İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği
-
Satışı Yapılacak Taşınmazın KDV Oranı yasal düzenlemeye göre, uygulanacak vergi oranı taşınmazın niteliğine ve net alanına göre belirleneceğinden, mahkemece, KDV oranları ilgili kurumlardan sorularak keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle katma değer vergisine esas fiili durum ve net kullanım alanının tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
-
Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle İrtifak Bedelinin Eksik Belirlenmesi, Bu Sebeple Açlına Tazminat Davasında Aleyhe Yargılama Giderlerine ve Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Sebebiyle Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı
-
CMK’nun 193/2 Maddesinin İptaline İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı
-
İstihkak davası- Üçüncü kişinin lehine verilen kararda tazminata hükmedilmemesi- Genel mahkemede açılan tazminat davası- Maddi tazminat- Manevi tazminat-
-
Kültür varlığı niteliğindeki menkullerin haczi- Devlet malı- Üçüncü kişinin istihkak iddiası- Dava şartı- Usulden/esastan red-
-
Düşen takip dosyasında alacaklının İİK 150/c şerhinin kaldırılması ve satışın düşürülmesi talebinin haricen tahsile karine oluşturmayacağı
-
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 27. maddesi ile TBB Staj Kredi Yönetmeliğinin 4. maddesi hükmü uyarınca; vekaletname ibraz etmek zorunda olan tüm kurum ve kuruluşları vekaletname ya da yetki belgesi asıl ve suretlerine pul yapıştırmak zorundadırlar.
-
Haciz tarihi ile satış talep ve avans yatırılma tarihi arasında satış isteme süresinin geçtiğinin görüldüğü uyuşmazlıkta, her ne kadar tapu kayıtlarının incelenmesinde ihaleye konu taşınmazlara tekrar haciz konulduğu görülmüş ise de; bu haciz şerhinden sonra alacaklı vekilinin usulüne uygun ve yasal süresinde satış talebinde bulunmadığı görülmekle, satış isteminin varlığını kabul için bu konudaki açık talep yanında satış giderlerinin de yatırılması gerekeceği, satış talebinden önce masraf yatırılmasının, o tarihte satış talebinde bulunulduğu anlamına da gelmeyeceği
-
Borçlunun alacaklısı olduğu dosya alacağının haczedilerek henüz icra dosyasına gönderilmediği durumlarda paranın icra dosyasına gönderilmesinin 10 yıllık süreye tabi olduğunun kabul edilemeyeceği, icra dosyasındaki alacağa konan tarihinden itibaren 6 ay içinde paranın dosyaya celbinin istemesi gerektiği (İİK. mad. 106; 110)-
-
Paranın satılarak paraya çevrilmesi söz konusu olamayacağından, icra dosyasına konulan hacizle ilgili olarak, 1 yıllık sürenin hacizden itibaren paranın istenmesi için gerekli azami süre olarak kıyasen uygulanması ve paranın icra dosyasına celbi talebinin, satış talebi gibi değerlendirilmesi gerektiği-
-
Haciz tarihinden itibaren bir yıl olan satış isteme süresi içinde satış avansının yatırılmadığı, dolayısıyla İİK’nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki iş bu haczin şikayet tarihinden önce düştüğünün anlaşıldığı,
-
İİK. 24/4, c: 2’de açıkça belirtildiği üzere, icra dairesince ziynet eşyalarının değerinin, haczin yapıldığı tarihteki rayice göre tespit edilmesi gerektiği
-
Bononun ön yüzdeki düzenleyene ait iki imzanın da şirket kaşesi üzerinde olması halinde imzanın şirket adına atıldığının kabulü gerektiği- İmzanın şirket yetkilisine ait olması durumunda, takibe konu bu bono nedeniyle borçlu şirket yetkilisinin şahsen sorumlu olmadığının, şirket temsilcisi olarak şirketi borçlandırma iradesi ile imzaladığının kabulü gerektiği-
-
Şikayetçi alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; davalı 3. kişi tarafından icra dosyasına tehiri icra talebi için yatırılan teminatın kendisine ödenmesi talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğünün kararının iptalini talep ettiği görülmüş olup, kararın İİK’nun 363. maddesi uyarınca temyizi kabil olduğu
-
İcra Müdürlüğü’nün iflas dosyasında, hakkında tehiri icra kararı bulunan ve bu nedenle de temyiz incelemesi sonuna kadar icrası ve yerine getirilme imkanı bulunmayan tasarrufun iptal kararına ve bu kararla tanınan satışı talep yetkisine istinaden iflas idaresince satış işlemlerine başlanması, satışa hazırlık ve kıymet takdiri işlemlerine devamla satışın yapılması verilen icranın geri bırakılmasına ilişkin karara aykırı olup, yüksek mahkeme kararına aykırılıktan doğan bu durumun kamu düzenine ilişkin olması sebebi ile mahkemece de re’sen dikkate alınarak ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği