İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağı, bu sürelere uyulmadan takibe geçilmesi halinde “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği- Bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
-
Borçlunun ölüm tarihinden itibaren mirası ret süresi içerisinde herhangi bir icra takibi yapılamayacağından, satış ilanının tebliğinden sonra borçlunun ölümü üzerine, bu kez satış ilanının mirasçılarına tebliği ile taşınmazın (ölümden yaklaşık 2,5 ay sonra) ihalesinin yapılmasının mümkün olmadığı-
-
Borçlu murisin, takip öncesinde ölmesi halinde mirasçılarına üç gün ve üç aylık süre dolmadan ödeme emrinin gönderilmesinin süresiz şikayete tabi olacağı-
-
Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HMK 124/3-4 uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltebileceği-
-
Haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra şikayetçinin vefat etmesi halinde, muris yönünden haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi gerektiği-
-
Şikayetçi borçluların murisinin … tarihinde vefat ettiği, İİK 53. maddesi gereği 3 gün ve 3 aylık süre dolmadan … tarihinde şikayetçi mirasçıların dosyaya borçlu olarak kaydedilerek takibe dahil edilmelerinin talep edildiği, müdürlük tarafından talep kabul edilerek … tarihli muhtıranın düzenlendiği, yapılan işlemin İİK’nın 53. maddesine aykırılık teşkil ettiği
-
takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde mirasçıların, mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesi ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulması mümkün değildir.
-
Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 11 Fıkrasındaki “…bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur.” Bölümünün İptali Kararı
-
Borçlular tarafından dosya borcunun tamamının ferileri ile birlikte icra dosyasına ödenmesinden sonra açtıkları menfi tespit davası ile icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine dair verilen tedbir kararı nedeniyle, paranın icra veznesine yatırıldığı tarih ile bu tedbir kararı arasındaki dönem için alacaklının faiz istemesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
-
Senetlerin birinin vadesinde ödenmemesi halinde diğer senetlerin muaccel olacağına ilişkin taraflar arasında, ayrıca bir sözleşme yapılması ve sözleşme ile bonolara açıkça atıfta bulunulması halinde muacceliyet koşulu geçerlidir.
-
Alacaklı, takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeye mecbur ise de, takibin birden fazla borçlu hakkında başlatılmış olması ve hepsi yönünden farklı icra dairelerinin yetkili olması nedeniyle, takip dosyasının tefriken farklı icra dairelerine gönderilmiş olmasından dolayı senet asıllarının zorunlu olarak gönderilemediği anlaşıldığından, mahkemece, “senet asıllarının kasada olmadığı” gerekçesiyle “İİK. mad. 167/2 gereğince “ödeme emrinin iptali”ne karar verilmesi hatalı olup, şikayete konu takibin yetkisiz icra dairesinde başlatılan takibin devamı niteliğinde olduğu da nazara alınarak, borçlunun İİK’nun 167/2. maddesine dayalı şikayetinin reddiyle diğer itiraz ve şikayetlerinin incelenerek bir karar verilmesi gerektiği-
-
Alacaklının takip talebine çek aslını eklediği, ancak icra müdürlüğünce çek aslı görüldükten sonra icra kasasının yetersiz olduğundan bahisle alacaklı vekiline imza karşılığı teslim edildiği anlaşılmakla, alacaklının, İİK. mad. 167/2 gereğince takip dayanağı çek aslını takip talebine ekleyerek icra müdürlüğüne ibraz etmek suretiyle üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş olduğu; takip konusu çek aslı, takip tarihi itibariyle takip talebine eklenmiş olduğundan, mahkemece “çek aslının, icra müdürlüğü kasasına alınmadığı” gerekçesi ile şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
-
Senet aslının icra kasasında olmadığı hususunun, ancak ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu tarafından İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirme konusu yapılabileceği, icra mahkemesince re’sen nazara alınamayacağı-
-
Mücbir sebep nedeniyle çek aslının takibe eklenmesi mümkün olmadığından aslı gibidir imzalı çek fotokopisine dayalı olarak takip başlatılmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
-
İhalenin feshi- Satış ilanının tebliği- Kamu düzeni- İcra mahkemesinde re’sen gözetilecek hususlar-
-
İİK’nın 363/son maddesi uyarınca, istinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. Bu husus mahkemece de re’sen dikkate alınmalıdır.