Taraflar arasındaki memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayet eden-alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 02.03.2021 ve 12.03.2021 tarihli işlemlerinin ayrı ayrı iptaline, karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde; müvekkili için hükmedilen nafaka miktarının, … 2.Aile Mahkemesinin 2019/710 Esas ve 2020/406 Karar sayılı ilamı ile dava tarihi olan 30/12/2019 tarihinden başlamak üzere aylık 750,00-TL olarak devamı ile bu miktarın her yıl ÜFE oranında artırımına karar verildiğini, nafaka miktarlarına uygulanan artırım nedeniyle taraflarından ek takip talebi düzenlenerek borçluya ek icra emri gönderilmesi talep edilmişse de, icra müdürlüğünce 12/03/2021 tarihli kararı ile ek icra taleplerinin reddine karar verildiğini, icra müdürlüğünün ÜFE artırım oranını denetleme görevi olmadığını, ilama dayalı takip talebine uygun olarak icra emri düzenleyerek borçluya tebliğ etmesi gerektiğini beyanla icra müdürlüğünün 02.03.2021 ve 12.03.2021 tarihli işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra dosyasına ibraz edilen 15.10.2020 karar tarihli ilamın hüküm kısmında öngörülen nafaka artışının her yıl ÜFE oranında yapılacağının belirtildiği, dolayısıyla 30.12.2020 tarihinden sonra ÜFE oranında bir artış yapılacağı, ibraz edilen TÜİK kayıtlarında 2020 yılı 12 aylık ortalamaya göre artış oranın %12,18 olduğu görülmekle, her ne kadar icra memuru takip talebi ile bağlı ise de; borçluya çıkarılan icra emrinin dayanak ilama uygun olup olmadığını re’sen göz önüne almak zorunda olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAFA. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Yerel mahkemece şikayetin mahiyetinde yanılgıya düşüldüğünü, şikayete konu yaptıkları işlemin nafaka arttırımında uygulanacak ÜFE artırım oranı olmadığını, icra müdürlüğünün borçlunun bizzat itirazı üzerine ÜFE artırım oranını denetleme görevinin bulunup bulunmadığı hususu olduğunu, icra müdürünün yetkisinin dışına çıkarak nafaka artırım için uygulanacak ÜFE oranını denetlemesinin mümkün olmadığını, icra müdürlüğünün görevinin, mahkeme ilamına uygun hazırlanan takip talebine göre icra emri düzenleyerek borçluya tebliği olduğunu, kaldı ki nafaka artırım hesabında uygulanacak ÜFE oranın, artışın yapılacağı aya göre TÜİK’in yayınladığı “bir önceki yılın aynı ayına göre” belirlenen ÜFE oranı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;mahkemece 10/06/2021 tarihli ek karar ile karar kesin nitelikte olduğundan istinaf isteminin reddine karar verilmiş, iş bu ek kararın tebliği üzerine davacı vekilince ek karara ve asıl karara karşı yeniden istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, davacı alacaklının devam eden aylara ilişkin de nafaka talebi bulunduğu nazara alındığında mahkemenin kesin nitelikte olduğu gerekçesi ile istinaf isteminin reddine ilişkin ek kararı hatalı olduğundan ek kararın kaldırılmasına karar verilerek dosyanın esasının incelenmesine geçilmiş, alacaklı takip talepnamesini düzenleme hakkına sahip bulunduğundan, icra müdürlüğünün takip talepnamesini kabul etmeme yetkisi bulunmamakta olup, ödeme emri tebliğ edildiğinde, takip talepnamesinin yasal olmadığı yönünde karşı tarafın şikayet hakkının bulunduğu, bu nedenle icra müdürlüğünün alacaklının takip talepnamesini kabul ederek işlem yapması gerekirken talep edilen ÜFE artırım oranının hatalı olduğu görüşüyle reddetmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 02.03.2021 ve 12.03.2021 tarihli işlemlerinin ayrı ayrı iptaline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Her ne kadar icra memuru takip talebi ile bağlı ise de; borçluya çıkarılan icra emrinin dayanak ilama uygun olup olmadığını re’sen göz önüne almak zorunda olduğunu, takibe dayanak ÜFE artış oranının ibraz edilen TÜİK kayıtlarında 2020 yılı 12 aylık ortalamaya göre %12,18 olduğunu, müvekkili tarafından tüm ödemeler yapıldığından davanın konusuz kaldığını, yargılamaya sebebiyet vermediğinden aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, memur muamelesini şikayete ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
12. HD. 10.04.2023 T. E: 2022/9732, K: 2485