12. Hukuk Dairesi2018 Yılıİhtiyati Haciz

İcra İflas Kanununun 264 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen sürelerin gemilerin ihtiyati haczinde bir ay olarak uygulanacağı ve otuz günlük sürenin tebliğden itibaren başlayacağı-

İcra İflas Kanununun 264 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen sürelerin gemilerin ihtiyati haczinde bir ay olarak uygulanacağı ve otuz günlük sürenin tebliğden itibaren başlayacağı-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı vekili talebi ile … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/458 D. İş numaralı dosyasında 207.042,64 USD alacağı karşılamak üzere TTK ‘nun 1353 . maddesi uyarınca ,,, isimli geminin ihtiyati haczine karar verildiği, ihtiyati haczin icrasının süresinde icra dairesinden istenerek alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla takip başlatıldığı; borçlu vekilinin, 14.11.2014 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibin durduğunu alacaklının bir aylık süre içinde itirazın iptali davası açmadığını bu sebeple ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını geminin seferden menine ilişkin kararın kaldırılmasını icra müdüründen talep ettiğini, icra müdürünün talebi kararın tebliğ edilmemesinden ötürü reddettiğini, borçlu vekilinin ret kararının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece TTK’nun 1376. maddesi ve İİK ‘nun 264/2 maddesi uyarınca sürenin tebliğden itibaren başlayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, yine aynı gerekçelerle borçlu vekilinin istinaf talebinin Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddedildiği, kararın borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, takibin kesinleşmesinden önce alınan ihtiyati haciz kararında geminin seferden menine karar verilemeyeceği gerekçesiyle bozulduğu, ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak şikayetin kabulü ile geminin seferden men kararının kaldırılmasına karar verildiği, karara karşı alacaklı vekilinin temyiz talebinde bulunduğu görülmüştür.

1- Temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

2-TTK’nun 1376. maddesinde; “İcra İflas Kanununun 264 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen süreler, gemilerin ihtiyati haczinde bir ay olarak uygulanır.”

İİK’nun 264. maddesinde; “Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur

İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır.” hükmünü içermektedir.

Somut olayda borçlu vekili ihtiyati haczin İİK’nun 264. maddesi uyarınca kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurmuşsa da, Dairemizce delillerin değerlendirilmesinde maddi hataya dayalı olarak bozma kararı verildiği anlaşılmakla, kararın onanması gerekirken bozulduğu, maddi hataya dayalı bozma ilamının usuli müktesep hak oluşturmayacağı anlaşıldığından bozma sonrası verilen kararın tekrar bozulması gerekmiştir.

O halde kararın incelenmesi sonucunda TTK’nun 1376. maddesi yollamasıyla İİK’nun 264/1-2 maddeleri uyarınca otuz günlük sürenin tebliğden itibaren başlayacağı somut olayda alacaklı vekiline itirazın tebliğ edilmediği bu nedenle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabule ilişkin kararın bozulması cihetine gidilmiştir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 20.02.2020 tarih ve 2019/1088 E.-2020/176 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde alacaklı vekiline iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine, 07/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

12. HD. 07.10.2020 T. E: 5264, K: 8241

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu