12. Hukuk Dairesi2023 Yılı2024 YılıBAM İstanbul 20. Hukuk Dairesiİşlem Şikayeti

İcra Mahkemesi Ara Kararı Gereğince Takibin Durdurulması İçin Yatırılan Teminatın İadesi

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
 20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1620
KARAR NO : 2023/1851
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
B Ö L G E  A D L İ Y E  M A H K E M E S İ   K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2021
NUMARASI : 2020/250 Esas  2021/557 Karar
DAVANIN KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/05/2023
Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK’nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü:
Davacılar  vekili  dava dilekçesinde;  alacaklı ile aralarında olan İstanbul 1. İcra Müdürlüğü’nün 2019/20351 Esas sayılı dosyası kapsamındaki takipte daha öncesinde taraflarına gönderilen ödeme emrinde yer alan “borç hemen ödenirse” ibaresinin çıkartılması talebiyle şikayet başvurusunda bulunduklarını, bu kapsamda İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/334 Esas sayılı dosyasında şikayetin kabulüne karar verildiğini, aynı dosyada takibin durması için mahkemece verilen karar üzerine dosyaya teminat mektubu sunduklarını, daha sonra 2019/334 Esas sayılı dosyada verilen karar kesinleştiğinden teminat mektubunun iadesini talep ettiklerini, icra müdürlüğünün bu talebi reddettiğini, söz konusu red kararının iptali ile teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; teminatın mahkeme kararı ile dosyaya yatırıldığını, takip iptal edilmediği sürece iade edilemeyeceğini, kaldı ki ödeme emrine ilişkin şikayet dışında borca ilişkin itirazların da reddedildiğini, bu nedenle davacının şikayetinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince duruşmalı olarak gerçekleştirilen yargılama sonucunda; icra müdürlüğü tarafından her ne kadar mahkemelerince teminatın iadesi yönünde bir karar verilmediğinden teminat mektubunun iadesi yönündeki talep reddedilmiş ise de, mahkemelerince 2019/334 Esas, 2020/245 Karar sayılı dosyada tesis edilen teminata ilişkin ara kararda da açıkça görüleceği üzere söz konusu teminatın “dava hakkında karar verilinceye kadar” takibin durdurulmasına istinaden verilmiş olduğu, davanın esası hakkında karar verildiği ve bu karar kesinleştiğinden ve takip devam ettiğinden mezkûr teminatın alınma koşulları ortadan kalktığı gerekçesiyle,
Davanın kabulüne, teminat mektubunun davacı tarafa iadesine, karar verildiği görülmüştür.
  Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte Mahkemenin İcra Hukuk mantığına aykırı, amacına ters ve hatalı karar verdiğini,  İstanbul 7. İcra Hukuk mahkemesi 2019/334 E. sayılı dosyanın konusunun takibin iptali olması sebebiyle mahkeme %100 teminat mektubu yada paranın  icra dosyasına yatırılması halinde haczin dava sonuna kadar durdurulmasını ve bu yatırılan paranın alacaklıya bu süreçte ödenmemesine dair karar verdiğini, İstanbul 1. İcra Müdürlüğü 2019/20351 E. sayılı dosyasında alacağın senet alacağı olduğunu,  senette ilişkin imza imkarı dahi söz konusu değilken ve takibin iptali söz konusu değilken müvekkilin alacağına kovuşmasının haksız bir şekilde engellendiğini, öyleki konu dosyada davacıların takibin iptali davası reddedildiği gibi borca itirazlarına dair talepleri de reddedildiği ve davanın kesinleştiği, hal böyle olunca icra dosyasına yatan paranın teminat durumunun da ortadan kalktığını, zira İcra Mahkemesi kasasına yatan bir para olmadığı gibi İcra dairesindeki icra dosyası kasasına yatan mektup ve paranın devam eden bir takip için söz konusu olduğunun ortada olduğunu, takibin devam ettiğinin  mahkemenin kesinleşen kararı ile sabit olduğunu, böyle bir durumda takibin devam ettiği dosya kasasına yatan para – mektup ‘un teminat olarak değerlendirilmesinin  mümkün olmadığını, bu sebeple davacıların İstanbul  7. İcra Hukuk mahkemesi 2019/334 E. sayılı dosyasına da gerek hüküm açıklandığında gerekse de İstinaf kararıyla kesinleştiğinde teminat iadesi talebinde bulundukları ancak mahkemenin red kararı verdiği, davacıların takibin iptali taleplerinin yanında borca itirazlarına dair taleplerinin de reddedildiğini, davanın kesinleştiğini, mahkemece teminatın iadesine dair kararın ancak yanlı bir karar olacağını, icra dosyasına yatan paranın teminat olma durumundan çıkıldığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Uyuşmazlık; icra müdürlüğü işlemini şikayet niteliğindedir.
