İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, takipteki faiz oranına ve temerrüt faizi başlangıç tarihine yönelik borca itiraz istemine ilişkindir…
-
Paylı mülkiyete konu olan taşınmazın borçlu ile birlikte 10 farklı maliki olup, paydaşların borcu nedeni ile yine kendilerine ait taşınmazı alacaklıya kesin borç ipoteği şeklinde ipotek ettirdikleri, anılan ipoteğin süresiz olarak kurulduğu, bu durumda, alacaklının, borçlulara takip öncesi ihbarda bulunması zorunluyken, ihbar olmaksızın, borçlular aleyhine ipoteğe dayalı ilamlı takip başlatılmış olması usul ve yasaya aykırı olup
-
Üçüncü kişinin icra mahkemesinde, taşınmazı hacizden önceki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanarak işgal etmekte olduğunu ispat etmekle yükümlü olduğunu (m.135,Il c.1), üçüncü kişi taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu, hacizden (ya da ipotekten) önce yapılmış resmi bir belge ile örneğin; kiracı olduğunu hacizden önce tapuya şerh verilmiş bir kira sözleşmesi ya da hacizden önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile ispat ederse, icra mahkemesinin tahliye emrinin iptaline karar vereceğini,
-
İpoteğe konu taşınmaz üzerindeki şerhin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi alacağın tamamının haricen tahsil edildiğine karine teşkil ededeği
-
Takibin tarafı olmayan şikayetçi (iptal davasının davalısı) üçüncü kişinin, dosyanın işlemden kaldırılmasını (İİK. 78) talep edemeyeceği- Aktif husumetin dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar mevcut olması gerektiği- Taşınmazın kayden maliki olan şikayetçi-üçüncü kişinin İİK. 106, 110 gereğince şikayette bulunmakta aktif husumeti bulunsa da, şikayet tarihi itibariyle bulunan aktif husumetin, şikayetçinin kayden maliki olduğu taşınmazın ihalede davalı alacaklıya satılması ve ihalenin kesinleşerek tescil yazısının yazılması ile sona erdiği-
-
Takip borçlusundan hacizle yükümlü olarak 24.03.2017 tarihinde satın alan yeni taşınmaz malikinin haczin düştüğüne dair şikayette bulunma hakkının olduğu
-
Borçlu hakkında aciz vesikası alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyor, tebligatlar da ilanen yapılıp, hakkında birçok takip bulunuyorsa bu takdirde aciz hâli gerçekleşmiş sayılır
-
İcra mahkemelerinin hukuka ilişkin kararlarına karşı kanun yollarında parasal sınırların uygulanmasında, hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınması gerektiği
-
Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır.
-
Borçlunun Kendisine Gönderilen Tebligatın Usulsüz Olduğunu İleri Sürerek İcra Mahkemesine Başvurması “Şikayet” Olup, İİK’nın 16/1. maddesi Gereğince, Şikayetin, Öğrenme Tarihinden İtibaren Yedi Günlük Sürede Yapılması Gereklidir
-
Davacı alacaklıların alacağı işçi alacağıdır. İşçi alacakları iflas halinde İİK.nun 206. maddesinin birinci sırasında imtiyazlı ise de, hacze iştirak halinde haciz tarihi önce olan adi alacaklıların önüne geçemez.
-
İİK’nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmekle ipotek veren taşınmaz maliki borçlu alacak miktarına yönelik iddialarını icra mahkemesinde ileri süremez ise de İİK’nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun’un 33/1-2. maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep edebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığını ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarını, ayrıca işleyecek faiz oranını şikayet konusu yapabilir.
-
İİK’nun 82/4 Maddesinden Borçlunun yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi veya kiraya vermesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz.
-
Alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır
-
İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK.’nin 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için TMK.’nin 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerektiği
-
Men’i müdahale tahliye ve teslimi de kapsayacağından alacaklılar vekilinin teslim talebi ilama uygundur.Teslime konu yerde borçluya ait olup kal talebi reddedilen yapının olması kesinleşen ilamın borçlunun ilamda hüküm altına alınan bölümün tamamından tahliyesi suretiyle infazına engel olmaz.