T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2023/212
KARAR NO: 2023/7563
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 20.10.2022
NUMARASI : 2021/2077-2022/2075
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı banka tarafından borçlu hakkında genel kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile (7 örnek) ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekilinin alacak ipotekle temin edildiğinden İİK’nın 45. maddesi gereğince öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerektiğinden bahisle ilamsız takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince; İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi benimsenmek suretiyle, başvurunun esastan reddine hükmedildiği, kararın borçlu vekili tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
İİK’nın 45. maddesinde; “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir” hükmüne yer verilmiştir. İİK’nın 45. maddesi asıl borçlular ile ilgili olarak düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tâbi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkin bulunmaktadır. Bir diğer anlatımla, İİK’nın 45. maddesi asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup, kefiller hakkında uygulanmaz. Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 18.04.2001 tarih ve 2001/12-354 Esas, 2001/367 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile alacaklının asıl kredi borçlusu hakkında genel haciz yolu ile takip yapmasına bir engel bulunmamaktadır.
Somut olayda, alacaklı banka tarafından borçlu ……….Arıtma Sistemleri ve ……..Teknolojileri Pazarlama ve San. Tic. A.Ş.’ye kredi kullandırıldığı görülmektedir. Alacaklı bankanın, Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2019/8081 E. Sayılı takip dosyası ile 13.06.2019 tarihinde kredi sözleşmesinin asıl borçlusu Multiclair Arıtma Sistemleri ve Çevre Teknolojileri Pazarlama ve San. Tic. A.Ş. ile bu sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefilleri aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, yine alacaklı bankanın 06.03.2020 tarihinde Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2020/637 E.sayılı takip dosyası ile asıl borçlu ….. Arıtma Sistemleri ve Ç…….. Teknolojileri Pazarlama ve San. Tic. A.Ş. aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı anlaşılmaktadır.
Gerek ilk derece mahkemesi gerekse bölge adliye mahkemesince, borçlu şirketin borcunun tamamının rehinle karşılanamayacağının sabit durumda olduğu gerekçesi ile borçlu hakkında genel haciz yolu ile takip yapılmasına engel bir durumun bulunmadığına hükmedilmiş ise de, icra dosyalarının incelenmesinde; genel haciz yoluyla başlatılan takipte toplam alacak miktarının 1.988.519 TL olduğu, alacaklı banka lehine kredi borçlusu ……..Arıtma Sistemleri ve Çevre Teknolojileri Pazarlama ve San. Tic. A.Ş.’nin bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere toplam 4.400.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, ilamsız takipte ipotekli taşınmazların kıymet takdirinin yapıldığı ancak icra müdürlüğünce satışın düşürüldüğü görülmekle, yukarıda bahsedilen Hukuk Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere,asıl kredi borçlusu şirket yönünden takibe konu alacağın, rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda asıl borçlu ……….Arıtma Sistemleri ve Çevre Teknolojileri Pazarlama ve San. Tic. A.Ş. aleyhine, öncelikle rehinle temin edildiği anlaşılan alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerekirken, İİK’nın 45. maddesinde yer alan düzenlemeye aykırı olarak genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatılması doğru değildir.
O halde; ilk derece mahkemesince, asıl borçlu ……Arıtma Sistemleri ve Çevre Teknolojileri Pazarlama ve San. Tic. A.Ş. hakkında başlatılan Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2019/8081 E. Sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve borçlunun istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 20.10.2022 tarih ve 2021/2077 E. – 2022/2075 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 15.11.2021 tarih ve 2021/368 E. – 2021/735 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.