği belirtilmiştir.
Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; şikayetçi alacaklı tarafından dava dışı borçlular hakkında başlatılan takipte Kırıkkale İcra Dairesinin 2019/486 talimat sayılı dosyasında 09/04/2021 tarihli haciz sırasında borçlular adına kıymetli evrak araştırması yapılması ve mahalde bulunan bilgisayarda arama motoruna dosya borçluların adı yazılarak kambiyo, hisse senedi araştırması yapılması talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü işleminin şikayete konu edildiği, haciz mahalline gelindiğinde söz konusu mahal açık olup borçlunun hazır olduğu, ayrıca 3.kişi şirket vekilinin de istihkak iddiasında bulunduğu, ancak adresin kapalı olması nedeniyle çilingir marifetiyle adrese girilerek haciz işlemi yapılması halinde veya haciz mahallinde adresin borçluya ait olup olmadığı hususunda beyan verebilecek kimsenin bulunmadığı durumlarda gelinen adresin ve haczi talep edilen malların borçluya ait olup olmadığının tespiti amacıyla icra memuru tarafından mahalde evrak araştırması yapılabileceği, İİK ‘nın 80. maddesinde icra memuruna tanınan yetkinin borçlu ile istihkak iddia eden 3. şahıs arasındaki organik bağın ispatı ve 3. kişinin istihkak iddiasının reddine yönelik ispat için evrak araştırması yapılmasını kapsamadığı, bu nedenle evrak araştırması talebinin Adalet Bakanlığı’nın konuya ilişkin görüş bildirim yazısı da nazara alındığında usulsüz olduğu, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından şikayetçi alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Şikayetçi alacaklı vekilinin Kırıkkale İcra Hukuk Mahkemesinin 17/05/2021 tarih ve 2021/128 E.- 2021/175 K.sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
Şikayetçi alacaklı kurum harçtan muaf olduğu için bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
Dair, İİK.nın 364, 366 ve 7035 Sayılı Kanun’un 31.maddesi ile değişik HMK.nın 361/1 maddeleri gereğince 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 28.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
YEREL MAHKEME KARARI
T.C.
KIRIKKALE
İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/128 Esas
KARAR NO : 2021/175
İCRA TAKİP NO : Kırıkkale İcra Müd. 2019/486 Tal.
DAVA : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Şikayet eden vekili şikayet dilekçesinde özetle; alacaklısı oldukları Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2015/18050 Esas sayılı dosyadan yazılan talimat gereğince Kırıkkale İcra Müdürlüğünün 2019/486 Tal. sayılı dosyasından 09/04/2021 tarihinde hacze çıkıldığını, alacaklı vekili olarak haciz mahallinde kıymetli evrak araştırması yapılmasını talep etmelerine karşın icra memurunca haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde taleplerinin reddedilerek sadece yüzeysel olarak görünürdeki evrakların incelendiğini, haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere istihkaklı haciz yapıldığını ve istihkaklı hacizlerde evrak araştırması yapılmasının elzem olduğunu, İİK’nun 80 ve 85. maddeleri ile Yargıtay içtihatları gereğince kıymetli evrak haczi isteminin ve dolayısıyla evrak araştırmasının icra memurunca yerine getirilmesinin zorunlu olup bu konuda icra memurunun takdir yetkisi bulunmadığını, icra memurunun ayrıca bilgisayarda yalnızca borçlu adı yazılmak suretiyle borçluya ait evrak araştırması taleplerini de usul ve yasaya aykırı olarak reddettiğini, bilgisayarda borçlu adına evrak araştırmasının kişi ya da kurum zararını oluşturmayacağını, haciz mahallinde bulunan bilgisayarlarda kıymetli evrak/ evrak araştırması yapılmasının alacağın tahsil edilebilmesi için kanunun alacaklıya tanıdığı bir hak olduğunu beyanla Kırıkkale İcra Müdürlüğünün 2019/486 Tal. sayılı dosyasından çıkılan 09/04/2021 tarihli hacizdeki kıymetli evrak/ evrak araştırması, bilgisayarda evrak araştırması yapılması taleplerinin reddine dair kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda işlem yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Kırıkkale İcra Müdürlüğünün 2019/486 Tal. sayılı dosyası celbedilmiştir.
Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2015/18050 Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celbedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, haciz esnasında mahalde kıymetli evrak/ evrak, bilgisayarda evrak araştırması yapılmamasına ilişkin memur işleminin kaldırılmasına dair şikayettir.
