İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen aynı mahkemenin ilamı ile alacaklının duran takibini sürdürebileceği, ilk takipten feragat etmeksizin ikinci takibin açılması mükerrer takip sayılacağı ve mahkemece mükerrer takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği
-
Taşınmaz satışlarında, borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- PTT A.Ş. Elektronik Posta Daire Başkanlığı’nın cevabına göre, satış ilanı tebliğ tarihinde, borçlu vekil adına tanımlanan e-tebligat adresinin aktif hale getirilerek kullanıma açıldığı anlaşıldığından, tebligatın elektronik yolla yapılması gerektiği, adi posta yoluyla yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu
-
Mahkeme dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı- Vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı
-
Takip dayanağı ilamın, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulması karşısında, bozma gerekçesine göre manevi tazminat ve bağlantılı hakların kesinleştiği sonucu çıkarılamayacağı, teminatın paraya çevrilmesi talebinin reddi gerektiği-
-
Mehil Vesikası, Ek Süre Talebi – Vekilin Sorumluluğu – Görevi İhmal Suçu
-
İİK.nun 82/2.maddesinde, özür derecesi ne olursa olsun özürlüye ait motorlu araçların (otomobil) haczedilemeyeceğine dair yasal bir düzenleme yapılmamış bulunmasına
-
Velayet hakkı sahibi alacaklı anne olup, borçlu ise babadır. Bu nedenle çocuğun ergin olduğu tarihten önce tahakkuk etmiş iştirak nafakası alacağından feragati hukuki sonuç doğurmaz.
-
Çocuğun ergin olduğu tarihten önce tahakkuk etmiş nafaka alacakları için anne takip yapabilir. Çocuk, iştirak nafakası ilamını takibe koyamaz. Ergin olmuş olsa bile, ergin olmadan önce tahakkuk etmiş olan nafaka borçları sebebiyle yapılan haczi alacaklı olan annenin talebi olmadan kaldırmak mümkün değildir.
-
İlamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir.
-
Davalı borçlunun taşınmazının davalı üçüncü kişiye satması- (Muvazaa) TBK 19’a dayalı olarak açılan dava- Davacının hukukî yararı- Takibe konu borcun ödendiğine ilişkin savunma- İİK. 283’ün kıyasen uygulanması-
-
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının Harçtan Muafiyeti
-
İlamda belirtilen asıl borçlu şirket aleyhine takip yapılıp icra emri çıkartılabilecektir ancak ilamda davalı olarak yer almayan şikayetçi acente aleyhine takip yapılması mümkün değilse de asıl borçluya izafeten acente aleyhine takip yapılıp icra emri çıkartılabileceğinden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği
-
İlamlarda zamanaşımı süresinin on yıl olduğu- Hüküm tarihi ile ilamın taraflara tebliğ tarihi arasında on yıl geçtiğinden ilama bağlı borcun zamanaşımına uğramış olduğu-
-
İcra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam takip tarihinden sonra kesinleşmişse ancak bu tarihten sonra faiz istenebileceğinden, bakiye faiz alacağının aynı dosya üzerinden istenebileceği- İlam takip tarihinden önce kesinleşmişse; alacaklının bakiye faiz alacağını yeni bir icra takibi ile istemesi gerektiği
-
Alacaklının, açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere takipten önce kesinleşen ilama dayalı eksik kalan faiz alacağını aynı takip dosyasında isteyemeyeceği, ayrı bir takip yaparak talep edebileceği
-
Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesi sadece 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 16/son maddesi gereği aranmıştır. Bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamlarda kesinleşmeye ilişkin kanun hükmü bulunmamaktadır.