Davacı takip borçlusu tarafından ödeme emrine yönelik şikayet davasında  İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesinin2019/334 esas sayılı dosyası ile 10/03/2020 tarihli kararında şikayetin kabulü ile ödeme emrinde yer alan borç hemen ödenirse ibaresinin ödeme emrinden çıkarılmasına karar verilmesi üzerine tedbir mahiyetinde yatırılan teminatın iadesini talep ettiği, müdürlükçe 11/03/2020 tarihli karar ile iadesi konusunda kararı veren mahkemenin yetkili olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verdiği, iş bu kararın şikayete konu edildiği, şikayetin kabulüne dair mahkemece verilen karara karşı takip alacaklısı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; Dairemizce 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak  yapılan değerlendirmeler neticesinde;  takip dosyasına yatırılan paranın mahkemenin tedbir kararına dayandığı, takibin durdurulmasına yönelik teminat olarak yapılan ödeme olduğu, teminat ne için verilmiş ise ona yönelik güvence oluşturan ve davanın sonucuna ve koşullarının oluşmasına bağlı olarak alacaklıya ödenebileceği, somut olayda olduğu gibi kambiyo takibi borçlusunun itirazının esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına İcra Mahkemesince karar verebileceği, Mahkemece karar gereğince itiraz üzerine  icra hakimi tarafından  icra takibinin geçici olarak durdurulmasına ilişkin takip hukukuna ilişkin  tedbir kararını  itirazla ilgili esas karara kadar verilebileceği, İcra mahkemesinin esasa ilişkin kararı ile  birlikte tedbirin ortadan kalkacağı gibi öte yandan da takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin karara ilişkin, icra mahkemesince verilen nihai kararda bu tedbir kararının kaldırılmasına şeklinde ayrıca  bir karar verilmesine gerek bulunmayacağı, İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden ve takibe yönelik itiraz üzerine verilen esas kararla birlikte ayrıca tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin karara gerek olmaksızın kalkması nedeni ile ortada teminatın iadesi talebinin reddini haklı kılacak bir tedbir kararı da bulunmadığına göre, icra müdürlüğünce yasal dayanağı olmayan gerekçelerle borçlu vekilinin teminatın iadesi talebinin reddine dair kararı isabetsiz olmakla İlk Derece Mahkemesince de aynı doğrultuda gerekçeler ile şikayetin kabulü ile teminatın iadesine yönelik kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda istinaf edilen kararda HMK.355 maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun da bulunmaması nedeniyle, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen ilama yönelik  davalı Adem Özkan’ın istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-İstinaf başvurusuna ilişkin alınması gereken 179,90 TL  istinaf karar harcından bu konuda peşin olarak alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın başvurandan tahsiline,
3-İstinaf başvurusuna ilişkin masrafların başvuran üzerinde bırakılmasına;
4-İstinaf başvurusuna ilişkin yatırılan istinaf gider avansının sarf edilmeyen kısmının ilamın kesinleştirme işlemine müteakiben başvurana iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere neticesinde verilen Dairemizin bu kararına karşı, İcra ve İflas Kanunu’nun 364/1 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361-(1). ve 365-(1). maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, dairemize yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay ilgili hukuk dairesine gönderilmek üzere temyiz yoluna başvurulabileceğine, 11.05.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2023/5863
KARAR NO: 2024/3335
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 11/05/2023
NUMARASI : 2022/1620-2023/1851
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Nadide Sibel Bıyıklı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nın  370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Related Articles

Back to top button