2017 Yılı8. Hukuk DairesiNafaka Alacaklarına İlişkin İcra Takipleri

İlam karar tarihinden sonra talep edilebilecek nafakalar yönünden, nafakanın ait olduğu her ayın 26’sından itibaren o ay için nafaka borcunun muaccel olduğu gözetilerek her ayın nafaka borcuna işleyen faizin ayrı ayrı belirlenmek suretiyle toplam faiz hesaplaması yapılması gerektiği-

İlam karar tarihinden sonra talep edilebilecek nafakalar yönünden, nafakanın ait olduğu her ayın 26’sından itibaren o ay için nafaka borcunun muaccel olduğu gözetilerek her ayın nafaka borcuna işleyen faizin ayrı ayrı belirlenmek suretiyle toplam faiz hesaplaması yapılması gerektiği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Borçlu İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; takibe konu nafaka borcu için boşanma tarihinden itibaren maaşından kesinti yapıldığını, müşterek çocuk B….’in 17.01.2013 tarihinde 18 yaşını doldurduğunu, müşterek çocuk adına alacaklının takip yapma ehliyeti olmadığını, alacaklının evlenmesi nedeniyle kendisi için de nafaka talep edemeyeceğini, işlemiş faizin fahiş olduğunu ve kaynağının belirli olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir.

Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak şikayetin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu tarafından temyiz edilmiştir.

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre borçlunun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Borçlunun diğer temyiz itirazlarına gelince;

Takip dayanağı ilamda dava tarihinden itibaren davacı eş ve müşterek çocuk lehine nafakaya hükmedildiği, dava tarihinin 26.10.1999 olduğu görülmektedir. Buna göre, ilam karar tarihinden sonra talep edilebilecek nafakalar yönünden, nafakanın ait olduğu her ayın 26’sından itibaren o ay için nafaka borcunun muaccel olduğu gözetilerek her ayın nafaka borcuna işleyen faizin ayrı ayrı belirlenmek suretiyle toplam faiz hesaplaması yapılması gerekirken ve takip dosyası ile talimat dosyasına yapılan ödemeler nedeniyle mahsup edilen miktarların hangi takip dosyasına, hangi tarihte, hangi miktarda yapılan ödemeler nedeniyle olduğunun Yargıtay denetimine açık şekilde ortaya konulması gerekirken Mahkemece eksik inceleme ve anılan hususları gözetmeyen denetime açık olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak sonuca gidilmesi isabetsizdir.

SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle borçlunun temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, borçlunun sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 05.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

8. HD. 05.06.2017 T. E: 2015/20677, K: 8298

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu