HMK’nın 350 ve 367. maddelerine göre, kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceği, takibin konusu, asıl davadaki hüküm fıkrası olup, alacağa ilişkin davanın konusunu oluşturan taşınmazın birleşen davada tapu iptali talebine konu edilmediğinden yapılan yargılamada taşınmazın aynının tartışıldığından söz edilemeyeceği, o halde, mahkemece şikayetin reddi yerine, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Borçlu hakkında … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/11/2018 tarih ve 2017/130 Esas – 2018/668 Karar sayılı ilamına dayanarak, ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun birleşen tapu iptali ve tescil davasının kesinleşmeye tabi olması nedeniyle alacak davasına ilişkin kararın da kesinleşmeden icraya konulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu; ilk derece mahkemesince talebin kabulüyle, takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
HMK’nın 350 ve 367. maddelerine göre, kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez.
Somut olayda, dayanak ilamın konusu olan asıl davada … İli, … İlçesi, …. Mahallesi, 2345 Ada, 1 Parsel, A Blok, 9 nolu bağımsız bölümün harici satış sözleşmesi ile davacıya satılmasına rağmen, üçüncü kişilere tapuda devredildiği gerekçesiyle, ödenen satış bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edildiği, birleşen davanın konusunu ise, aynı sözleşmeye dayalı olarak davalılar adına kayıtlı bir kısım (B blok 25, 27, C blok 2, 3, 4 ve 26 nolu) bağımsız taşınmazların tapularının iptali isteminin oluşturduğu, birleşen dava konusu taşınmazlar arasında asıl davaya konu olan 2345 Ada, 1 Parsel, A Blok, 9 nolu bağımsız bölümün bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Takibin konusu, asıl davadaki hüküm fıkrası olup, alacağa ilişkin davanın konusunu oluşturan taşınmazın birleşen davada tapu iptali talebine konu edilmediğinden yapılan yargılamada taşınmazın aynının tartışıldığından söz edilemez.
O halde, mahkemece şikayetin reddi yerine, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 27.02.2020 tarih ve 2019/1100 E. – 2020/358 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve … İcra Hukuk Mahkemesinin 05/04/2019 tarihli ve 2019/21 E. – 2019/160 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
12. HD. 09.11.2020 T. E: 4800, K: 9468