15. Hukuk Dairesi2021 YılıMaaş HacziSıra Cetveli

İcra müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK. mad. 355 uyarınca bildirilmesi üzerine, yine bu maddeye uygun düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK. mad. 140/1 maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği-

İcra müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK. mad. 355 uyarınca bildirilmesi üzerine, yine bu maddeye uygun düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK. mad. 140/1 maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği- Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re’sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlü olduğundan, mahkemece, davanın (TBK. 19) muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği; bunun yerine davanın muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında olduğu gibi ispat yükünün davalıda olduğunun kabulü ile çözümlenmesinin hatalı olduğu-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı M…. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, Hatay İcra Müdürlüğü’nün 2015/3098 Esas sayılı dosyası kapsamında tanzim edilen 08.09.2015 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada yer alan davalı alacaklı M….’nun alacağının muvazaalı şekilde oluşturulduğunu, esasen davalıya ait bir alacağın bulunmadığını ileri sürerek, davalı alacağının sırasının iptali ile muvazaalı olduğunun tespitini ve kendi alacaklarının cetvelde 1. sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı M…. vekili, davalının alacağının gerçek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince, davacının alacağının doğum tarihinin davalının icra takibine konu bonoya dayalı alacağından önceye ilişkin olduğu, buna göre ispat yükünün davalı alacaklıda bulunduğu, davalı ile borçlu Dönsel arasında akrabalık ilişkisinin bulunduğu, takibe konu bono için ihbar ya da protesto yapılmadığı, bononun tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı, ekonomik koşulları itibariyle 130.000 dolar bedelli bir borcu ödeyecek durumları bulunmadığı, davalı ile borçlu arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı M…. vekilinin istinaf başvurusu, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince, davanın üzerine düşen ispat külfetini yerine getirmemiş olduğu gerekçesiyle, esastan reddedilmiştir.

Kararı, davalı M…. vekili temyiz etmiştir.

1-Dava, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir.

Dosya kapsamına göre, borçlunun maaşının 1/4’ü üzerine konulan muhtelif hacizler nedeniyle icra müdürlüğünce “Sıra ve Derece Kararı” başlığı altında sıralama yapma yoluna gidilmiş ve yapılan bu sıralamada 1. sırada yer verilen davalı M…. alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İİK’nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir. Maddeye göre haciz sıra cetvelinin düzenlenebilmesi için satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi gerekir. Bu madde uyarınca düzenlenen bir sıra cetvelinde, hacizlere ilişkin takip dosyası (takip tarihi, haciz tarihi, alacak miktarı gibi) bilgilerine, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihlere ve dayanak bilgilerine yer verilmesi gerekir. Somut olayda, icra dosyasına intikal etmiş bir para bulunmamaktadır. İİK’nın 83/2. madde hükmüne göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunlar İcra Müdürlüğünce sıraya konur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.

Açıklanan bu durum karşısında, İcra Müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK’nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine, yine bu maddeye uygun düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK’nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince, yapılan bu sıralamanın İİK’nın 140/1. maddesi uyarıca İcra Müdürlüğü’nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek, aynı Kanun’un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında olduğu gibi ispat yükünün davalıda olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu ilkelere göre çözümlenmesi doğru olmamıştır.

04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK’da da belirlendiği gibi, HMK’nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK’nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re’sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu durumda ilk derece mahkemesince, davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK’nın 19.(818 sayılı BK’nın 18) maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, davanın tavsifinde yanılgıya düşülerek ve ispat yükü davalıya yüklenerek yazılı şekilde hüküm kurulması neticesinde davalı M…. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddi doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 28/12/2018 tarih ve 2018/2993 Esas, 2018/2758 Karar sayılı kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

15. HD. 08.04.2021 T. E: 575, K: 1517

Related Articles

Back to top button