Borçlu şirketin, ihaleye fesat karıştırıldığı ve sair iddialarını ileri sürerek asıl şikayet dosyasında 1 Parsel’de kayıtlı 8 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz, birleşen şikayet dosyasında ise 2 Parsel’de kayıtlı 52 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesi’nce, asıl ve birleşen şikayetin, hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği ve işin esasına girilmediğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmediği, şikayetçi borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce, ihalede zarar unsuru bulunmasa da fesat iddiası yönünden inceleme yapıldığından şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddedilemeyeceği ve para cezasına da hükmedilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; istinaf başvurusunda bulunanın sıfatı ve Anayasa Mahkemesi kararları gerekçe gösterilerek mahkeme kararının kaldırılmadığı ve istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği görülmüştür.
7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 33. maddesi ile İİK’na eklenen geçici 18. maddenin son fıkrası gereğince uygulanması gereken aynı Kanun’la değişik İİK’nun 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi uyarınca; icra mahkemesi işin esasına girerek talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahküm eder. Yasanın bu hükmü, emredici nitelikte bir düzenleme olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır. Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 esas sayılı kararında da benimsendiği üzere kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma yasağı ilkesi nazara alınamaz.
Somut olayda, 775.000,00 TL muhammen bedelli 1 Parsel’de kayıtlı 8 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 1.170.000,00 TL’ye, yine 775.000,00 TL muhammen bedelli 2 Parsel’de kayıtlı 52 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 1.750.000,00 TL’ye ihale edildiği, dolayısıyla satış bedellerinin taşınmazların muhammen bedellerinin üzerinde olduğu görülmekle birlikte, Bölge Adliye Mahkemesi’nce isabetli olacak şekilde, borçlunun fesat iddiası yönünden inceleme yapıldığından bahisle şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine hükmedilemeyeceği belirtilmiş ise de; mahkeme kararı kaldırılarak yeniden verilecek karar ile ihalenin feshi talebinin reddi ile birlikte ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmedilmemesi doğru bulunmamış olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının para cezasına hasren bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 11.02.2022 tarih ve 2021/1876 E. – 2022/167 K. sayılı kararının kamu düzeni nedeniyle resen KALDIRILMASINA, Eskişehir 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24.6.2021 tarih ve 2021/137 E. – 2021/414 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 17/05/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi verildi.
12. HD. 17.05.2022 T. E: 4834, K: 5885