İİK 106 – 110 gereğince hacizlerin kaldırılmasına ilişkin üçüncü kişinin şikayeti üzerine verilen kararının kesin nitelikte olmadığı- Paranın satılarak paraya çevrilmesi söz konusu olamayacağından, icra dosyasına konulan hacizle ilgili olarak, 1 yıllık sürenin hacizden itibaren paranın istenmesi için gerekli azami süre olarak kıyasen uygulanması ve paranın icra dosyasına celbi talebinin, satış talebi gibi değerlendirilmesi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Duyan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi 3. kişinin, sair şikayeti ile birlikte borçlusu olduğu dosyada alacaklı U. A.’in borcundan dolayı dosya alacağına İstanbul … İcra Müdürlüğünün 2018/28296 esas sayılı dosyasından, Bursa …. İcra Müdürlüğünün 2018/15221 esas sayılı dosyasından ve yine Bursa … İcra Müdürlüğünün 2015/5965 esas sayılı dosyasından konulan alacak hacizlerinin İİK’nun 106-110 gereğince 1 yıl geçtiğinden haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece 3. kişinin şikayetinin reddine karar verildiği, iş bu karar aleyhine istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 09/06/2021 tarih ve 2021/1292 Esas 2021/1325 Karar sayılı kararı ile şikayetçinin İİK’nun 106-110 maddelerine dayalı başvurusunun İİK’nun 363. maddesi gereğince kesin olarak reddine karar verildiği, sair şikayetinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlık, İİK’nun 106 – 110 maddeleri gereğince hacizlerin kaldırılmasına ilişkin ise de, şikayetçi 3. kişi olup, ilk derece mahkemesi kararının kesin nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.
İİK’nun “paraya çevirme” başlığını taşıyan 106 ve devamı maddelerinde taşınır ve taşınmaz malların satış usulü düzenlenmiştir. Her ne kadar alacak ve para menkul hükümlerine göre haczedilir ise de, bu paranın satılarak paraya çevrilmesi söz konusu olamayacağından satış isteme açısından İİK.nun 106. ve 110.maddelerinin tatbiki düşünülemez. Ancak yasada para alacağı üzerine konulan haczin ne kadar süreyle mevcudiyetini koruyabileceği yönünde bir açıklık bulunmadığından İİK.nun 106.maddesinde menkul mallar için öngörülen 1 yıllık sürenin para alacakları yönünden hacizden itibaren paranın istenmesi için gerekli azami süre olarak kıyasen uygulanması ile birlikte paranın icra dosyasına celbi talebinin, satış talebi gibi değerlendirilip buna göre inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince İİK’nun 106-110 gereğince işin esasının incelenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 09/06/2021 tarih ve 2021/1292 Esas 2021/1325 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre şikayetçinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi verildi.
12. HD. 10.03.2022 T. E: 2021/8798, K: 3018