Kırıkkale İcra Müdürlüğünün 2019/486 Tal sayılı dosyasında 09/04/2021 tarihli haciz tutanağının incelenmesinde; alacaklı vekilinin bildirdiği Birlik Un Fabrikasına hacze gidildiği, mahalde borçlulardan Hüseyin Savaş’ın hazır olduğu, borçlunun kimlik tespitinin yapıldığı, bu borçlunun borçtan haberi olduğunu ancak görüşmek istemediğini beyan ederek kimliğini alarak haciz mahallinden ayrıldığı, alacaklı vekilinin haciz mahallinde borçlular adına kıymetli evrak araştırması yapılmasını ve ayrıca mahalde bulunan bilgisayarların arama motoru kısmına yalnızca dosya borçlularının adının yazılarak e-kambiyo senedi, hisse senedi araştırması yapılmasını ve tespiti halinde tutanağa derc edilerek dosya kapsamına alınmasını talep etmesi üzerine icra memurunun evrak araştırması yapma yetkisi bulunmadığını, sadece istihkaklı hacizde muhatap olmaması durumunda adresin kime ait olduğunu tespit etmek amacıyla evrak araştırması yapılabileceğini ve borçlunun adreste hazır bulunması nedeniyle talebin reddine karar verdiği, bunun üzerine alacaklı vekilinin söz alarak icra memurunca sadece yüzeysel bir şekilde görünürde olan evraklara bakılmasının kanun maddeleri ve içtihata aykırılık teşkil ettiğini, gelinen adreste dosya borçlularının ticari faaliyetlerini alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler tesis ederek sürdürdüklerini beyanla İİK’nun 79,85,88 ve 96. maddelerine göre haciz ve muhafaza talep ettiği, alacaklı vekilinin bu talebi üzerine borçlulardan …… Savaş’ın “bütün menkulleri alıp götürün, iki bilgisayarı da alıp götürebilirsiniz” şeklinde beyanda bulunduğu, bu esnada diğer borçlu ……………Savaş’ın haciz mahalline gelerek asıl borçlunun kendisi olduğunu ve mahalde haciz yapılamayacağını beyan ettiği, alacaklı vekilinin talebine istinaden mahalde bir kısım menkul malların İİK’nun 96 ve 97. maddelerine göre haczedildiği, 3. kişi şirket vekilinin haciz mahalline geldiği ve haczedilen malların borçluya ait olmadığını, borçlunun şirkette sigortalı çalışan olduğunu beyanla istihkak iddiasında bulunduğu, alacaklı vekilinin istihkak iddiasını kabul etmediği, haczedilen menkullerin işletme sahibi …………..Bildik’e yediemin sıfatıyla teslim edildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçluların üst araması yapıldığı ve üzerlerinde bulunan bir miktar para ve cep telefonlarının haczedildiği anlaşılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün haciz mahallinde evrak araştırmasına ilişkin 29/03/2016 tarihli görüş bildirim yazısında; alacaklı tarafından borçluya ait menkullerin haczi talep edildiğinde icra memurunun haciz işlemi yapılması talep edilen adreste borçlunun borca yeter miktarda mallarının haczini gerçekleştirmek, haczedilen mala ilişkin olarak alacaklı, borçlu ve üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülen istihkak iddiasını tutanağa geçirmek ve bu işlemlerin ifası sırasında alacaklı ve borçlunun menfaatlerin gözetmekle görevli olduğu, icra memuruna bu görevini ifa edebilmesi için İİK’nun 80. maddesinde yer alan yetkilerin tanındığı, İİK’nun 80. maddesi gereğince kötü niyetli borçluların haciz sırasında haczi kabil mallarını gizlemeleri veya kaçırmaları ihtimaline binaen icra memurunun kapalı dolapları ve kilitli yerleri zorla açtırma yetkisi bulunduğu, gelinen adresin veya haczi talep edilen malın borçluya ait olduğu konusunda tereddüt yoksa veya mahalde bu hususlarda beyan verebilecek kimseler bulunup beyanları haciz tutanağına geçirilmişse mahaldeki haczi kabil malların tespitine yönelik araştırma dışında söz konusu yetkiye dayanılarak evrak ve belge araştırması yapılamayacağı, İİK’nun 80. maddesinde icra memuruna tanınan yetkinin haciz sırasında ileri sürülen istihkak iddiasının ispatına yarayacak belge ve evrak araştırmasını kapsamadığı, ancak adresin kapalı olması nedeniyle çilingir marifetiyle adrese girilerek haciz işlemi yapılması halinde veya haciz mahallinde adresin borçluya ait olup olmadığı hususunda beyan verebilecek kimsenin bulunmadığı durumlarda gelinen adresin ve haczi talep edilen malların borçluya ait olup olmadığının tespiti amacıyla icra memuru tarafından mahalde evrak araştırması yapılabileceği belirtilmiştir.
İcra memurunun, alacaklının haciz talebini yerine getirmek zorunda olduğu, adreste 3. kişi bulunsa dahi icra memurunun haciz yapmama konusunda takdir yetkisinin bulunmadığı, ancak yukarıda safahatı ayrıntılı olarak açıklanan haciz tutanağından anlaşılacağı üzere haciz mahallinin açık olduğu, haciz mahallinde 3. kişi şirket adına beyanda bulunacak kimselerin bulunduğu, 3. kişinin muvafakatı dışında evrak araştırması/bilgisayarda evrak araştırması yapılması halinde Adalet Bakanlığının konuya ilişkin görüş bildirim yazısı da dikkate alındığında bu işlemin usulsüz olacağı (Ankara BAM 19. H.D. 2019/3068 E. 2021/584 K.), ayrıca kanunen haczi kabil mal aramak ve bulmaya ilişkin maddenin evrak aramayı kapsayacak şekilde genişletilemeyeceği, diğer yandan bilgisayar ortamında araştırma yapma yetkisinin ancak CMK’nun 134. maddesi gereğince mahkeme kararıyla hakimler tarafından verilebileceği, (Sakarya BAM 8. H.D. 2019/1616 E. 2020/323 K.), haciz mahallinde borçluların üst araması da dahil yapılmak suretiyle kanunen haciz kabil malların haciz işleminin icra memurunca yerine getirildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde icra memurunca, haciz mahallinde evrak veya bilgisayarda evrak araştırması yapılmamasında usul, yasa ve somut olaya aykırı bir yön bulunmadığı kanaatine varılarak şikayetin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Şikayetin REDDİNE,
2-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayet eden vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 günlük süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.17/05/2021
İlgili