İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
İcra ve İflas Kanunu’nun 89/4. maddesi hükmünde öngörülen tazminatın kaynağı İİK 89/1 haciz ihbarnamesinden kaynaklanır ve hükmedilecek tazminat miktarı haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamaz. İİK 89/4 maddesi gereğince istenebilecek tazminat miktarının üst sınırı haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarını geçemeyeceği-
-
Tahliye emri tebliğinde tahliye taahhüdü tarafına gönderilmekle kira sözleşmesinin gönderilmediği icra dosyasında tahliye emrinin ve ödeme emrinin düzenlendiği ve borçlunun imzaya itiraz ettiği olayda; tahliye taahhüdüne yapılacak itirazın müdürlüğe yapılması gerektiği ve mahkemeye bu konuda yapılan itirazların hukuki sonuç doğurmayacağı-
-
Men’i müdahale tahliye ve teslimi de kapsayacağından alacaklılar vekilinin teslim talebi ilama uygundur.Teslime konu yerde borçluya ait olup kal talebi reddedilen yapının olması kesinleşen ilamın borçlunun ilamda hüküm altına alınan bölümün tamamından tahliyesi suretiyle infazına engel olmaz.
-
Takip dayanağı ilam davacıya ait taşınmazda davalının müdahalesi ile dikilen elektrik direkleri ve elektrik hattının müdahalesinin men’ine ve kal’ine ilişkin olup ilamın infazı davacıya ait taşınmazın tahliye ve teslimini gerektireceğinden örnek 2 icra emri çıkarılmasında yasaya uymayan bir yönün bulunmadığı-
-
Takibin yapıldığı gün ve saat itibariyle, mecurun tahliye edildiği alacaklıya henüz bildirilmediğinden, alacaklının takip yapmakta haklı olduğundan takip masraflarından borçlunun sorumlu olacağı-
-
Dayanak ilamda İİK’nun 26. maddesi anlamında taşınmaz tahliye ve teslimine ilişkin bir hüküm olmadığından, bu ilama dayalı ilamlı icra takibi yapılmasının ve örnek 2 no’lu icra emri çıkarılmasının mümkün olmadığı, takibe konu ilam, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, otel işletmesinin tedbiren davacıya verilmesine ilişkin olup, hükmün, otel işletmesinin tedbiren davacıya verilmesine ilişkin kısmının, HMK’nun 393. maddesi uyarınca; tedbiri veren mahkeme tarafından uygulanacağı, HMK’nun 394. maddesi ve bunu izleyen maddeler uyarınca mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararlarının esasına ve infazına yönelik şikayetlerin tedbir kararını veren mahkemece inceleneceği
-
«El atmanın önlenmesi»nin tahliye ve teslimi de içerdiği, buna karşın taşınmazların boşaltılarak tesliminin, kal’i (yıkımı) gerektirmediğini
-
TMK’nun 194/ son. maddesi uyarınca aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
-
Dosya alacaklısının alacağı üzerine haciz konulmuş olması halinde, üzerine haciz konulan dosyada alacaklının tasarruf yetkisi sınırlanmış olduğundan; alacaklı yahut vekilince üzerine haciz konulan dosyaya haricen tahsil, feragat ve vazgeçme taleplerinde bulunulamayacaktır.
-
Tasarruf konusu olan taşınmaza ilişkin pay, (dava dışı kişi tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmesiyle), üçüncü kişinin mülkiyetinden Kanun gereği çıktığından, tasarrufun iptali davasının İİK 283/2. uyarınca otomatik olarak bedele dönüşeceği, bu düşünülmeden, infaz kabiliyeti olmayacak şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu
-
Uyuşmazlık, icranın geri bırakılması talebi ve ilam niteliğinde olmayan sözleşmeye dayalı takibin iptali talebine ilişkindir…
-
Avukatlar veya avukatlık ortaklıkları, başkasını tevkil etme yetkisini taşıdıkları tüm vekaletnameleri kapsayacak şekilde tek bir genel ya da ayrı ayrı özel yetki belgesi düzenleyerek; bir başka avukatı veya avukatlık ortaklığını müvekkilleri adına vekil tayin edebilirler. Vekaletname hükmünde olan bu yetki belgesi; tüm yargı mercileri ile resmi ve özel kişi, kurum ve kuruluşlar için hukuken vekaletname işlev ve etkisi taşır. Yetki belgesinde yetki verenin ve yetkilendirilenin adı, soyadı, barosu, sicil ve vergi numarası ve bu maddenin birinci fıkrasında yazılı hususların yer alması gereklidir.
-
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin ilk davada tespit edilerek kesinleşmesinden sonra eldeki ek davada, kesinleşmiş karardaki bakiye bedele hükmedilerek ilk dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği
-
Sözleşmede kararlaştırılan tarihte davalının (500.000 USD olarak kararlaştırılan) avukatlık ücretini ödeme borcu muaccel hâle geldiğinden, sözleşmeye uygun şekilde ücret ödemesinin yapılmaması nedeniyle avukatın istifa etmesinin haklı bir istifa olduğu
-
Alacağın faturalara dayalı, hesaplanabilir nitelikte ve likid olduğu, davalı tarafından borç tutarının bilindiği ve takibe itiraz dilekçesinde açıkça tutarı belli olan borcun bir kısmına itiraz edildiği itirazın iptali davasında, bilirkişiden rapor alınmasının alacağın likid olma vasfını değiştirmeyeceği ve davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği
-
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, takdir edilen nafaka miktarının gelecek yıllarda artırılması konusunda oran olarak TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranı, artış tarihi olarak da kararın kesinleştiği tarih benimsenmektedir.