İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Borçlunun itiraz dilekçesinde yurt içi adres bildirmemesinin hukuki sonucunun itirazın geçersizliği olmayıp takip talebinde gösterilen borçlu adresine çıkarılacak tebligatların borçlunun kendisine yapılmış sayılması olduğu, somut olayda örnek 7 ödeme emrinin borçlunun yurt dışı adresine tebliği üzerine süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, olayda İİK’nın 62/3. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı-
-
Borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazı geçerli olup alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararının olduğu
-
Yeni malikin işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkin olduğu davada, taşınmazı iktisap eden kimsenin dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda, dilerse mülga 6570 s. Kanunun 7/(d) maddesinde öngörülen sürelerden yararlanarak ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabileceği- Mülga 6570 s. Kanun’un 7/(d) maddesi uyarınca iş yeri ihtiyacı nedeniyle açılan tahliye davasının süresinde açılıp açılmadığının belirlenebilmesi için kira sözleşmesinin süresinin bilinmesinin zorunlu olmadığı-
-
Taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka “kiralayan” tarafından açılması gerekeceği, “kiralayan durumunda olmayan malik” in dava hakkı bulunmadığı, ancak yeni malikin, önceki malikin ve kiralayanın halefi olarak, eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayalı olarak dava açabileceği-
-
Üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazının geçersiz olduğu- Çekin, üzerinde yazılı olan düzenlenme tarihinden önce muhatap bankaya ibraz edildiği görüldüğünden, mahkemece 5941 s. Çek Kanunu geçici mad. 3/5 gereğince, anılan çek yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
-
Çeke dayalı kambiyo takibinde, çekteki banka ibraz şerhinde tarih yoksa da, keşide tarihinin ………….. ve takip tarihinin ………… olduğu, dolayısı ile çekin bankaya ibraz edildiği ve 10 günlük ibraz süresi içerisinde takip başlatıldığı, bu nedenle ibrazın süresinde olduğunun kabulü gerekeceği, dolayısıyla takibe dayanak çek kambiyo vasfında olduğundan
-
Takibe dayanak çekin yasal süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmemesine ilişkin şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük şikayet süresine tabi olduğu-
-
Takibe konu çekin muhatap bankaya ibraz edildiği ve çek üzerinde “çekin, mahkeme tedbir kararına istinaden işlemsiz iade edildiğine” dair şerh bulunduğu görülmüşse de, ibraz tarihi bulunmadığından, takip tarihi itibariyle çekin 10 günlük sürede de bankaya ibraz edildiğinin kanıtlanamadığı ve bu durumda, takip dayanağı belge kambiyo senedi vasfını taşımadığından (adi havale hükmünde olduğundan), icra mahkemesince bu hususun re’sen gözönüne alınarak ve öncelikle icra takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
-
Covid 19 salgın hastalığıyla mücadele kapsamında yapılan değişiklikler gözetildiğinde, keşide tarihi 30.04.2021 olan çekin 01.06.2021 tarihinde ibraz edilmesinin mümkün olduğu- “Çekin yasal süre geçtikten sonra ibraz edildiği ve kambiyo vasfında olmadığı “gerekçesi ile “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
-
-İİK’nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. -İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak İcra Müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.
-
Tasarrufun iptali davasını açacak kişilerin; elinde geçici veya kati aciz belgesi bulunan alacaklılar ile -borçlu iflas etmiş ise- iflas idaresi ya da iflas idaresi tarafından dava kendisine devredilmiş olan alacaklılar olabileceği-
-
Borçlular tarafından mehil vesikasının alınması sırasında yatırılan teminatın, o tarih itibariyle dosya alacağının fer’ileri ile birlikte tamamını karşılayıp karşılamadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
-
İcra emri TK’nın 21/2 maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden daha sonra yapılmış olan satış ilanı tebliğ işlemi yönünden TK’nın 21/2 maddesindeki tebliğ koşulları oluştuğundan, bu maddeye göre tebligat yapılmadan önce bilinen adrese TK’nın öngördüğü diğer usullerde tebligat gönderilmesi ve beklenmesi gerekli değildir.
-
İpotek akit tablosunda yer alan 5.5.1995 tarihine kadar geçen sürede faiz istenemez ise de; bu dönemin geçmesinden sonra talep tarihine kadar ana para ve eklentilerinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebileceği-
-
Faizsiz tesis edilen, kesin borç (karz) ipoteği olduğu anlaşılan ipotekle ilgili olarak, MK. mad. 875 gereğince alacaklının, ipoteğin fekki için ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceği
-
İpotek akit tablosunda vadenin belirlenmemiş olduğu anlaşılmış olduğundan, ipoteğin fekkine ilişkin ihtarın bildirilmesi ile alacağın muaccel hale geleceği ve muacceliyet tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği, mahkemece ipoteğin fekkinin ihbar edilip edilmediği araştırılarak, şayet ipoteğin fekki bildirilmişse ihbar tarihine kadar faizsiz, ihbar tarihinden sonra ise faiz işletilmesi, ipoteğin fekkinin ihbar edilmemişse faiz işletilmeksizin sonuca gidilmesi gerekeceği-