12. Hukuk Dairesi2024 Yılıİhtiyati Haciz

İhtiyati haciz,  taşınmazın üçüncü kişilere  devir  ve  temlikini engellemez. Bu durumda,  taşınmazların tasarruf hakkı, haciz ile üzerlerine derc edilen miktar kadar 4721 sayılı TMK’nun 1010. maddesi anlamında  tahdide uğrar.  İİK’nun 91. maddesinde de bu husus açıkça vurgulanmıştır. İİK’nun 91. maddesinin; “….Sicile kaydedilmek üzere haciz keyfiyeti, ne miktar meblağ için yapıldığı ve alacaklının adı  ile tebliğe yarar adresi icra dairesi tarafından tapu siciline bildirilir” hükmünde belirtildiği gibi, haciz, taşınmazı kapsadığı miktar ölçüsünde sınırladığından, haczin sonuçları alıcıya geçmek üzere, hacizli taşınmazın, tapu kaydında görünen miktar üzerinden üçüncü kişilere  satışı mümkündür.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2023/9282
KARAR NO: 2024/784
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ    : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
TARİHİ    : 07/11/2023
NUMARASI    : 2023/2975-2023/3186
 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunda; borçlunun bütün taşınmazlarının ihtiyati haciz kararı uyarınca haczedildiğini, borçluya ait Fethiye’deki taşınmazları bu ihtiyati haciz yükü ile satın aldığını, taşınmazlar üzerindeki ihtiyati haciz miktarının 1.063.950 TL olduğunu, bu miktarın dosyaya yatırıldığını, ihtiyati haciz kararında belirtilen alacak miktarı uyarınca teminat gösterilmesi şartıyla ihtiyati haczin kaldırılmasının istenebileceği, bu nedenle borçludan devraldığı Fethiye’deki taşınmazlardaki ihtiyati hacizlerinin kaldırılmasının icra müdürlüğünden talep  edildiği, ancak talebinin reddedildiğini, memur işleminin iptali ile hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, ilk derece mahkemesince, her bir taşınmaz yönünden ayrı ayrı ihtiyati haciz miktarı olan 1.063.950 TL’den sorumlu olunduğu, takip dosyasındaki farklı bir taşınmaz üzerindeki ihtiyati hacze konu bedelin ödenmiş olmasının şikayetçi  üçüncü kişiye ait taşınmazlardaki  ihtiyati hacizleri kaldırmayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar  verildiği, şikayetçi üçüncü kişi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Takip dosyası incelendiğinde, alacaklı, ihtiyati haciz kararı talep ederken, İİK’nun 260/2. maddesinde düzenlendiği gibi, alacak miktarını, 28.04.2017 tarihinde 300.000 USD olarak göstermiş, ancak haciz müzekkerelerinde bu miktar 1.063.950 TL olarak belirtilmiş, talep edilen bütün hacizlerin bu miktar üzerinden şikayete konu taşınmazların tapu kayıtlarına şerh edildiği görülmüştür.
İhtiyati haciz,  taşınmazın üçüncü kişilere  devir  ve  temlikini engellemez. Bu durumda,  taşınmazların tasarruf hakkı, haciz ile üzerlerine derc edilen miktar kadar 4721 sayılı TMK’nun 1010. maddesi anlamında  tahdide uğrar.  İİK’nun 91. maddesinde de bu husus açıkça vurgulanmıştır. İİK’nun 91. maddesinin; “….Sicile kaydedilmek üzere haciz keyfiyeti, ne miktar meblağ için yapıldığı ve alacaklının adı  ile tebliğe yarar adresi icra dairesi tarafından tapu siciline bildirilir” hükmünde belirtildiği gibi, haciz, taşınmazı kapsadığı miktar ölçüsünde sınırladığından, haczin sonuçları alıcıya geçmek üzere, hacizli taşınmazın, tapu kaydında görünen miktar üzerinden üçüncü kişilere  satışı mümkündür. Dolayısıyla,  yukarıda anılan yasal düzenlemeler uyarınca, taşınmazları hacizle yükümlü olarak iyi niyetle satın alan şikayetçi üçüncü kişinin, tapu kayıtlarında belirli olan ve kesinleşen haciz miktarları üzerinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Alacaklının icra takibinde talep ettiği miktar, tapu kayıtlarına şerh edilmediği veya ek, tamamlayıcı bir haciz yapılmadığı sürece, bu husus iyi niyetli üçüncü kişi aleyhine bir sonuç doğurmayacaktır.
       Yukarıda anılan,  İİK’nun 91. ve TMK’nun 1010. maddeleri dikkate alındığında, şikayetçi üçüncü kişi, tek bir ihtiyati haciz kararı nedeni ile taşınmazların tapu kaydında bulunan  1.063.950 TL bedelli ihtiyati haciz kararından sorumlu olup, ihtiyati haciz miktarı, faiz ve masrafları ödendiği takdirde, buna ilişkin olarak tapu kaydında görünen ihtiyati haciz şerhlerinin kaldırılmasını isteyebilir.
Somut olayda, dava dışı üçüncü kişi …….Teknoloji A.Ş.’nin yine taşınmaz üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin şikayeti üzerine Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28.03.2022 tarih ve 2022/129 E. – 2022/191 K. sayılı ilamı ile  “Şikayetin KABULÜ ile  Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü’nün 2017/7548 E. sayılı dosyasında 14.01.2022 tarihli kararının İPTALİNE, tapu kayıtlarında görünen  1.063,950 TL ihtiyati haciz miktarı, faiz ve ferileri ödendiğinde, icra memurluğunca buna ilişkin olarak tapu kayıtlarında görünen hacizlerin (ihtiyati hacizlerin) KALDIRILMASINA” karar verildiği, bahsi geçen miktarın ……….Teknoloji A.Ş. tarafından takip dosyasına ödendiğini, İlk Derece Mahkemesince, dosyada tek bir ihtiyati haciz kararı olması ve tapuya güven ilkesi gereğince üçüncü kişilerin sadece ihtiyati haczi bilmesi nedeni ile İİK’nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati haciz miktarının bir kere yatırılması durumunda tapu kayıtlarında bulunan hacizlerin (ihtiyati hacizlerin) kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, şikayetçi üçüncü kişinin her bir taşınmaz üzerindeki ihtiyati haciz miktarından ayrı ayrı sorumlu olduğu gerekçesi ile şikayetin reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :
 Şikayetçinin temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 07.11.2023 tarih ve 2023/2975 E. – 2023/3186 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 11.07.2023 tarih ve 2022/303 E. – 2023/388 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Related Articles

Back to top button