İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Faiz alacağı zaman geçtikçe doğan bir alacak olup kural olarak davacı faiz alacağının doğduğu tarihten asıl alacağın ödendiği tarihe kadar faiz İstenebilir.
-
“Davalı-borçlunun nam-ı müstear şekilde dava konusu taşınmazı davalı imam nikahlı eşine tescil ettirdiği” iddia edilmişse de, bu taşınmazın davalıların miras bırakanı tarafından satın alındığının resmi senetten anlaşıldığı, davalı tarafından dava dışı eşine yönelik olarak açılan boşanma dava dosyası incelendiğinde, taşınmazın satın alınma tarihine göre, davalının namı müstear olarak davacı alacaklıdan mal kaçırma kastı ile taşınmazı adına yapmış olmasının mümkün olmadığı-
-
Zamanaşımına uğramış bono delil başlangıcı niteliğinde olduğundan, itirazın iptali davasında, davacı lehtarın, davalı keşideci ile aralarındaki temel ilişkiyi ve alacaklı olduğunu tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabileceği
-
Bahsi geçen kararın bir kısım şartları da içeren tespite ilişkin olup eda hükmü niteliğinde olmadığı, bir başka deyişle esasen hükmün, 30/05/2013 tarihinden teslime kadara işleyecek ek dönem olursa aylık gecikme kirasının arttırılarak 500 EURO olarak tespitine dair olduğu, kaldı ki; bent de belirtilen eksikliklerin tamamlanıp tamamlanmadığı belli olmadığı gibi değerlendirilmesinin yargılamaya muhtaç olduğu ve bunun da icra mahkemesince yapılamayacağı, bu durumda; takip dayanağı ilamın tespite ilişkin olup, eda hükmü içermediğinden ilamlı takibe konu edilemeyeceği
-
Taşınmaza 1/2 oranında malik olan paydaş icra dosyasının alacaklı veya borçlusu olmadığı gibi haciz ve ipotek alacaklısı da olmadığından, kendisine kıymet takdiri raporu tebligatı yapılması zorunluluğunun bulunmadığı
-
İcra takibi borçlularından her birinin kıymet takdiri yapılan malın maliki olması aranmaksızın kıymet takdirine itiraz hakkı vardır.
-
İcra müdürlüğünün verdiği karardan dönmesi her ne kadar mümkün değil ise de müdürlüğün hatalı karar verdiğinin farkına varması halinde hukuka aykırı işlem tesisine meydan verilmemesi açısından usul ekonomisi ilkeleri takip hukukunda da uygulanacağından verdiği hatalı kararı düzeltmesi mümkündür
-
Daire içtihatları, İİK’nın 140 vd. maddelerinde sıra cetveline itiraz edilmesi halinde icra müdürlüğünce alacaklılara ödenmeyen paranın nemalandırılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı ancak yine de sıra cetveline itiraz edilmesi nedeniyle alacaklıya ödenmeyen paranın icra müdürünce banka hesabına yatırılması sonucu elde edilen faiz geliri varsa, alacaklıya ödenmesinin yasal dayanağı olmayıp, nemalandırma sonucu elde edilen paranın Hazineye ait olduğu yönünde iken, kararın dayanağı olan Harçlar Kanunu’nun 36. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptali nedeniyle, oluşan bir nema geliri varsa bunun hak sahiplerine ödeneceği yönünde görüş değişikliğine gidilmiştir.
-
Cari hesap sözleşmesine güvence olarak davalıya ait gayrimenkul üzerine davacı şirket lehine üst sınır ipoteği konulan ve alacağın ödememesi üzerine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açılan uyuşmazlıkta, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre, cari hesap ilişkisi kapsamında “alacak ve borç tutarı, sürekli değişiklik gösterdiğinden” ve dava tarihi itibariyle alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
-
Tebligatta, muhatabın çarşıda olduğuna yönelik bilgiyi veren ve haber kağıdı yapıştırıldığı bilgisi verilen komşusunun isim ve soyadının olmadığı, sadece oturduğu daire numarasının yeterli olmadığı bu haliyle tebligatların aykırı ve dolayısıyla usulsüz olup, bir hukuki sonuç doğurmayacağı-
-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkin davada, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin özel şartlar 6.maddesi ile “Kiracı kontrat bitiminde kira bedelini TEFE-TÜFE Ortalamasına göre veya %8 oranında artırmayı şimdiden kabul ve taahhüt eder” düzenlemesine yer verilerek kira parasının ne şekilde arttırılacağı kararlaştırılmış olup bu hüküm ÜFE oranını aşmamak üzere sözleşme serbestisi çerçevesinde geçerli olup tarafları bağlayacağı ve yenilenen kira dönemlerinde de geçerliğini sürdüreceği-
-
Tedbir nafakası alacağı dava tarihinden itibaren her … doğar ve yeniden işlemeye başlar. İnşai özelliğe haizdir. İşlemiş olanlar karar tarihinde, işleyecek olanlar ise her ayın başında ödenebilir (muaccel) hale gelir.
-
Kural olarak, ilamda faiz ve faizin başlangıcı konusunda hüküm bulunmaması halinde, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, ancak karar tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği-
-
«Boşanma davasının reddine» dair ilamda, dava tarihinden itibaren tahsiline karar verilen tedbir nafakasının faizinin hangi tarihte başlayacağının belirtilmemiş olması halinde faizin karar tarihinden itibaren başlayacağı–
-
Takip dayanağı ilamın Yargıtay …….. Hukuk Dairesi tarafından bozulduğu, bu halde, bölge adliye mahkemesince, takip, İİK md. 40/1’e göre olduğu yerde duracağından hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez ise de; takibin durması gereken bu dönemde takip işlemi yapılamayacağından haczedilerek icra dosyasına gönderilen kira bedellerine ilişkin ödemelerin bozmadan sonra verilen kararın ibrazına kadar durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
-
İade isteminde bulunan icra takibinin borçlusu olmayıp, borçlu hakkında ki başka bir takip dosyası alacaklısı olduğundan, İİK 40 ve 361. maddesine dayalı olarak iade talebinde bulunamayacağ