Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz YoluYargıtay Kararları

İİK’nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I

ESAS NO : 2021/11188
KARAR NO : 2022/3621

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 17/09/2021
NUMARASI : 2021/233-2021/1854
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçluların sair itirazlarının yanı sıra takip konusu senedin teminat amacıyla verildiğini ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, İlk Derece Mahkemesince; bononun kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırıldığı ve itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK’nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK’nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir.
İİK’nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir.
HGK’nun 14.3.2001 tarih, 2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir.
Somut olayda; taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi ile bononun tanzim tarihi ve miktarının aynı olduğu, kredi sözleşmesinin ilgili maddesinde teminat olarak senet alınabileceğinin belirtildiği, her ne kadar takibe dayanak bonoya açıkça atıf bulunmuyor ise de, alacaklı tarafından verilen cevap dilekçesinde banka ile borçlular arasında imzalanan ihtiyaç kredisi sözleşmesine istinaden munzam senet teminatlı ihtiyaç kredisi açılarak kullandırıldığı beyan edildiğinden takibe konu senedin taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğinin kabulü gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borca itirazın kabulü ile İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca muteriz borçlular hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinin 12. Hukuk Dairesinin 17.09.2021 tarih ve 2021/233 E. – 2021/1854 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/03/2022 gününde oy birliği karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu