İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
İİK’nun 153. maddesi uyarınca, borçlunun ipotek senedi mucibince işlemiş ve işleyecek bütün faizleri ile birlikte borcu depo etmesi ve alacaklının bahsi geçen maddede yazılı yasal müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep belirtmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina etmesi halinde ipoteğin terkinine karar verileceği-
-
Alacaklının, ipoteğin fekki için ana paranın dışında takip masraflarını ile geçen günlerin faizlerini de isteyebileceği; bu durumda borçlunun, ana para ile birlikte onun yukarıda belirtilen fer’ilerini depo etmek suretiyle, ipoteğin fekki için icra dairesine doğrudan başvurabileceğ
-
İcra dairesince ipotek alacaklısının mirasçılarına 15 gün içinde icra dairesine gelerek yatan paranın alınması ve ipoteğin çözülmesi için muhtıranın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ipotek alacaklılarının İİK.nun 153/1.maddesinde belirlenen bu süre içinde gelmediği veya gelip de kanunen makbul bir sebep beyan etmedikleri anlaşıldığından, mahkemece, ipotek alacağına vade tarihinden itibaren ipotek akit tablosunda kararlaştırılan orana göre göre faiz hesaplanıp, ipoteğin temin ettiği toplam alacak miktarı belirlenmek suretiyle, borçlu tarafından yatırılan miktarın bu belirlenen meblağı karşılayıp karşılamadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
-
İİK.nun 153. maddesi uyarınca ipoteğin kaldırılabilmesi için borçlu tarafından, ipotek akit tablosunda yer alan vade tarihinden talep tarihine kadar ana para ve eklentilerinin ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğü tarafından borçluya çıkartılacak muhtırada bu hususların gözetilip gözetilmediğinin de icra hakimince denetlenmesi gerekeceği
-
İpotek alacaklısı “ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiği, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği” iddiasıyla depo edilen ipotek bedeline itiraz ettiğinden, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiği ve bu nedenle icra mahkemesinden ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceği-
-
İİK. 153 uyarınca, borçlunun ipoteğin kaldırılması talebini alacaklının veya mirasçılarının “ipotek bedelinin uygulanması gerektiğini” belirterek kabul etmeyebilecekleri-
-
TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğünün taşınır,taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının haczini engelleyen açık bir yasal düzenleme bulunmadığı, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa hükümlerine de tabi olmadığı görülmekle Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczinin mümkün olduğunun kabulü gerekir.
-
Borçlu tarafından avans faizinin değişen oranlarda hesaplanması gerektiği ileri sürülmüş ise de, dava dilekçesinde açıkça bu yönde bir itirazı mevcut olmadığından, ayrıca takip talebinde açıkça belirtilen orandan az olmamak üzere avans faizi talep edildiğinden ve takibin bu kısmı itirazsız kesinleştiğinden ileri sürülen bu hususun yerinde olmadığı gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine,
-
Karayolları Genel Müdürlüğünün harçtan muaf olduğu
-
İİK’nın 170/b maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun’un 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemeyeceği- ‘Senedin bedel hanesinde tahrifat yapıldığı’ iddiası, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olup, süresinde yapılmış bir itiraz ya da şikayetin kesinleşmesine kadar her aşamada ileri sürülebileceği
-
TMK. 883 “İpoteğin terkinini isteme hakkı” İle İlgili Anayasa Mahkemesinin Ret Kararı
-
Kıymet Takdirine İlişkin Şikayet “Şikayet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretler mahkeme veznesine yatırılması halinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir; aksi halde başka bir işleme gerek olmaksızın şikayet kesin olarak reddedilir.” hükmünün iptali için yapılan başvuruya ilişkin Anayasa Mahkemesinin red kararı.
-
Arabuluculuk faaliyetinin tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan ve son tutanak tarihi ile hesaplamaya esas alınan dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
-
Banka ekstresinden davalının kira ödemelerini açıklamada bulunmadan yaptığı anlaşıldığından, bu ödemeler TBK’nun 102. maddesi uyarınca değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulacağı-
-
Ödenen kira parasının ait olduğu ay kiracı tarafından ödeme makbuzunda belirtilmemiş ise, kiralayanın bunu ödenmeyen herhangi bir ayın kirasına karşılık tutabileceği-
-
İcra mahkemelerinde davalının ancak tahliye tarihine kadar kira parası ödemesi ile sorumlu tutulabileceği, tahliye tarihinden sonraki alacak tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve alacağın tesbiti yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra mahkemesinde tahliye sonrasına ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-