İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Taşınmazın icra hukuk mahkemesince İİK’nun 36. maddesi hükmünce teminat olarak kabul edildiği durumda, alacaklı lehine taşınmaz üzerine ipotek konarak borçluya mehil verilmesi gerektiğ
-
Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesinin, İİK.’nın emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yarattığı, böyle bir durumda, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde dahi satılsa, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olduğu
-
Satım sözleşmesinin kurulmasından sonra, ancak araç satışına dair faturanın henüz düzenlenmediği süreçte, davaya konu aracın ÖTV oranı %60’tan %80’e çıkarıldığından, aracın toplam fiyatının yükselmiş olduğu ve fatura tarihi itibariyle de yürürlükte bulunan yeni ÖTV oranının uygulanması gerektiği- Davalı bayiye yüklenecek herhangi bir kusur olmadığından ve yasa değişikliği nedeniyle aracın teslimi imkansız hale geldiğinden araç teslimine ilişkin davanın da reddine karar verilmesi gerektiği
-
Tasarrufun iptali davası- Muvazaalı icra takibi-
-
E-Satış İle Yapılan İlk İhale de İhale Alıcısının İhale Bedelini Süresinde Yatırmaması Halinde, İhalenin İptaline Karar Verilmesi Durumunda, İlk İhale Nedeniyle Açılan İhalenen Feshi Davası Konusuz Kalır.
-
Kira parasının tesbitine ilişkin mahkeme kararı ile belirgin hale gelen kira farkı alacağına, ayrıca ihtara gerek kalmaksızın, kira tesbit kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği hakkkında İçtihadı Birleştirme Kararı
-
Borçlunun, teminatsız ya da belirli bir taşınmaz ya da teminat mektubunun teminat olarak gösterilmesi karşılığında banka hesapları üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılması talebinin teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması niteliğinde “aşkın haciz şikayeti” sayılacağı-
-
İhtiyari takip arkadaşı her iki borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla açılan itirazın iptali davasında da her iki borçlu ihtiyari dava arkadaşı olarak yer almış olup mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin devamı yönünde verilen ilk kararın temyiz etmeyen davalı yönünden kesinleşmiş olacağı ve takibin bu borçlu yönünden hükmolunan miktar üzerinden devam edeceği-
-
Nafakalarda Yİ-ÜFE artışı Kesinleşmeden Sonra Uygulanır.
-
Borçlu şirket yetkilisine gönderilen haciz ihbarnamesiyle borçlu şirketin takipten haberdar olduğunun kabul edilemeyeceği- Gerçek kişiye yapılan tebliğ ile farklı bir tüzel kişiliğe sahip şirkete yapılan tebliğin öğrenilmiş olmayacağı-
-
Bonolarda düzenleyen ve lehtar şirketler tacir sıfatını haiz bulunduklarından HMK 17 gereğince yetki sözleşmesinin geçerli olduğu ve yetki sözleşmesi tarafların külli ve cüz’i haleflerini de bağlayacağından, lehtarın cirosu ile takip alacaklısı bankaya geçen bonoya dayalı takibin yetki kaydındaki yerde yapılmasının usule uygun olduğu
-
İcra mahkemesince verilen tedbir kararı, HMK’nun 397/2. maddesi kapsamında olmayıp, İcra ve İflas Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiş takip hukukuna özgü bir karardır. İcra mahkemesinin verdiği kararlar şekli hukuka ilişkin olup verildikleri anda sonuç doğururlar, kesinleşmelerine gerek yoktur. Bu nedenle icra mahkemesince verilen tedbir kararları, karar tarihi itibari ile son bulur.
-
İhale kesinleşmeden icra müdürlüğü tarafından tapuya tescil işlemi yazılamayacağı, buna rağmen yazıldı ve tapuya tescil işlemi yapıldı ise ihale alıcısına karşı genel mahkemelerde tapu iptal ve tescil davası açılarak tescil işleminin iptali sağlanacağı-
-
İhaleye konu taşınmazın tapu kaydında şikâyetçi lehine asliye hukuk mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir şerhi konulmuş ise de; ihtiyati tedbir kararının cebri satışı engellemeyeceği ve şikâyetçi lehine ihtiyati tebdir şerhi verilmiş olmasının şikâyetçiyi İİK. mad. 134/2 uyarınca ilgili konumuna sokmayacağı
-
Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- TMK. 705 gereğince, tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesi sonucu mülkiyetin geçeceği-
-
Taşınmaz hakkında boşanma davasında lehine karar verilen şikayetçi üçüncü kişinin mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı olduğundan her zaman şikayet hakkı olsa da, mülkiyet hakkı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği