İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır.
-
Varlık Yönetim Şirketlerinin Yargı Harçlarından Muaf Olmadığı
-
İİK. mad. 168 uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip şeklinde 10 günlük ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK’nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşeceği ve sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı
-
Alacaklı tarafın süresinde geçerli bir haciz talebi olmadığı için haciz isteme hakkının düştüğünün kabulü gerektiği, bu kabule göre de alacaklının, yeniden haciz isteme hakkının ancak harç ödenerek takibin yenilenmesi ve yenileme talebinin borçluya tebliğinden sonra doğacağı
-
Geçerli bir haciz talebinden bahsedebilmek için İİK.’nun 59. maddesine göre hacze ilişkin masrafın yatırılmış olması gerekeceği
-
«Yenileme bildirisi»nin tebliğ edilmesinin -İİK. 62 vd. göre- borçluya yeniden itiraz hakkı (olanağı) vermeyeceği borçlunun bu durumda ancak İİK. 71’e göre «takibin iptalini» ya da «takibin ertelenmesini» veya «icranın geri bırakılmasını» isteyebileceği–
-
Haciz isteme hakkının düşmesi durumunda, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için yenileme talebinde bulunması ve bu talebin borçluya tebliği gerektiği
-
Alacaklının borçlu aleyhine giriştiği icra takibinde, bir yıllık süre (İİK. m.78/II) içinde haciz talebinde bulunmaz veya bir yıl içinde yaptığı haciz talebini geri alıp da (aynı) bir yıllık süre içinde yeniden haciz talebinde bulunmaz ise, takip dosyasının işlemden kaldırılacağı fakat; icra takibinin düşmeyeceği,
-
İcra takibinden feragat yetkisinin, haczin kaldırılmasını yetkisini de -çoğun içinde az da bulunduğundan -kapsadığı «avukatın vekaletnamesinin sahte olduğu» iddiasının icra mahkemesince (tetkik merciince) araştırılamayacağı-
-
Mirasın Reddi Kararının, ödeme emri tebliğinden itibaren, yasal 7 günlük sürede icra dairesine bildirilmediği, bu durumda; takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının icra dairesine sunularak hacizlerin kaldırılmasının istenemeyeceği
-
Murisin ölümünden sonra üç aylık mirası red süresi dolmadan icra takibine mirasçılar aleyhine geçildiği anlaşılmakla, takip borçlusu olan mirasçının İİK 53 maddesine aykırı olarak başlatılan bu takibi süresiz şikayet yolu ile iptal ettirme hakkı bulunmaktadır.
-
Reddi Miras-İcra Şikayet Süresi-İtiraz Süresi (Mirasın Reddi Kararının İcra Takibine Etkisi)
-
Mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önce alındığı hallerde, mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, “borca itiraz” olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği
-
İcra müdürlüğünce taşınmazın haczine karar verildikten sonra, taşınmazın üçüncü kişiye satılması ve hacze ilişkin şerhin tapuya taşınmazın üçüncü kişiye satış tarihinden sonra işlenmesi halinde, taşınmaz haciz karar tarihinde borçlu adına kayıtlı olduğundan haczi geçerli olduğunun kabulü gerektiği
-
Şikayetçinin “usulsüz tebligat nedeni ile memur muamelesine yönelik şikayeti”nin BAM tarafından kabulü halinde, şikayetçi vekili için -karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre- 2100,00TL maktu ‘dilekçe yazım ücretine’ de hükmedilmesi gerekeceği-
-
İstinaf mahkemesinin kesin kararları (HMK 353/1-a 6)- İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dosyanın ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmesi-